SON DAKİKA
Hava Durumu

Pandora'nın Kutusu açıldı mı?

Yazının Giriş Tarihi: 18.06.2011 17:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.06.2011 17:23

Kime ait bu söz?

Bursa Emniyet Müdürü Halil Yılmaz'a...

Ne zaman söylemişti bu sözü Halil Yılmaz?

11 Mayıs 2011'de...

Kime söylemişti?

Bursaspor-Beşiktaş maçında çıkan olaylardan sonra kendisini ziyarete gelen BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arif Özer ve Yönetim Kurulu üyelerine...

Halil Yılmaz'ın sözlerini bir kez daha anımsatmakta yarar var:

"Olayların gerisinde neler olduğunu araştırıyoruz. İncelemeler sadece eline taşı alanlarla sınırlı kalmayacak. Gerisinde neler var? Kim, kime, ne zaman, ne söyledi, ne söyletti? Bunların ortaya çıkarılması yönünde bir süreç işleyecek. Belki de Pandora'nın Kutusu açılacak. Türkiye sporun arkasındaki güçleri, teşvikçileri, oluşumları ortaya çıkarmak zorunda. Bursa taraftarı güzel marşlar, gösteriler yapabilirdi. Ancak onları yönlendiren bir kaç kişi yüzünden bu olaylar oldu."

Halil Yılmaz, bu değerlendirmeyi Beşiktaş maçı öncesi yaşanan olayları değerlendirirken yapmıştı. Ancak, Yılmaz'ın sözlerindeki "derinlik" yürütülen soruşturmanın yalnızca bu olaylara ilişkin ve sınırda olmadığına işaret ediyordu.

Bursaspor önceki sezonu şampiyon olarak tamamladı. Geçen sezon da Şampiyonlar Ligi'nde yer aldı. Kulübün kasasına milyonlarca dolar girdi...

Yine stadın yenilenmesi kapsamında milyonlarca lira harcama yapıldı...

Bu süreçte kimisi kamuoyuna doğrudan, kimisi suç duyurularıyla savcılığa yansıyan çok sayıda iddia ortalıkta dolaştı...

Kulüp yönetimi birbirine girdi; ağır suçlamalar, iddialar havalarda uçuştu...

Herkesin malumu, Şubat ayında da Bursaspor'a ilişkin bir soruşturma süreci başladı...

Kulüp son 4 ay içerisinde aralıklarla baskınlara uğradı; muhasebe kayıtları, parasal ilişkiler büyüteç altına alındı.

Kulüp Başkanı İbrahim Yazıcı dahil, Yönetim Kurulu üyeleri ve kulüp personelinden bazıları zaman zaman gözaltına alındı ve serbest bırakıldı. Soruşturma 4 aydır sürüyor...

Ve sonunda dün 9 gözaltı daha yaşandı ve bu 9 kişiden Başkan İbrahim Yazıcı, İkinci Başkan Haluk Özkıyıcı, Kulüp Genel Müdürü Osman Nuri Biçer ve eski Yönetim Kurulu Üyesi Osman Çelik tutuklandı...

Diğer isimler ise ya tutuksuz yargılanmak üzere hakim kararıyla ya da savcılık tarafından serbest bırakıldı...

Açıkçası gözaltına alınanlar arasında bazı isimleri görünce son derece üzüldüğümü aktarmalıyım. Mesleki anlamda da yıllarca birlikte çalışma imkanı bulduğum bu isimlerin, savcılığın yürüttüğü soruşturma kapsamında ortaya atılan iddialarla bir ilişkilerinin olamayacağını, dürüstlüklerine inandığımı da söylemeliyim...

Nitekim bu isimlerin savcılık aşamasında serbest bırakıldıklarını da öğrenmekten mutlu oldum...

Kuşkusuz, hukukun en temel kuralı "mahkemece kesinleşinceye kadar" herkesin masum olduğuna inanmak durumundayız...

Kimseyi peşinen suçlu ilan etmeye, hatta 'hüküm' kurmaya hakkımız yok...

Savcılığın suçlamalarını bilsek de soruşturmanın ayrıntılarını bu aşamada bilmiyoruz. Ama savcılığın suçlamalarının çok ağır olduğunu da bir kenara itemeyiz:

"Suç işlemek için örgüt kurmak, nitelikli dolandırıcılık, zimmet, resmi evrakta sahtecilik, soruşturma gizliliğini ihlal, güveni kötüye kullanma ve mal varlığını bildirmeme...''

