SON DAKİKA
Hava Durumu

1 Yahudi 100 Müslümana bedel (!)

Yazının Giriş Tarihi: 27.11.2014 09:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.11.2014 09:23
Yıllar önce eski başbakanlarımızdan Süleyman Demirel, "Nüfusumuz 100 milyon olunca dünyayı titreteceğiz"demişti.
Bunu duyan bir diğer eski başbakanlarımızdan Bülent Ecevit ise "Nicelik değil nitelik önemlidir" şeklinde bir yanıt vermişti.

Öyleyse soralım ve yanıtını arayalım: Nitelik mi önemli, yoksa nicelik mi?

Bununla ilgili bir şeyler karalamaya hazırlanıyordum ki, "kim ne yapmış, neler yazmış" internette bir bakayım, google amcaya da bi danışayım, dedim ve daha önce, üstelik Müslümanlar için, Pakistanlı Dr. Faruk Saleem tarafından hazırlanmış epey uzun bir makale buldum. Türkçesine Ekşi sözlükte rastladığım bu araştırmayı aynen burada da kullanıyorum...

Gerçi daha önce önemli gazetecilerimiz yazının içeriğini köşelerinde konu etmiş ama ben yine de paylaşmakta yarar olduğunu düşünüyorum.

Müslüman bir ülke olan Türkiye ve halkının bu halde olmasının nedenlerine yerinde açıklamalar getirdiğine inanıyorum.

Yazı biraz uzun oldu, sıkılacağınızı sanmıyorum ama konu biraz moralinizi bozabilir. İsteyen okumayabilir, ancak unutmayın ki, okumaktan vazgeçerseniz yazıda anlatılanların haklılığını da kanıtlamış olacaksınız:

İşte Dr. Faruk Saleem'in araştırma yazısı:

Dünyada yalnızca 14 milyon Yahudi var. (Kuzey ve Güney Amerika'da 7 milyon, Asya'da 5 milyon, Avrupa'da 2 milyon ve Afrika'da 100 bin Musevi yaşıyor)

Yeryüzünde 1 Yahudi'ye 100 Müslüman düşüyor. Buna rağmen Yahudiler tüm Müslümanların toplamından yüz kat daha güçlüler.

Nedenini hiç merak ettiniz mi?

Tüm zamanların en etkin bilim adamı ve Time dergisi tarafından 'Yüzyıl'ın Adamı' seçilen Albert Einstein, psikanalizin babası Sigmund Freud, Karl Marx, Paul Samuelson ve Milton Friedman Yahudi'ydi. Son 105 yılda 14 milyon Yahudi içinde bilim dalında 100'ün üzerinde Nobel ödülü kazanırken, 1.4 milyar Müslüman arasında yalnızca üç kişi Nobel kazandı. Neden Yahudiler bu kadar güçlü?

ABD'de sinema, müzik ve spor sektörünün yönetici kademesinde mutlaka bir Yahudi vardır.

Bunlardan en bilinen ismi David Joel Stern'dir. 1984'de NBA'in başkanı olan Stern NBA'yi yerel bir lig olmaktan çıkarıp dünyanın en büyük spor organizasyonlarından biri haline getirmeyi başardı.

Rothschild ve Rockefeller ailelerini de unutmamak gerekir ki, bu iki aile dünya ekonomisine yön veren tartışmasız en etkili ailelerdir.

Soru şu: Neden Yahudiler bu kadar güçlü?

Aslında çok yanıt verilebilir ama Saleem'in yazısına bir parantez açıp yıllar önce İsveç'te tanıştığım bir Türk ekonomi profesörün bana anlattıklarını sizinle paylaşmak istiyorum: Bir departmanda üst seviyeye gelmiş bir Yahudi, bulunduğu departmana rastlantıyla gelen bir başka Yahudi'yi de kendi seviyesine çıkarabilmek için uğraşır. Sonra o ikisi, bir başka Yahudi'yi bulup üst seviyelere getirir. Sonra hepsi bir başka Yahudi'yi aynı şekilde yukarılara taşırlar. Ve bunu yaparken de asla Yahudiliklerini ön plana koymazlar...

Şimdi, Dr. Faruk Saleem'in bu soruya verdiği yanıtlara bakalım:

SORU: Yahudiler neden bu kadar güçlü?
YANIT: "Sorgulayıcı, Araştırıcı, Yaratıcı Eğitim"

Peki Müslümanlar neden bu kadar güçsüz?

YANIT: Din Eksenli, Sorgusuz, Araştırmasız, Ezberci Eğitim veya Sıfır Eğitim! (Yani eğitimsizlik)

Dünyada yaklaşık 1.476.233.470 Müslüman yaşamaktadır. Asya'da 1 milyar, Afrika'da 400 milyon, Avrupa'da 44 milyon ve Amerika kıtasında 6 milyon. Toplam dünya nüfusu içinde her beş kişiden biri Müslüman inancına sahip. Her bir Hindu'ya iki Müslüman düşmektedir, her bir Budist'e karşılık iki Müslüman vardır ve her bir Yahudi'ye karşılık 100 adet Müslüman bulunmaktadır.

