Gösteriş zamanı bitti!

Eksikliklerimizi, olası aksaklıkları görelim diye,  sessizce başladık yayına...

Ama hak getire...

Bu iletişim çağında sessizlik ne mümkün!...

Bir yazınız ya da haberiniz facebook alemine düşmeye görsün...

Merakla bekleyenimiz de epey varmış hani...

Tebrik telefonları...

Başarı dilekleri...

Tüm dostlarımıza ve bizi merak,  ilgiyle izleyen tüm okurlarımıza iyi dilekleri için buradan toplu bir teşekkür gönderiyoruz...

Salt iyi dileklere değil kuşkusuz, tüm eleştiri ve önerilere de açık e-posta kutumuz ve telefonlarımız...

İlk günlerimizde bu yönde mesajlar da alıyoruz ki, bu bizi inanılmaz mutlu ediyor...

Birincisi, iyi bir iş çıkardığımızı, okurlarımızda heyecan ve ilgi yarattığımızı gösteriyor bize...

İkicisi, bizden beklentileri yansıtıyor ki bu da bizim heyecanımızı daha da artırıyor, bir o kadar da sorumluluk yüklüyor...

********

Bu kentin olağanüstü potansiyeli olduğuna inanıyorum...

Bursa'nın, ortak sinerjiye dönüştürülemediği için gerçek potansiyelini kullanamadığı birçok değeri var...

Hani ortak sinerji dediğiniz de "oluş" deyince oluşmuyor...

Buna niyet etmeniz gerekir önce...

Zihnen ve ruhen kabul etmeniz, hazır olmanız ve eyleme dönüştürme iradesi taşımanız gerekir...

Sonra değerlerinizi, düşüncelerinizi, fikirlerinizi, önerilerini paylaşacaksınız...

Bu da yetmez, bu fikirler üzerinden ilerlemeli, ortak platformlar, zeminler ve eylemler yaratarak bu güçle büyümeniz gerekir...

Bir de tabii, her şeyden önce "sahici" olmalısınız...

"Mış" gibi yapmamalısınız...

"Kendiniz" için değil, "herkes" için yapmalısınız...

Aksi hemen anlaşılıyor!..

Sonra bir düşmeye görün online 'ağa'!

Blog yazılarında, e-posta zincirlerinde, haberleşme gruplarında, olmadı facebok topluluklarında, bu da olmadı 'twet'ten twet'e ele güne karşı rezil oluyorsunuz...

******

Herkes takkesini önüne koyup düşünmeli...

Bu kentin işadamının, bürokratının, siyasetçisinin, yerel yöneticilerinin, sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin, ama herkesin...

Zenginliğin kaynağı değişiyor...

Üretim ilişkilerinin, dünya ekonomisinin yapısı değişiyor...

Eski tas, eski hamamla işler artık yürümüyor...

Hala bu kentte rant derdi peşinde koşup, köşe başında arsa kapatmaya çalışanları gördükçe gülüyorum...

Eşleri kuşluk vakti Markafoni, Trendyol , Şehir Fırsatları (Groupon) sitelerinden en gözde markaları kelepir fiyata kapatmak için bilgisayar başında beklerken, kendileri hala başları kuma sokulu deve kuşu misali ortalıkta dolaşıyor...

Değişim bazen sessiz sedasız yaşanıyor; ama geldiğinde de gümbürtüyle, yıkıp yakarak geliyor...

Bakın, değişen ekonomiler, siyaseti de değiştiriyor...

"Değişmez" denen iktidarlar yıkılıyor...

"Değiştiremez" sanılan halklar, 18 günde 32 yıllık otokratları alaşağı ediyor...

Sosyal ağ devrimleri, twitter toplumları yeryüzünü sarıp sarmalarken, bu kentte bir kurum da çıkıp "şu internet nedir, sosyal ağ nedir, sosyal medya nedir, e-ticaret nedir, in midir cin midir" diye tartışmıyor...

Ne bir panel, ne bir toplantı, ne bir konferans...

İşte bu kentin en devasa kurumlarından birisi BTSO orada, Ticaret Borsası orada, BUSİAD başta olmak üzere birçok SİAD'ı orada, üniversitesi, belediyeleri, diğer sivil toplum örgütleri orada...

Kim ne yapıyor?

Kimse kusura bakmasın...

Varsa naçizane bu yönde girişimi, çabası olan bize de aktarsın, biz de haberdar olalım...

Özcesi, bilgi üretilmiyor...

Zenginlik artık kentin batı bölgesinde iyi bir arsa(alan) kapatmakta değil, iyi bir domain adı (alan) alarak, iyi bir e-ticaret sitesi kurmaktan geçiyor...

Gösteriş zamanı bitti...

Artık şu iyi kavranmalı: Ya değişeceksiniz, ya da değiştirileceksiniz!..

Tercih sizin...

Zaman ilerliyor...

Bize soracak olursanız, biz değişmek ve değiştirmek üzere yola çıktık...

Bu sessizce yola çıkışımızda dahi aldığımız tepkiler iyi bir yolda olduğumuzu  gösteriyor...

Fikri olan, heyecanı olan ve paylaşmak isteyenlere de bursaport.com'un kapısı açıyoruz.