Suçlamalar son derece ciddi...

Basına yansıyan bazı iddialara göre savcılık zanlıları "20 milyon lira kulübü zarara uğratmak ve zimmete para geçirmekle" suçluyor...

Bu iddiaların gerçek olup olmadığını ancak yargılama sonucunda anlayabileceğiz...

Mahkeme, savcılığın iddia ve delilerini oldukça ciddi bulmuş olmalı ki 4 tutuklama kararı verdi...

Tekrar ediyorum, peşinen kimseyi suçlamamalı ve suçluymuş gibi kampanya yürütülmemeli...

Ama kimse de kalkıp, böylesine ciddi iddiaların olduğu ortamda, bu iddiaları yok sayarak ya da üstünü örterek tam tersi yönde de özel bir kampanya yürütmemeli...

Hele hele, bu yönde taraftarları, transfer dönemini ve buna benzer gerekçeleri ileri sürerek bunu yapmamalı...

Bursa'yı ve Bursaspor'u düşünen, bu kente ve takımına yürekten bağlı olan herkese düşen sorumluluk "gerçeğin ne olduğunun" ortaya çıkarılmasına yardımcı olmaktır.

Herhangi bir gerekçe ileri sürerek gerçeğin aranması ya da ortaya çıkarılmasını engellemeye çalışmak doğru değil...

Aylardır süren tartışmaları hızlı biçimde sona erdirecek tek makam yargı...

Herkes, bu sürecin hızlı biçimde işletilmesine yardımcı olmalı; kusuru olan varsa cezasını çekmeli, yoksa da kimse daha fazla zan altında bırakılmadan aklanmalıdır...

Bursa da, Bursaspor da artık "kapalı kapılar" ardında "eşrafla" yönetilemez...

Her türlü siyasi beklentiden ve çıkar çatışmalarından bağımsız olarak profesyonelce yönetilmelidir...

Bursaspor'un büyük bir kulüp, hatta bir dünya takımı olmasını isteyenler bu sürece destek vermeli...

Bursaspor bu kentte yaşayan her yurttaşın, her gerçek taraftarın ortak aklı, ortak vicdanı, ortak coşkusu, ortak sevinci, ortak üzüntüsüdür...

Bu ortaklık, birilerinin "tekeline" ve "yönlendirmesine" terk edilemez...

Eski alışkanlıklarla bir yere varılması mümkün değil...

Bursaspor'u güçlü kılacak olan şey, her türlü istismarın üzerinde tutulmasıdır...

Bu aşamada sorulması gereken soru, "neden bu operasyonun yapıldığı" değil, "bu operasyona konu olan iddiaların" doğru olup olmadığıdır...

İddialar ortada dururken, operasyonun kendisine odaklanmak Bursaspor'a onarılması daha büyük zararlar verir...

Son bir not olarak eklemeden geçmeyelim...

Bu kentteki birçok kişi gibi ben de Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam'ı takdir eden kişilerden birisiyim.

Ama son soruşturma sürecinin bu kadar içerisine girmiş olmasını da anlayabilmiş değilim...

Evet, gerçekten karakterli bir spor adamı ve vefalı davranması da çok saygıya değer bir tavır...

Ama bu kadar ciddi suçlamaların olduğu bir süreçte Emniyet ve Adliye kapılarında gözükmesini de anlayabilmiş değilim.

Hele bugün basın toplantısında yapmış olduğu, "Yöneticilerimizle ilgili bir olumsuzluk yaşandığı takdirde ekip bütünlüğü ve vefa duygusuyla davranıp, bu ekibin bir parçası olarak hareket edeceğimi bildirmek istiyorum" sözünü hiç anlayabilmiş değilim...

Bu kent ve taraftar, Ertuğrul Sağlam'ı "belli bir yönetime" ve "ekibe" bağlı olmadan sevdi ve takdir etti...

Neticede önümüzdeki günlerde Sağlam gider mi, kalır mı bilmem?

Ama açılan Pandora'nın Kutusu'ndan önümüzdeki günlerde "daha büyük balıklar" çıkarsa kimse şaşırmasın!

Daha henüz Bursaspor-Beşiktaş maçının "kutusu" açılmadı!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.