Bu referandumdan çıksa çıksa kriz çıkar

Anayasa görüşmelerinde Meclis'te 'umarım son olur' dediğimiz ilkler yaşandı. Bir burun kırılması, bir muallakta kalan bacak ısırılması, bir kadın boğazı sıkma, bir kendini kürsüye kelepçeleme, kadın vekillerin saç saça, baş başa kavga etmesi, 4 kadın vekilin hastanelik oluşu, bir 'Yeliz' vakası... Sanırsın Meclis değil, ya boks maçı ya da şov programı.

Yaşanan olayların toplumda yansımalarını ileriki zamanlarda daha net göreceğiz ama basına yansıyan otomobilini tamirciye götüren bir kadının tamirci tarafından bacağından ısırılma haberi şimdiden etkisinin yaşanmaya başladığını gösteriyor.

Bütün dertlerimiz bitmiş, bir referandumumuz eksikmiş, bir 'Evet'çi 'Hayır'cı diye toplumun ayrıştırılması eksikmiş. 'Hayaldi, gerçek oldu.'

Kendini taraflı görüp 'aman postum yanmasın' zihniyeti, kendini göstermeye başladı.

Genel bir değerlendirmede 'Evet' diyenlerin gerekçesi Tayyip Erdoğan'a olan güvenleri, ülkenin daha iyi olacağına inançları.

'Hayır' diyenlerin gerekçesi Türkiye, Atatürk'ün eseri, adalet, gelecek kaygısı.

Beyninize kelimelerin kodlanmasına izin vermeyin medyayla, ünlülerle, kirletme kampanyalarıyla... Referanduma kadar çekmek zorunda olacağımız kampanyalar, ülkede siyasi kirliliğe, düşünce kirliliğine, gürültü, hava kirliliğine, kâğıt israfına neden oluyor.

Bir oyumuz geleceği değiştirebilir.

Hayır diyenlerdenim. Öncelikli gerekçem; 'partili cumhurbaşkanlığının bütün halkı temsil edemeyeceği. Yaşanan fiili durum bu ya; partisine bağlı bir Cumhurbaşkanı, partisine oy veren kesimi göz önünde bulunduracak, uygulayacağı her değişim belli bir kesimi içerecek. Oysa Cumhurbaşkanı kendisine oy veren veya vermeyen bütün halkı temsil etmelidir.

Bu referandumdan ne çıkacak? Ne evet ne hayır. Merak etmeyin her işin altından çıkan 'FETÖ' da çıkmayacak. Ekonomik kriz çıkacak.

Doların her dakika değişen seyrine, alışveriş merkezlerinde sırasıyla kapanan mağazalara, işsizlik oranına, esnafın durumuna bakmak yaşanan krizi fark edebilmek için yeterlidir. Öyle ki her yıl Şubat'ta yapılan öğretmen atamaları bile Ekonomi Bakanı'nın ağzından çıkacak kelimelerde.

Bu referandumun alelacele önümüze gelmesinin sebebi, ekonomik krizin büyüklüğünü örtbas etme çabaları mı?

Şu zorlu günlerde Uğur Mumcu'dan bir iki kelam etmeden bu yazı bitmezdi.

"Gelecek nesilleri değil, gelecek seçimleri düşünen politikacılarımız bu tablonun ressamlarıdırlar. 'Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler' parolası ile liberalizm, en acı örneğini Türkiye'de vermiştir."

"Unutmayalım ki cesur bir kez, korkak bin kez ölür. Önemli olan, insanın böyle bir toplumda "mezar ...taşı" gibi susmamasıdır."

@pelinak08