SON DAKİKA
Hava Durumu

Futbolumuz eriyor mu?

Yazının Giriş Tarihi: 27.11.2014 04:16
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.11.2014 04:16

Sözgelimi; ortak değerlerin yitirildiğinden söz ederken, ulusal takım futbolcularına sahip çakılması gerektiğini hatırlattı. Ama, kaleci Volkan'ın hareketini de onaylamayıp, lig maçlarında da aynı hareketi yapmasının,  mümkün olmadığını da söyledi.

Tribünlerin boş olması karşısında 'gerekirse onların ayağına gitmeli, ikna etmeliyiz, bu iş inatla olmaz' minvalinden örnekler verip Ferderasyon'u daha etkin olmaya davet etti.

Derebeyi gibi yönetilen kulüpler karşısında federasyonun söz yarışına girmesinin yanlış olduğunu belirtip, ceza hatırlatmasını da eksik etmedi...

Aklı başında olan her futbolseverin altına imza atacağı cesaretli tespitler için 'iyi ki Şenol Güneş Bursaspor başarısı için burada' demekten kalanı yalan...

Fenerbahçe'ye kök söktürdüğü de gerçek.

Yazının başlığına dönüş yapacak olursak eğer; 'FUTBOLUMUZ ERİYOR MU' epey karışık bir soru.

Pek çok noktada 'günü kurtarma çabası' çıkmaz sokak aslında.

Gelecek kimin umurunda?

ALT-YAPI...

Ne bitmez terane yaaa!

Üzerine pehlivan tefrikaları yazılırken, yönetici müsveddeleri 'alt yapıya çok önem veriyoruz' demeçlerini eksik etmez hani.

Ne bitmez altyapı ki, hiç üst yapıya/elit düzeye çıkılamıyor.

'Çıkıyor, abartma kardeşim' diyenlere; lig takımlarında, kaç yabancı oynadığını hatırlatırlar...

Ve hatta, kaç yabancı antrenör?

Performans sporcularımız, dünyalı meslektaşlarından özellikle mental olarak çok geride.

Sadeci futbolda değil bu paradoks.

Bakın, diğer branşlara...

Küçük, yıldız ve gençlerde dünyanın altını üstüne getiren sporcularımız, buhar olup uçuyor sanki.

Performans sporcusu ara ki bulasın...

Bulursan da, kaybetmek an meselesi.

Bilim dünyasında da öyle; CERN için çalışan Bursa'da okumuş uzmanımıza Güney Kore sahip çıkarken, ülkemin haberi bile yok.

Kadir/kıymet bilemek çok acı...

ÜST YAPI...

Farklı mı sanki?

Ulusal takımın çektirdiği ıstırap ortada.

Canımız yanıyor, yüreğimiz daralıyor yav...

Bakmayın siz Kazakistan galibiyetine.

Ağzımıza çalınan bir parmak bal o...

Başındaki muhterem "futbolcu var da, ben mi takıma almıyorum" savunmasını seçti sözgelimi. Sanki, hoca benim...

Sanırsınız, beyefendi bilgisayarda strateji oynuyor, deneme yapıyor.

Sonuçları; hüsran...

Osmanlı'ya imzalatılan kapitülasyonlara benzer sözleşmesi ve bilmem kaç bin dolarlık aylık, tam bizlik.

Ahhh! bir de arka arkaya kazanabilse bu takım; bu para bile az gelir millete ve  "helal hocaya" der cümbür cemaat...

Yıllardır kiralarda cebelleşen, bin liradan az gelirleriyle futbola dahil olmaya çalışan kardeşlerimizin 'filanca futbolcuya 2 milyon euro az' diye tartışmalara girmesi, şaşırtmasın sizi.

Olmayan yuvalarına karşın, başkentin göbeğine kaçak olarak dikilen 1000 odalı tüy için 'ülkemizin itibarı' diyerek de destek verebilir mesela.

Şaşırmayın; popüler kültürün sonucudur bunlar. Ve hatta 'bırakınız yapsınlar, bırakınız yıksınlar' zihniyetinin de belgesi...

DÜNYA?

Her şeyde olduğu gibi sporun her karesinde de; plan yapmayı tercih edip 'öz' ile hareket etmeyi doğru buluyorlar.

Alt yapıdaki çocukları, üst yapıya, birer disiplin abidesi yıldız olarak çıkarmasını biliyorlar...

Biz her yönetim değişiminde 'takıma yabancı hoca gerek' çizgisinden hareketle, deneme yanılmaya devam ediyoruz. Kulüplerin de/federasyonun da her yönetim değişimi, olmayan teknik anlayışı/spor politikasını da değiştiriyor...

19 Dünya Şampiyonası'nı kazanan futbol ekiplerin başındaki teknik adam, o ülkenin yurttaşı...

13 Avrupa Şampiyonası'nı kazanan ülkelerin 12 tanesi, yerli teknik adamı ile başarıyı yakalamış...

Vayyy beee! bu günlerde bu noktada benzeşiyoruz... Şaşırtıcı; teknik adamımız yerli. Ne büyük iş...

Aslına bakarsanız, bizdeki başarılar da irdelendiğinde; hem kulüp-hem ülke olarak, sporlarımızdaki kazanımlar; uzun süreli birliktelikler ile sonuca gitmiş...

Fakat, kısa yoldan kazanma hırsı, sistemi olmayan yönetim anlayışları, spor politikasının bilin(e)memesi; dolarları sürekli yabancıya uçurup, eldeki yetenekleri de şımartmaya yaramış.

Brezilya ile oynamak için 3 milyon euro vermek; bizim hünerimiz olsa gerek.

Sonra?

twitter.com/OkanArasizm

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.