Erdoğan'ın CHP planı işliyor

Haber televizyonlarını gün içerisinde bir saat izleyen birisi "son dakika" haberlerinden serseme dönebilir...

Bir tarafta Meclis'te yaşanan yemin krizi, diğer tarafta ise, Türkiye'yi sarsan şike operasyonu...

"12 Haziran sonrası Türkiye tatil havasına girecek, yaz ayları sakince geçecek" diye bekleyenler fena yanıldı...

Hani, şike operasyonu çok sıcak ve futbolun popülaritesine bakılacak olursa daha epey bir süre tartışılacak...

Biz, yine CHP'ye dönelim ve bir önceki yazımızdan borçlu kaldığımız "olası senaryoları" tartışmaya devam edelim...

Efendim, son bıraktığımız noktada CHP'deki muhaliflerin Deniz Baykal ve Önder Sav öncülüğünde Olağanüstü Kurultay'ı toplayıp, Gürsel Tekin'i ve dolayısıyla Kemal Kılıçdaroğlu'nu oyun dışı bırakacakları havası vardı...

Ancak muhaliflerin planları tutmadı...

Bunda kuşkusuz örgütü çok iyi tanıyan ve tüm siyasi ayak oyunlarını iyi bilen Gürsel Tekin'in mahareti büyük rol oynadı...

Muhalifler harıl harıl imza toplarken bir de bakıldı ki 13 Haziran sabahı bir CHP delegesi memleketin güzide bir köşesinden noter kanalıyla kurultay isteyen dilekçesini gönderivermiş!

Haliyle önceleri gizlenen bu ilk dilekçe, tüzükle 15 günle sınırlandırılmış imza toplama süresini işletmiş...

Eee, "kendi düşen ağlamaz" denir. Herhalde Deniz Baykal, kendi hazırlattığı tüzüğe bakıp acı acı gülmüştür...

Sonuç, Kılıçdaroğlu ve Tekin içerden gelen bu ilk taarruzu atlatmışa benziyor...

Ne var ki, CHP, bugünlerde muhaliflerin yarattığı kurultay baskısından daha büyük bir baskı ve basınç altında...

Özellikle Meclis içinde, Parlamento grubu içerisinde sinirler oldukça gergin...

Kimisi çoluk çocuğuyla yemin için Meclis'in yolunu tutan taze vekiller, bir anda "yemin protestosunu" kucaklarında buldular...

Kendilerine ve üstelik hiçbir şey sorulmadan, bir tek cümle görüşleri alınmadan "yemin etmeme kararı" tebliğ edildi ve şu ana kadar uyuluyor...

Bakmayın siz, grup toplantılarında Kılıçdaroğlu'nun her sözü kerhen alkışlansa da yüzlerin çoğu asık...

"Ellerin" gizlediklerini, "yüzler" ele veriyor...

Milletvekillerinin ezici çoğunluğu parti kurmaylarının soktuğu bu yoldan nasıl çıkılacağını bilmiyor...

İşin ilginç tarafı çoğu milletvekili yemin boykotuyla sorunun çözülüp çözülmeyeceği konusunda açık bir fikre ve öngörüye sahip değil...

Parti şu anda deyim yerindeyse kaynıyor...

Birbirinden farklı yelpazeden oluşan vekiller topluluğu içerisinde, hani biraz işin içine espri katarak söyleyelim, Meclis koridorlarında birbirlerine omuz atacak kadar yakın(!) olan milletvekilleri arasında yakında "bana niye ters baktın" tartışmaları başlarsa kimse şaşırmamalı...

Kanaatimce, AKP ve Erdoğan mükemmel bir strateji uyguluyor...

Türkiye bir ara seçim yaşayabilir mi?

Hiç sanmıyorum...

Zaten Erdoğan'ın da stratejisinde böyle bir beklenti yok...

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun kucağına atılan ve hiçbir siyasi öngörüye dayanmayan "Haberal ve Balbay"ı kurtarma operasyonuyla istediği gibi oynuyor...

Bence AKP kurmaylarının kurduğu oyun çok basit. CHP, içine itildiği koşullarda bu planın uygulanmasına da "yapı" itibariyle son derece müsait...

Plan şu:

Yanılmıyorsam kimyada "heterojen karışım" deniyor; zeytinyağıyla suyun aynı kaba konulmasıyla oluşan heterojen karışımı andıran CHP'de zeytinyağıyla suyun ayrışmasını sağlamaya çalışıyor Erdoğan...

AKP, CHP'yi bölünmeye ve parçalanmaya itiyor...

Bunun illaki bir "ayrılma ve partileşmeyle" sonuçlanması da gerekmiyor...

Bu plan da bana göre tıkır tıkır işliyor...

Muhaliflerin "Kurultay" bindirmesiyle sarsılan CHP grubu, daha yemin etmeden fiili bir bölünmenin eşiğine geldi...

CHP'ye bile üye olmadan, özel pazarlıklarla milletvekili yapılan Haberal için topyekün yürütülen savaş, CHP kulislerinde yarılmalara neden olmuş durumda...

Erdoğan, CHP'deki yamalı bohçayı andıran bu yapıyı çok iyi kullandı ve kullanıyor.

AKP, 15 Temmuz şartını ileri sürerek CHP'ye nihai darbesini indirdi...

Muhtemelen, 15 Temmuz'da CHP'li vekiller yemin etmeden Meclis Ekim ayında toplanmak üzere tatile girecek...

Yaklaşık 2,5 aylık süreyi AKP'liler ve Erdoğan tatil yaparak geçirirken, CHP kulisleri kaynayacak...

Parti bu süreci Haberal'ı, Balbay'ı tartışarak geçirecek. Bu arada, Baykal ve Sav kanadı da boş durmayacak. Parti içerisinde yeni milletvekillerinin katılımıyla yeni grupçuklar oluşacak. Yeni hesap kitaplar yapılacak...

Sonuçta, ayrışma olgunlaşacak ve fiili bölünme için bir milletvekilinin resti çekip yemin etmesine kalacak iş...

İşte o zaman siyasi kartlar yeniden karılacak...

Bakalım ilk yemin eden kim olacak...