Müslümanların bu kadar kalabalık olmasına rağmen neden başarılı olamıyor?

Nedeni şudur; İslam Konferansı Örgütü'nün (OIC) 57 üyesi var ve ülkelerin tümünde 500 üniversite var. Üniversite başına 3 milyon Müslüman düşüyor. Sadece ABD'de 5 bin 758 üniversite bulunuyor. 2004 yılında Shanghai Jiao Tong Üniversitesi, Dünya Üniversitelerinin Akademik Değer Listesi' hazırlamış ve ilginçtir ki Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerin hiç birinden ilk 500 e giren üniversitesi yok.

UNDP tarafından toplanan verilere göre Hıristiyan dünyasında okuma-yazma bilenlerin oranı neredeyse yüzde 90 ve bunlardan Hıristiyan çoğunluğa sahip 15 ülkede okuma-yazma oranı yüzde 100 dür. Müslüman dünyasında buna çok zıt bir durum olarak bir ülkenin okuma-yazma oranı yaklaşık yüzde 40 olup, yüzde 100 okur-yazar oranına sahip bir Müslüman ülke yoktur. Hıristiyan dünyasındaki 'okur-yazar'ın yüzde 98'i ilkokulu bitirmişken, Müslüman dünyasında bu oran yüzde 50'dir. Hıristiyan dünyadaki okur-yazarların yüzde 40'ı üniversite mezunudur ve bu oran Müslüman dünyasında yüzde 2'yi geçememektedir.

Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerdeki toplam bilim adamı sayısı 230. Her bilim adamına düşen Müslüman sayısı 1 milyon kişidir. ABD'de ise her 1 milyon Amerikalı'ya karşılık yaklaşık 4 bin bilim adamına, Japonya ise 5 bin bilim adamına sahiptir.

Tüm Arap dünyasındaki tam-zamanlı çalışan araştırmacı sayısı 35.000 kişidir ve her bir milyon Arap nüfusa 50 teknisyen düşmektedir. (Bu sayı Hıristiyan dünyasında bir milyon kişiye 1000 teknisyendir.) Ek olarak İslam dünyası gayrı safi milli hasılasının yalnızca yüzde 0.2'sini araştırma-geliştirme bütçesi olarak ayırmaktayken Hıristiyan dünyası yüzde 5 oranında araştırma-geliştirme fonu ayırmaktadır.

Sonuç: İslam dünyası bilgi üretebilecek kapasiteden yoksundur.

1000 kişiye düşen günlük gazete sayısı ve bir milyon kişiye düşen kitap çeşidi bilginin toplum içine yayılıp yayılmadığının iki önemli göstergesidir. Pakistan'da 1000 kişiye 23 günlük gazete düşerken bu sayı Singapur'da 360'dır. İngiltere'de her 1000 stand için 2000 çeşit kitap bulunurken, Mısır'da kitap çeşidi 20'dir.

Sonuç: İslam dünyası bilgi yayılmasını gerçekleştirmekte başarısızdır.

Bilgi uygulamasının önemli göstergelerinden biri ileri teknoloji ihracatının toplam ihracat içindeki oranıdır. Pakistan'ın ileri teknoloji ihracatının toplam ihracatın içindeki oran yüzde 1, Suudi Arabistanın yüzde 0.3, Kuveyt, Fas, ve Cezayir'in aynı şekilde yüzde 0.3'tür. Singapur'da bu oran yüzde 58 'dir.

Sonuç: İslam Dünyası bilgi uygulamasını gerçekleştirememektedir.
Neden Müslümanlar güçsüzdür?
Çünkü bilgi üretmiyoruz.
Neden Müslümanlar güçsüzdür?
Çünkü bilgiyi yayamıyoruz.
Neden Müslümanlar güçsüzdür?
Çünkü bilgiyi uygulamıyoruz.

Ve gelecek bilgi-temelli toplumlara aittir.

İlginçtir, OIC üyesi 57 ülkenin gayrı safi milli hasılalarının toplamı 2 trilyon doların altındadır. ABD, tek başına 12 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet üretmekte, Çin 8 trilyon dolar, Japonya 3.8 trilyon dolar ve Almanya 2.4 trilyon dolarlık üretim yapmaktadır. (Satın alma gücü eşitlenerek hesaplama yapılmıştır.) Petrol zengini Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Katar hep birlikte 500 milyar dolarlık mal ve hizmet üretmektedirler ve bunların çoğu petroldür.

