SON DAKİKA
Hava Durumu

Futbol taraftarı, dönüştürülüyor

Yazının Giriş Tarihi: 26.10.2014 02:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.10.2014 02:01

Devlet eliyle pohpohlanan taraftar, artık açık tehlike. Çünkü, artık emir de almıyorlar; menfaatler de uyuşmuyor. Baksanıza, her ulusal katılımda; tribünler, en tepeden en aşağıya dümdüz gidip, protesto ediyor. Onlar da ele güne karşı komik duruma düşüyor...

Hangi spor organizasyonunu aklınıza getirirseniz getirin, tribünler öfkeli ama korku eşiklerini çoktan geçmiş huşu halinde 'yuhhhh' çekmekten çekinmiyor. Ve hatta, Çarşı Grubu ülkemizde darbe bile yapacak/mış.

Oysa  'ben yaptım oldu' zihniyeti bütün muktedirlerin sonunu getirmiştir; tarih böyle diyor. Korkunun da ecele faydası yok!

***

Tribünler boş boş olmasına ya; diğer taraftan 'gelirler arttı' istatistikleri inandırıcı değil. Anadolu derbisi Bursaspor-Eskişehir mücadelesini sadece 4 bin kişi izledi... Bakınız, alel-acele alınan kararlar sonrasında, daha işleyiş başlarken 27 Nisan tarihinde ne yazmışız :

-         Susma, haykır... e-bilete hayır. Sahanın ve tribünlerin en iyi hareketlerinden biriydi bu. Masa başında alınan kararlara karşı kışkırtıyorlar işte taraftarı. Nitekim; 'müşteri değil, taraftarız biz' söylemleri de maçtan daha çok ilgimizi çekti doğrusu. Taraftarın tribünü terk etmesi de, basit bir tepki değil; dikkat!

Biz böyle derken, aklı başında olanlar da karınca kararınca tehlikeyi çok net ve uzatmadan yazmış aslında.  Bakınız sanatçı Zafer Algöz ne kadar da ciddi bir uyarı yapmış :

-         E-Bilet ,hukuki alt yapı oluşturulmadan oldubittiye getirilirse; 1.ve 2.lig maçları boş tribünlere oynanır. Kulüpler maddi olarak yıkılır.

Daha açıklayıcı/uyarıcı ne yazılabilirdi ki? Sokak sormadan edemez:

-         Futbolumuzu yayıncı kuruluş mu yönetiyor yoksa?

***

Yedi sülale, silsile bilgilerinin de yer aldığı ve hem hukukçuların hem de taraftarın 'özel hayata müdahale ve fişlenme' gerekçesiyle karşı çıktığı bu paso işi, egemenlerin büyük desteğini almış durumda... Muktedir daha güvenli hissediyor kendini; zaten en ufak olumsuzlukta yapıştırıyor yumruğunu. Soma'da görmedik mi?

Gelinen bu noktada; tribünlerin el değiştirdiği, gelecekte de taraftar yapısından tamamen opera/tiyatro seyircisi kültürüne dönüşmesi; tatsız/tuzsuz ve de tepki vermeyen ruhsuz yapıya geçmesi an meselesi.

Kanunları uygula(ya)mayacaksınız, tribünleri yok ederek hınç almak akıl karı değil.  Eeee şimdi sokak yine sormadan edemez:

Olayları önlemenin dışında, kabul etmediğimiz bu e-biletin amacı ne? Hangi ihaleyle yaptınız da tek banka ile çalışma yürütüyorsunuz? Tribünlerde seyircinin olmaması kime fayda sağlıyor? Korkuyor musunuz? Tribüne gitmeyen taraftar (size göre müşteri) bu maçları izlemiyor mu? Yayıncı kuruluşun keyfi yerinde olsa gerek. Tribünler boş TV'ler kapalı gişe. Sahi, bu paso işi dünyanın hangi ülkelerinde var? Palavra atmadan söyleyin bakalım.

***

Gördük ve anladık ki; bugün söylenen ile yarın söylenen farklı olabilir. Bu tarz, yeni Türkiye'nin formülü ve izafiyet teorisini bile yenebilir.

Sözgelimi; terör sınıfına aldığı ve hatta en galiz küfür ve tehditlerle 'asla görüşmedik' denilen mihraklar ile dün ve bugün açıkça uzlaşma arayışları sürüyor. Terörist diye tanımlananlara, bir başka terörist grubu durdursun diye, koridor da açıyor benim devletim. Ne güzel yahu...

Sokak yine zıplar ve sorar:

-         Futbol ile yatıp kalkan, takımına ölümüne sevdalı bu taraftar, terörist gruplardan daha mı tehlikeli de, tribünleri doldurmak için bir uzlaşma aramıyorsunuz?

Anladım; bu gidiş; gidiştir...

twitter.com/OkanArasizm

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.