SON DAKİKA
Hava Durumu

Bursa'da "şerbetlenmiş" atamalar!

Yazının Giriş Tarihi: 17.09.2018 00:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.09.2018 00:13

Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde okul müdürlüğü atamalarındaki şaibeler iyice ayyuka çıkmış durumda... Danıştay 2. Dairesi'nde, Karacabey ve Osmangazi'de görevli iki okul müdürünün açtığı bir yürütmeyi durdurma davası var.

Bu davaya göre; Danıştay, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2016 yılında 24 Mayıs - 26 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü Müdürlük Görevlendirme Sözlü Sınavları'nın tamamı hakkında, mülakatlarda 'Atatürk İlke ve İnkilap Tarihi' sorularına yer verilmediği gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı vermişti.

Öyle ki 2016'da yapılan bu atamalarla ilgili Danıştay'ın 20 Şubat 2018'de yürütmeyi durdurma kararına rağmen, İl Milli Eğitim Müdürlüğü bu kararı sümen altı edip, dört buçuk ay sonra, yani 4 Temmuz 20018'de uyguluyor.

Neden peki?

Şöyle ki; 2018 yılı yönetici atamalarının gerçekleşebilmesi için bu görev yerlerinin boş görünmesi gerekiyor. Bu kadroları duyuruya çıkarmamak ve yine aynı kişileri buralarda görevlendirmek için devletin idare ile ilgili kararlarına yetkili mercii olan Danıştay 2. Dairesi'nin aldığı kararını görmezden gelerek geç uyguluyor.

Kim uyguluyor?

Devletin Milli Eğitim Bakanlığına bağlı, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü!

Bunu yapmaya yetkileri var mı, bilemiyorum ama etik olmadığı apaçık ortada...

O zaman bir de şöyle soralım:

- Danıştay'ın kararına rağmen; boşalan okul müdürlüğü kadroları 2018 yılı yönetici atamalarında tercihe açık hale neden getirilmedi?

- Boşalan müdürlüklere yeniden görevlendirmeler hangi usule göre yapıldı?

- Bu atamalarla ilgili haklı gerekçeleri varsa "Danıştay'ın kararı medyaya yansıdığı halde" bunlarla ilgili kamuoyuna yeterli açıklama neden yapılmadı?

Devam edelim; 5 Temmuz 2018 tarihli yazı ile yargı kararı gereği müdürler (öğretmenler) eski görevlerine döndürülüyorlar.

Buraya kadar her şey normal görünüyor, diyelim...

Ancak 6 Temmuz 2018 tarihli bir başka yazı ile de eski görevlerine "müdür olarak" döndürülenler, görevden alındıkları okullara bu sefer "müdür vekili" olarak atanıyorlar.

Yani ortada bariz bir usulsüzlük var.

Daha basit ve herkesin anlayacağı şekilde anlatmam gerekirse;

İl Milli Eğitim Müdürlüğü, herhangi bir okulda öğretmen ya da başka bir ünvanla görev yapan bu eğitim çalışanlarını okullara müdür olarak atıyor. Danıştay "yapılan itiraz üzerine" bu atamaların sınavın usüle uygun yapılmadığına hükmedip atamalarla ilgili yürütmeyi durduruyor. Fakat Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü her ne hikmetse bu kararı "kendi adamları dışında başkaları atanamasın" diye geç uyguluyor.

Ne demek kendi adamları?

Onu da şöyle anlatalım; Tahmin edebileceğiniz gibi bu öğretmenler iktidara yakın bir sendika olan Eğitim-Bir-Sen üyesi. Bu boş görev yerleri eğer duyuruya çıksaydı, maazallah karşı görüşte ki düşman ülkenin(!) sendikalara üye öğretmenler de atanabilecekti.

Bunun önüne geçmek için İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün böyle bir (sözüm ona) kurnazlık yaptığı anlaşılıyor.

Peki, İl Milli Eğitim Müdürlüğü kurnazlık adı altında yaptığı bu gayri ahlaki davranışı , ya da şöyle daha çarpıcı bir ifadeyle yazmak gerekirse, "bu adaletsizliği" tek başına mı yaptı?

Ona değineceğim ama; "bu kul hakkı yemek değil midir?" diye sormadan edemiyorum...

Hepsi de namazında niyazında olan, defalarca umre yüzü görmüş devletin memurlarına kim akıl verdi?

Elbette ki; Eğitim-Bir-Sen'in kendini uyanık zanneden yöneticileri.

Peki bunlar kimdir, nedir?

Numan Şeker'in 15 yıl başkanlığını yaptığı Eğitim-Bir-Sen yönetimi...

Numan Şeker'i yakından tanıyalım: Uzun yıllar Memur-Sen ile Eğitim-Bir-Sen-Bursa Şubesi başkanlıklarını yürüten bu pek şeker adam(!), Erzincan İmam Hatip Lisesi'nden mezun olduktan sonra Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni tamamlayıp öğretmenliğe başlıyor.

Bir ara Bursa'dan Ak Parti Milletvekili aday adayı da olan "Şeker"li beyefendi; sadece şekerli değil şerbetli de olmalı ki, vekil adaylığı sırasında sendikadaki başkanlığa tekrar seçilerek görevlerine dönüş yapıyor.

Mesele bu değil, elbette mesleğine geri dönecek ama esas sorun Numan Şeker'in İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne etki edecek ve atamaları bile belirleyecek gücü nereden ve nasıl bulabildiğidir?

Diyeceksiniz ki, "bu olaylar yaşanırken İl Milli Eğitim Müdürleri'nin eli armut mu topluyordu?"

E artık armut mu topluyordu, yoksa başka bir şey mi, karar sizin...

Bu noktada konumuz İl Müdürleri değil, Numan Şeker!

Şu anda nerede biliyor musunuz şerbetli Numan Şeker efendi?

Sıkı durun; 29 Ağustos'ta Bursa Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanı olarak atandı!

Vay vay vay... Ne şerbetli adammış Numan Şeker ağabeyimiz...

Ak Parti teşkilatı onu vekil yapamadı ama kıyak bir mevkiiye atamayı başardı(!)

Peki ya sizce, Büyükşehir Belediye Başkanı Sn Alinur Aktaş'ın rızası var mıdır bu sürpriz ve herkesi şaşkınlığa uğratan atamaya?

Ben bilmem başkan bilir(!)

Sn Aktaş, bu yazıdan sonra bir açıklama yaparsa biz de öğreniriz gerçeği...

Evet, sadede gelelim ve mevzuya son noktayı koyalım...

Belli ki, Bursa Milli Eğitim camiasında birilerinin hakkı çatır çatır yenmiş ve bu hakkı yiyenler, yenmesine vesile olanlar ya mükâfatlandırılmış veya halâ hak etmedikleri görevlerini sürdürüp, hak etmedikleri maaşları alıp çoluk çocuklarına haram lokma yedirmeye devam ediyorlar!

Bu bir SKANDAL değil midir?

Bunu ben değil, benim vicdanım ve inandığım etik değerler söylüyor.

Zaten dinimiz bu konunda neyi emrediyor, bunu en iyi onlar bilecektir. Bile bile bu işleri yaptıysalar, vay onların haline!

Not: İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün Danıştay'ın kararına itiraz ettiğini ve bu itiraza henüz karar çıkmadığını da öğrendiğimizi anımsatmak isterim...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.