Mal ve hizmet üretimi İspanya'da 1 trilyon doların üzerindedir. Katolik Polonya 489 milyar dolarlık mal ve hizmet üretim gerçekleşmektedir. Budist Tayland 545 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet üretimi yapmaktadır. İslam dünyasının gayrı safi milli hasılasının tüm dünya gayrı safi milli hasılası içindeki oranı hızla azalmaktadır.

O halde Müslümanlar neden bu kadar güçsüzdür?

YANIT: Eğitim Yoksunluğu. Tam anlamıyla söylersek kaliteli eğitim yoksunluğu. Çok kesin biçimde söylersek akılcı olmayan, din eksenli ve çağdışı eğitim.

Yani neymiş, nicelik değil, "NİTELİK" önemliymiş. Eğer siz insanlarınızı doğru ve çağın gerektirdiği şekilde eğitemiyorsanız, teknoloji üretemiyorsanız, 14 milyon Yahudi'nin elinde oyuncak olmanız da kaçınılmazdır.

Ne demiş atalarınız: "Nazar etme ne olur, ÇALIŞ senin de olur!"

Peki ya Mustafa Kemal Atatürk bu konuda ne demiş: Tek bir şeye ihtiyacınız var, çalışkan olmak! (1923, İzmit)

***
Yatırım dünyasın ünlü Yahudileri: (markalar); Ralph Lauren (Polo), Levi Strauss (Levi's Jeans), Howard Schultz (Starbuck's), Sergei Brin (Google), Michael Dell (Dell Bilgisayar), Larry Ellison (Oracle), Donna Karan (DKNY), Irv Robbins ( Baskins & Robbins ), Mark Zuckerberg (Facebook)

Ve Hollywood'un bir kaç ünlü Yahudisi: Harrison Ford, George Burns, Tony Curtis, Charles Bronson, Sandra Bullock, Billy Crystal, Woody Allen, Paul Newman, Peter Sellers, Dustin Hoffman, Kirk ve Michael Douglas, Sihirbaz Houduni (Erik Weisz), Goldie Hawn, Cary Grant, William Shatner, Jerry Lewis ve Peter Falk (Komiser Colombo), Ben Stiller, Barbra Streisand, Bar Refaeli, Natali Portman, Adrien Brody.

Yönetmenler: Steven Spielberg, Mel Brooks, Oliver Stone, Aaaron Spelling (Beverly Hills 90210 ), Neil Simon ( The Odd Couple ), Andrew Vaina (Rambo serisi), Michael Mann (Starzky and Hutch), Milos Forman (One Flew Over The Cuckoo's Nest, Amadeus), Douglas Fairbanks (TheThief of Baghdat ), Ivan Reitman (Ghostbusters), Kohen Kardeşler, Wachowski kardeşler (Matrix serisi), William Wyler. William James Sidis...

Buluşlarıyla insanlığa hizmet etmiş Yahudi mucitler: Benjamin Rubin: İnsanlığa aşı iğnesini verdi. Jonas Salk: İlk çocuk felci aşısını geliştirdi. Albert Sabin: Çocuk felci aşısını daha da geliştirdi. Gertrude Elion: Lösemiye karşı ilacı verdi. Baruch Blumberg: Hepatit B aşısını geliştirdi. Paul Ehrlich: Frengiye karşı bir tedavi buldu. Elie Metchnikoff: Bulaşıcı hastalıklarla ilgili çalışmalarıyla Nobel ödülü kazandı. Bernard Katz: Nöromüsküler iletişim (kas -sinir sistemi arası iletişim) alanında Nobel ödülü kazandı. Andrew Schally: Endokrinoloji ( metabolik sistem rahatsızlıkları, diabet, hipertiroid) Aaaron Beck Cognitive: Terapi (akli bozuklukları depresyon ve fobi tedavilerinde kullanılan psikoterapi yöntemi) geliştirdi. Gregory Pincus: İlk doğum kontrol hapını geliştirdi. Gerald Wald: İnsan gözü hakkındaki bilgilerimizi geliştirerek Nobel ödülü kazandı. Stanley Cohen: Embriyoloji ( embriyon ve gelişimi çalışmaları ) dalında Nobel aldı. Willem Kolff: Böbrek diyaliz makinesini, Peter Schultz: optik lif kabloyu, Charles Adler trafik ışıklarını, Benno Strauss pazlanmaz çeliği, Isador Kisse sesli filmleri, Emile Berliner telefon mikrofonunu, Stanley Mezor ilk mikro-işlem çipini buldu. Leo Szilard ilk nükleer zincirleme reaktörünü, Charles Ginsburg video tape kayıt makinesini geliştirdi...

Peki biz Türkler insanlığa ne verdik?

Yoğurt ve ayranı vermişiz, daha ne olsun(!)

E öyleyse afiyet olsun! :)

twitter.com/inSanatDernegi

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.