Başbakan isterse...

Devlet derken siyasileri ve dolayısıyla da Hükümet'i kastetti.

Ben soruyu biraz daha netleştiriyorum ve "Başbakanımız Erdoğan bu işin neresinde?" diye soruyorum.

Çünkü, Etik Kurul'un raporunu sunması, TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in basın toplantısında yaptığı açıklamanın ardından 2 gün geçti ve değerli Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dan hala çıt yok!

Gençliğinde profesyonel futbol oynamış ve iyi bir Fenerbahçeli'nin yaşanan bu komediye kayıtsız kalması sizin de aklınızı karıştırmıyor mu?

Anımsatmakta yarar var, Başbakan Erdoğan, şike davasıyla ilgili en son konuştuğunda tüm takımların ve hatta milli takımınızın dahi ceza alma ihtimalini makul karşılamış, Demirören'in planının destekleyen sözler sarf etmiş, dürüst Fenerbahçeli futbol yazarı Uğur Meleke, "Başbakan Yanılıyor" başlıklı yazısında başımıza gelecekleri özetlemişti.

Başbakanımız bu yazıyı okudu mu, ya da danışmanları bu yazıda yapılan önerileri önemseyip TC Başbakanı AKP Genel Başkanı, bu ülkenin en güçlü adamına durumun hassasiyetini anımsattı mı? Bilmiyorum! Recep Bey'den şimdiye kadar ses çıkmamasından bu sorunun yanıtını da anlamak pek zor değil.

Ancak ortada çok berbat bir tablo var.

Partisinin adındaki adalet imgesi ülkenin birçok alanında olduğu gibi futbolunda da dejenere oluyor.

Şike: haksızlık, hırsızlık, kul hakkı yeme, emeği sömürme, kısaca günümüz değerleri karşılığına kolaylıkla "haram ve günah" olarak koyabileceğimiz bir durum alenen ihlal ediliyor.

Başbakanımız aynı zamanda çok iyi bir Müslüman ve yetiştirmeye ant içtiği dindar gençlik için de somut bir örnekse eğer...

25 milyon olduğu iddia edilen Fenerbahçeli taraftarları rencide etmemek adına, (onları oy potansiyeli gördüğünü söylemek istemiyorum) bazı şeyler için "görmedim, duymadım, ve söylemek istemiyorum" diyorsa, kendisini örnek alan dindar nesle iyi bir örnek olabilcek mi?

Her konuda görüş bildiren, tiyatrocuları bile azarlayan Başbakanımızın, Yıldırım Demirören ile hala aynı kanıda olma ihtimalini düşünmek istemiyorum.

Başbakan isterse bugün bu ülke sınırlarında adaletsiz hiçbir mesele kalmaz.

O kadar güçlü ki...

Neden susuyor, neden bu konuya kayıtsız kalıyor, anlamıyorum.

Fenerbahçelilik bu ülke çıkarlarından daha değerli olamaz. Kimse kariyerini riske atamaz, atmamalı.

Sustukça ve bu çözüm için müdahalede bulunmadıkça, o da bu sorunun bir parçasıymış gibi algılanacak!

Kimse bana siyaset futbola müdahale etmemeli demesin. hele geldiğimiz bu noktada!

Mehmet Demirkol da NTV'de Ercan Taner'le birlikte yaptığı Spor Servisi programıda, siyasetin futbola müdahalesini, ironik bir üslupla stadlara verilen adlardan anlamanın kolay olduğunu, iki büyük kulübün stadının eski başbakanların adlarını taşıdığını söyledi: İnönü ve Saraçoğlu stadları

Yaşananların faturası çok pahalıya patlayacak!

Birileri, bu ülkenin çıkarlarından daha önemli, daha değerli olmadığını artık idrak etmeli!

Bu birileri, Aziz Yıldırm Demirören de olabilir, Recep Tayyip Erdoğan da.

Çünkü bir gün onlar gidecek ve tarih daima kara leke sürenleri yazıp lanetleyecek!