FotoFest'in ardından...

Fotoğraf festivali düzenleme fikri her kimden çıktıysa helal olsun.

Uluslararası Fotoğraf Festivali "FotoFest" de işte bu nedenle önemli festivallerden biridir.

Üçüncü kez organize edildi.

Dünya'da 2 tane var ve biri Bursa'da.

Türkiye'de ise tek...

Bu özellik bile FotoFest'e gözümüz gibi bakmamız, sahip çıkmamız ve tanıtımını yapmamız için yeter de artar bile.

Bu anlamda yerel medyadan gerekli desteği bulabildiğimizi söyleyemem.

Çünkü bu festival Sinan Akçıl ile Ebru Şallı'nın magazinsel haberinden çok daha önemli. Ama açın yerel medyanın magazin ve sanat sayfalarında bakım bakalım manşette ne var?

Tamam, onlar magazinci diyelim, sanat-manat onları alakadar etmez.

Peki ya Bursa'nın anlı şanlı yazar ve çizerleri neredeydi, neden ortalarda görünmediler merak ettim.

İpek Yolu Film Festivali döneminde hepsi de yakından izlerdi, birileri onları küstürdü mü acaba?

Yoksa festivalin ehemmiyetinin farkında mı değiller?

***

5-10 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen 3. FotoFest'in dün akşam kapanış töreni vardı.

Festivalin ilk gününden, son gününe kadar (tek gün hariç) hemen hemen her gün Merinos'taydım.

Her şeyi ayrıntılı gözlemlediğimi söyleyebilirim.

Açılıştaki eleştirilerimi bir önceki yazımda yapmıştım.

İlk gün az da olsa gördüğümüz coşkunun aksine durgun ve sessiz bir kapanış yaşandı.

Oysa festival demek bayram demek, coşku demek, heyecan, renk, cümbüş, eğlence demek...

Şimdilik FotoFest organizasyonları durgun seyrediyor.

Belki müzik ve dansla desteklense, özellikle açılış ve kapanışlarda bu tür etkinlikler festival ruhuna daha uygun düşebilir.

Ama ne olursa olsun uluslararası bir festivale imza atmak önemli bir iş. Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, BUFSAD ve Kent Konseyi'ni, böylesi bir organizasyonu üçüncü yıla taşıdıkları için kutlamak gerek. (Buna önayak olan, imkan yaratan Başkan Recep Altepe'ye de minik bir alkış. Açılışta yoktu, kapanışa gelseydi, alkış büyük olacaktı).

Zira, söz konusu organizasyon sadece Bursa değil Türkiye için de büyük önem taşımakta.

Eh, BŞ Belediye Başkanı Altepe de gelmezse...

Neyse, FotoFest'i BŞ Belediyesi, Kent Konseyi ve BUFSAD organize ediyor olabilir. Ancak bu festival ve diğer festivallerin asıl sahibi Bursa ve Bursalılar'dır.

Bunu sadece ben değil, kapanışta konuşan değerli büyüklerim de söyledi.

Öyleyse "bu festivali nasıl Bursa'nın geneline yayabiliriz?" diye sormak gerek. İnegöl, İznik, MKPaşa, Karacabey, Yenişehir, Gemlik ve Mudanyalı fotoğraf sanatçılarına da eserlerini sergileme fırsatı yaratmak lazım.

Festivalde onlar neden yoktu?

Madem söz konusu Bursa'nın tanıtımıdır, bunları unutmamak gerek.

Bu yılki festivalde eksik olan bir nokta da Gezi Parkı ile ilgili olayların yer aldığı bir sergi. Tarafsız ve objektif karelerle, dünyanın gündemine oturmuş bir olayın göz ardı edilmiş olması, böyle bir serginin açılmaması büyük eksiklik.

Her ne kadar iktidarın Gezi Parkı olaylarına bakışı bilinse de, itibarsızlaştırmak, yok saymak kimseye bir şey kazandırmaz ve o elim olayların yaşandığı gerçeğini değiştirmez. Önemli olan yaşanan yanlışlardan ders çıkarmak...

FotoFest bunun için iyi bir fırsattı, ancak bundan yararlanılamadı.

Umarım önümüzdeki yıl yapılacak 4. festival sanatın ve fotoğrafın ruhuna daha uygun temalar ve sergilerle daha objektif organize edilir.

***

FotoFest iyidi, güzeldi ama daha iyisi de mümkün. Bu kent bunu başarabilir. Daha ses getirici bir etkinlik yapılabilir.

Fakat kişilerin değil, ekiplerin ön plana çıkması gerek.

Hani dedik ya bu festival Bursa ve Bursalıların, öyleyse, kişiler de kendilerine yapılan eleştirileri, festival platformunu kullanarak değil, bizzat bireysel olanaklarını kullanarak yanıt vermeleri daha etik düşerdi. Şimdilik malum konuya "bu kadarcık" değinmekle yetiniyor, malum beyefendiye yanıt hakkımı bundan sonraki yazıma saklıyorum.

"Malum beyefendi kim mi?"

Şimdilik ismi lazım değil, kim olduğunu bilen biliyor, bilmeyen de bilene sorsun(!)

https://twitter.com/Suatsh