Bursa'dan net sonuç

Lig yedincisi Eskişehir kadar golü vardı Samsun'un.
Sekizinci Orduspor'dan ve kendi üzerindeki beş takımdan da, daha çok gole sahipti üstelik.
Dipteler işte...
Fenerbahçe'ye bile 3 gol atmış, dikkat çekmişti.
Gol yollarında müthiş başarılıydılar anlayacağınız.
Ama, Bursaspor maçına kadar...

***

İlk sekiz için direnç gösteren Bursaspor ise ligdeki 32 golü ile zorluk çekiyordu, gol yaratmada.
Nitekim, ara transferler de deva olmamıştı.
Ancak, maçın kazanılmasındaki en önemli etken kabul ettiğim 'takım olabilme arzusu' Bursaspor'a son üç haftada üçüncü galibiyetini getirdi.
Üstelik, Samsunspor'u, bol gol ile dibe doğru itiverdi.
Acımadı...

***

Ben istatistikleri severim, biliyorsunuz.
Topla oynama süresi hemen hemen eşit görünse de, pas yüzdesine bakıyorum ki; açık ara Bursaspor önde.
Üstelik, skoru dengeye getirme arzusu, Samsun kenar yönetimini hücuma yönelik, erken bir kararı ile sahaya etkisiz yansıyınca, deneyimli oyuncular, Bursa'ya kolay bir galibiyet kazandırdı.
'Kolay' diyorum, çünkü hücuma dönük bir yapıya geçse de Samsun; çok top kaybı yaptı. Nitekim, hücum oynadığını düşünen ev sahibi ekip, Bursa kalesine tek bir şut çek(e)medi.
Nasıl bir hücum anlayışıysa ?
Sonuç ortada...

***

Bir diğer sonuç;
Turgay Bahadır.
Bu kez, ezberi ve de alışkanlığı bozdu Turgay.
O'nun adına, Bursa camiası çok sevindi gerçekten...
Yaklaşık beş aydır gol atamayan ve sürekli gol atma isteğini yakından duyduğumuz/hissettiğimiz Turgay; meşin yuvarlağı ısrar ile takip edince, direkten dönen Bangura'nın şutunu, bu kez çok rahat filelere gönderdi.
Arkası kesin gelecek.
Biliyoruz...

***

Ligde olumsuz tablo çizen Bursaspor, son üç mücadelesinde de 'artık takım olma yolundayız' sinyalleri veriyor.
'Nasıl yani' deyip karşı çıkanlar elbette olacak.
Ancak, yeşil beyazlılar; yazarınıza göre daha yeni yeni birbirini anlamaya, duygularını paylaşmaya ve bunu sahaya yansıtmaya başlıyor.
Sürekli, yenilenen kadronun, bu durumu hiç de anormal değil.
Bundan sonrası, takım olabilmenin son aşaması kabul edilen 'ekip olabilme' gerçeğinde yatıyor ki; asıl ulaşılması gereken nokta bu.
İşte o zaman; ilk sekiz de, ilk dört de mümkün...
Ben iddaya varım !