'Bir oy'la değişir!

Evet, tahmin ettiğiniz gibi 24 Haziran seçimlerinden söz ediyorum. Ülkemiz tarihinin belki de en önemli seçimi! Ya tek adam rejimi giderek daha otoriter bir yönetime evrilecek ve kurumsallaşacak, ya da yeniden parlamenter rejime dönerek ülkenin demokratikleşmesine ilişkin adımlar atılacak. Bu karar tek bir oy ile değişebilecek.

Bildiğiniz gibi seçimlere AKP ve MHP ile sonradan dahil olan BBP'nin oluşturduğu "Cumhur İttifakı" ile CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti tarafından oluşturulan "Millet İttifakı" yanında Halkların Demokratik Partisi(HDP) ve Vatan Partisi(VP) giriyor. İttifak ile seçime giren partiler yüzde 10'luk seçim barajından etkilenmez iken, ittifak dışında kalan HDP ve VP seçim barajı ile karşı karşıyalar.

Gerçekçi olmak gerekirse seçim barajı Vatan Partisi'nden çok Halkların Demokratik Partisi'ni ilgilendiriyor. Çünkü yapılan araştırmalarda VP yüzde 1'in altında görünürken, HDP ise yüzde 10 barajının yarım puan altı ile yarım puan üzeri arasında dolaşmakta. Yani HDP'nin barajı aşması seçmenlerin son andaki kararlarına kalmış durumda.

HDP'nin yüzde 9,99 oy ile baraj altında kalması ile yüzde 10,0 ile barajı geçmesi arasında belki bir oyluk bir fark var ama sonuçları bir oyun çok ötesinde olacak. Ülkemizdeki seçim sistemi gereği yüzde 10 oy alan bir HDP yaklaşık 60 dolayında milletvekili çıkaracak iken, bir oy eksik alarak yüzde 9,99'a düştüğünde hiç milletvekili çıkaramayacak. HDP'nin vekil çıkardığı iller göz önüne alındığında ise, bu 60 vekilin en az 50'si AKP'ye gidecek.

Araştırma sonuçları AKP-MHP ittifakının Meclis'te çoğunluğu sağlayabilmesi için HDP'nin baraj altında kalması gerektiğine işaret ediyor. HDP'nin barajı aşması durumunda alacağı 60 veya daha fazla milletvekilinin, AKP-MHP ittifakının çoğunluğu sağlamasını engelleyeceği sonucu ortaya çıkmakta. Bir başka deyişle Meclis'te hangi kesimin çoğunluk olacağı HDP'ye, yani onun barajı aşıp aşamayacağına bağlı. CHP veya İYİ Parti'nin üç-beş oy eksik ya da fazla oy alması en çok 1 milletvekiline etki ederken, HDP'nin tek bir oy eksik veya fazla alması en az elli milletvekilinin yön değiştirmesine neden olacak. Bu durum da ülke siyasetinin yönünü belirleyecek.

Aslında tek bir oy sadece Meclis çoğunluğunu kimin sağlayacağını değil, çok daha fazlasını da belirleyecek. Eğer bir oy ile HDP barajı aşarsa, HDP seçmeni mutlu olacak. Yasal siyaset zemininin açık olduğunu görecek, gözünü Meclis'e çevirecek. Cumhurbaşkanlığı seçimi ise büyük olasılıkla ikinci tura kalacağından, bu turda da yine HDP seçmeni belirleyici rol oynayacak. Meclis'e girmiş, yasal siyasete güveni tazelenmiş bir HDP seçmeni ikinci turda büyük çoğunlukla sandığa gidecek ve muhtemelen CHP adayı İnce'ye oy verecektir (2. tura Demirtaş veya İnce'nin kalacağını düşünüyorum. Akşener'e şans vermiyorum).  AKP ve Erdoğan'ın 7 Haziran sonrasındaki tavrı göz önüne alındığında, HDP seçmeninin, özellikle de Kürtler'in Erdoğan'a oy vermesi için hiçbir neden yok. Oysa ki İnce adaylığı sonrası yaptığı konuşmalar ve davranışlarla HDP'den oy almaya çok daha yakın bir konumda.

HDP'nin barajı aşamadığı durumda ise HDP seçmeninin siyasete ilgisi kırılacak ve HDP yönetimi seçime katılma çağrısı yapsa bile, seçmen büyük çoğunlukla sandığa gitmeyecektir. Böyle bir durumda ise seçimi Erdoğan'ın kazanma olasılığı çok yüksek olacaktır. Hem Meclis çoğunluğunu hem de Cumhurbaşkanlığını kazanmış bir AKP-MHP yönetiminin ise nelere yol açacağını sizlerin anlayışınıza bırakıyorum.

Aslında demokratik bir seçim yapıldığında HDP'nin barajı aşması çok zor değil. Ancak iktidar, kendi geleceğinin HDP'nin baraj altında kalmasına bağlı olduğunu bildiği için, onu baraj altında bırakacak her türlü oyunu uygulamaya sokuyor. Vekil adaylarının vetosu ile başlayan uygulama(örneğin Bursa'da tanınmış ve sevilen bir aday olan Yüksel Akgün'ün yasal olmayan bir gerekçe ile veto edilmesi), sandık taşıma operasyonu ile devam ediyor. Böylece, özellikle Güneydoğu'da Kürt seçmenin sandığa gitmesi ve özgürce oy kullanması engellenmeye çalışılıyor. Bu oyunu bozmak ise, batıda yaşayan seçmenlere düşüyor!

Bana göre HDP'ye ve Demirtaş'a oy vermek için onlarca neden var. Demirtaş  bence bu ülkenin gördüğü en değerli siyasetçilerden biri ve bu nedenle de tutsak! HDP ise, ortak vatanda birlikte yaşam için vazgeçilemez bir siyasi parti. Hem insan, hem emek hem de doğa hakları için doğru çözümler öneriyor. HDP ve Demirtaş'a benim gibi bakmasanız bile, sizin de HDP'ye ve Demirtaş'a oy vermeniz için önemli nedenler var.

Farkındasınız değil mi!