Pedofili suçtur

'Önceden bu kadar yaygın değildi sanki' diye düşünüyoruz nitekim.

Önceden de vardı bu sapkınlık, bu kadar ayyuka çıkmış değildi. Olaylar aile içerisinde fark edilse bile basına yansımıyordu.

Son zamanlarda internet kullanımının yaygınlaşmasıyla bu sapkınlığın arttığı da su götürmez bir gerçektir.

İnternet kullanımının artması, özellikle çocuklarda her yaştan kurban bulunmasını kolaylaştırıcı etki yaratmıştır. Çocuk sosyal medya kullanıcıları, internet üzerinden veya cep telefonu yoluyla ruh sağlığını olumsuz etkileyen sözel istismara maruz kalıyorlar.

Bir siyasi partinin Pendik ilçe başkan yardımcısı olan kişi her ne kadar sosyal medya hesabının çalındığını öne sürse de yazışmalarda 17 yaşında zannedilen kıza internet üzerinden sözle tacizde bulunulduğu gerçeğini örtmez ki basına yansıyan bu olay. Yaşanan istismarlardan sadece biridir.

Yine basına yansıyan bir haberde, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü yetkililerine 2015 yılı içerisinde 10 ayda 36 aile internet üzerinden çocuklarının istismara uğradığı şikâyetiyle başvuruda bulunmuş. 2015 yılı boyunca medyada yer alan çocuk istismarı haberi sayısı 3 bin 567 olarak tespit edilmiş.

Antalya'da çöpte bulunan çocuk istismarı görüntüleri, Denizli'de iki kız çocuğunun 41 yaşındaki bakkal tarafından cinsel tacize uğradığını ortaya çıkardı.

Bursa'da 9 yaşındaki kızın annesine durumu anlatması üzerine komşusu tarafından 6 ay boyunca cinsel istismara uğradığı anlaşıldı. Bilirkişi raporu ve küçük kızın anlatımları cinsel istismarı açıkça gösterirken mahkeme, delil toplama kararıyla sanığı serbest bıraktı.

Üniversite öğrencisi Senem'in, yıllar önce babasının kendisi ve kız kardeşine cinsel istismarda bulunması öğrenci yurdunda intihar etmesine neden oldu. Anne, astsubay babanın büyük kızıyla 6 yıl, küçük kızıyla 3 yıl ensest ilişki yaşadığını söyledi.

İzmir'de 17 yaşındaki kıza cinsel istismarda bulunan 20-21 yaşlarındaki 4 zanlı iyi hal indiriminin bozulmasının ardından 37 yıl hapis cezası istemiyle yargılandılar.

Diyarbakır'da resmi kayıtlara göre 11 yaşındaki kız çocuğunun karın ağrısı şikâyetiyle hastaneye götürülmesi üzerine hamile olduğunun anlaşılması ve doğum yapması cinsel istismara uğradığını ortaya çıkardı. Kız çocuğu, tarım işçisi olarak çalıştığı Sivas'ta bir adamın verdiği meyve suyunu içtiğini ve ne olduğunu anlamadığını söyledi.

Muğla'da 13 yaşındaki kız çocuğuna ağabeyinin 8 yıldır cinsel istismarda bulunduğu ortaya çıktı.

Samsun'da intihar girişiminde bulunan 17 yaşındaki kız öğrencinin üvey babasının cinsel istismarına uğradığı anlaşıldı.

Bütün Türkiye'nin tanık olduğu Irmak, canlı yayında suçunu itiraf eden hastalıklı bir beynin vahşi dürtülerine kurban gitti. 3,5 yaşındaki bir çocuğa bu acıyı çektiren, bu eziyeti eden bir beynin zaten normal olması beklenemez. Yine de hiçbir durum bu sapkınlığı, bu vahşeti kabul edilir duruma getiremez.

Türkiye'de bu sapkınlığın bedelini canlarıyla, gelecekleriyle ödeyen binlerce çocuk olmasına rağmen pedofili hakkında ne derinlemesine yapılan bir araştırma ne de kesin bilgiler veren istatistiksel sonuçlar mevcuttur. Binlerce çocuğun hayatını kurtarabilecek çözüm yolları için ise hiçbir adım atılmamıştır.

