Hepimiz göçmeniz!

İktidar tarafından gündeme getirilen konu toplumu yine ikiye böldü. Muhalefet Suriyelilere yurttaşlık hakkı verilmesine karşı çıkıyor. "Talep eden Suriyelilere yurttaşlık verilmeli ancak yurttaşlıktan önce atılması gereken pek çok adım var" diyen Yeşil Sol Parti dışında pek çok kişi ve kurum konuya ırk temelinde ya da siyasi karşıtlık üzerinden bakmakta ve insan hakları gözardı edilmekte.

AKP bu konuya da her zamanki gibi pragmatist yaklaştı ve bunu açıkça dile getirmekten de çekinmedi. İçişleri Bakanı Ala "işimize yarayanları vatandaş yapacağız" diyerek amacını gizleme gereği duymadı. Zor durumda olan göçmenleri kendi işine yarayıp yaramamasına göre değerlendirmek nasıl bir vicdan gerektirir bilemiyorum.

Öte yandan "işe yarama" kriterinin ne olduğu da bilinmiyor. AKP yandaşı olmak mı, yoksa iyi bir eğitim ve kariyere sahip olmak mı acaba! AB'ne karşı göçmenlerin bir koz olarak kullanılması ve Kürt/Alevi nüfusun yoğun olduğu bölgelere Suriyelilerin yerleştirilerek demografik yapının değiştirilmek istenmesi de bu yaklaşımın bir diğer göstergesi.

CHP, MHP ve HDP göçmenlere vatandaşlık verilmesine karşı çıkıyorlar. MHP her zamanki gibi olayı ırk üzerinden değerlendiriyor ki bu da beklenen bir durum. CHP ve HDP ise olaya daha çok siyasi karşıtlık üzerinden bakıyor, bu durumun AKP'ye yarayacağı endişesi ile vatandaşlık konusuna muhalefet ediyorlar.

Dün yaptıkları konuşmalarda hem Kılıçdaroğlu hem de Demirtaş konunun halka sorulmasını, yani referandum yapılmasını istediler. Neyse ki HDP Basın Sözcüsü Ayhan Bilgen daha sonra yaptığı açıklamada "temel insan hakları referanduma götürülemez" diyerek Demirtaş'ın hatasını düzeltti. Demirtaş da bir gün sonra özür dileyerek önerisini geri aldı. CHP'den ise halen farklı bir açıklama yok!

İktidarın konu üzerinde hiçbir tartışma yapılmadan doğrudan vatandaşlık açıklaması yapması, toplumda var olan ırkçı/ayrımcı duyarlılıkları tetikledi. Suriyeli göçmenleri düşman, hain ilan edenler ve ülkemizi terk etmelerini isteyenler giderek artıyor.

AKP seçmeninin bile büyük bölümü Suriyelilere vatandaşlık verilmesine karşı çıkıyor. İktidarın göçmenler üzerinden siyasi hesaplar yapması, ülkedeki yabancı düşmanlığını arttırmak dışında başka bir işe yaramıyor.

Sağ siyasilerin konuya ırk temelinde yaklaşarak vatandaşlığa karşı çıkmalarında şaşılacak bir durum yok. Ancak solcuların, sosyalistlerin bu konuya muhalefet etmelerini anlamak zor!

Kimliklerin, inançların eşitliğini savunan ve tüm ülke sınırlarının bir gün kalkacağına inanan sosyalistlerin, göçmenlerin yurttaşlık talebine karşı çıkmaları nasıl açıklanabilir bilemiyorum.

Ülkesindeki iç savaş nedeniyle yurdunu terk etmek zorunda kalan Suriyelilere öncelikle mülteci statüsünün tanınması, Türkiye'de kalmak isteyenlerin beslenme, konut, sağlık, eğitim, çalışma vb sorunlarının çözümü için çaba harcamak uluslararası hukuk ve evrensel değerler açısından bir zorunluluktur. Bunun ötesinde yurttaşlık hakkı talep edenlerin de (IŞİD vb terör örgütleri ile ilişkileri olup olmadığı araştırıldıktan sonra) yurttaşlığa alınması temel insan hakları çerçevesinde değerlendirilmelidir.

Savaş, bir ülkenin yaşayacağı en kötü şeydir ve savaştan en çok çocuklar, kadınlar ve yoksullar etkilenir. Bugün Suriyelilerin başına gelenin yarın bizim başımıza gelmeyeceğini kimse iddia edemez.

Ne yazık ki ülkemiz de hızla Suriyelileşme yolunda ilerlemektedir. Bizler de bir gün göçmen olabileceğimizi aklımızdan çıkarmamalıyız. Suriyeli göçmenlere bu gözle bakarak empati yapmamız gerekiyor. Konu siyasi çıkarların ya da etnik ve inanç sorunlarının ötesinde bir insan hakkı ve vicdan sorunu.

@aserdaresen