Dünya Sağlık Örgütü'nün bir yetişkinin bilerek veya bilmeyerek yaptığı, çocuğun sağlığını fiziksel ve psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkileyen davranışlar olarak tanımladığı pedofili suçtur.

27 Ocak 1995 tarihinde Resmi gazetede yayınlanan Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre ise "Ulusal yasalarca daha genç bir yaşta reşit sayılma hariç, 18 yaşın altındaki her insan çocuk sayılır."

Basında yer alan pedofili araştırmalarında pedofiliyle ilgili birkaç veriye ulaşılmış, çözüm yolları için ailelerin dikkat etmesi ve yine ailelerin çocuklarını sürekli gözlemlemeleri önerilmiş.

TÜİK'in verilerine göre 2014 yılında Türkiye'de bin 377'si erkek, 9 bin 718'i kız çocuğu olmak üzere toplam 11 bin 95 çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı bildirilmiş. Adalet Bakanlığı'nın 2014 verilerine göre, her ay Adli Tıp Kurumuna 650 çocuk cinsel istismarı vakası gönderilmiş.

Adli tıp uzmanı Prof. Dr. Selim Özkök'ün 'Türkiye'de tespit edilen cinsel istismar oranı kız çocuklarda her 3 kız çocuğundan biri, erkek çocuklarda 5 erkek çocuğundan biri' cümlesi pedofilinin dehşet boyutlarda yaygın olduğunu gösteriyor.

Araştırmaların gösterdiği en korkunç veri ise cinsel istismara uğrayan çocukların büyük çoğunluğunun, istismarcısının yakından tanıdığı biri olması (baba, abi, yakın akraba, komşu, öğretmen vs.) ve çocukların istismarcısını koruma eğiliminde olması.

Dünya Sağlık Örgütü ve Ankara Üniversitesi'nin hazırladığı Türkiye'de Üniversite Öğrencilerinde Çocukluk Çağı Olumsuz Yaşam Deneyimleri Araştırması Raporu'nda 'istismarcıların yüzde 9'unun çocukla aynı evde yaşadığı' belirtiliyor.

Türkiye'de 16 bin çocuk üzerinde yapılan bir araştırmada çocukların istismara maruz kalma sebepleri; yoksulluk, işsizlik, sosyal desteğin olmaması veya zayıf olması, aile içindeki geçimsizlik ve şiddetin varlığı, evde çok sayıda çocuk olması olarak sıralanıyor.

Psikoterapist Ayla Ketre cinsel istismara uğrayan çocuğun; 'dünya güvenilmez bir yer' düşüncesine kapılıp, kaygı bozlukları geliştirebileceği gibi kendini ve yaşadığı alanı sürekli olarak güvensiz hissedeceğini söylüyor. Ketre, cinsel istismara uğrayan çocuğun; 'kirlenmişlik duygusu' hissedebileceğini ve kendini suçlayıcı bir yaklaşım içinde olabileceğini ve kendini değersiz hissedebileceğini de ifade ediyor.

Her gün yeni bir örneğine tanık olduğumuz çocuk cinsel istismarının yani pedofilinin önüne geçmek için sadece ailelerin duyarlı olması yeterli olmuyor. Türkiye'nin toplumsal profili dikkate alındığında, pedofilinin yasalarca suç olarak kabul edilmesi ve örnek teşkil edecek davalara cezai işlem uygulanarak önüne geçilmesinin sağlanması gerekiyor.

Sadece aileler değil her birey pedofili ve cezai işlemleri hakkında bilgilendirilmeli. Bütün bu bilgiler ışığında; gelecekleri bizim ellerimizde olan çocuklarımız, çevrelerinden gelen yaklaşımları algılayabilecek, kendilerini koruyabilecek veya kendilerini ifade edebilecek duruma gelmeleri için eğitime tabi tutulmalıdır.

@pelinak08