SON DAKİKA
Hava Durumu

Bir Süleyman lazım, bir de Sinan...

Yazının Giriş Tarihi: 16.02.2012 01:19
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.02.2012 01:19

Yıkmak, insanlara yapmak gibi kıymet mi verir ?

Onu, en çolpa herifler de, emin ol becerir.

 

Sade sen gösteriver 'İşte bu dur kubbe' diye

İki ırgatla iner şimdi Süleymaniye.

 

Ama gel kaldıralım dendi mi, heyhat, o zaman

Bir Süleyman daha lazım yeniden, bir de Sinan...

 

Mehmet Akif Ersoy'u sadece İstiklal Marşı ile bilmek olmaz. Sözgelimi, çok severim yukarıdaki dizeleri.

Derin anlamlar içerir her birimiz için.

Yol yordam gösterir insan kaynağı ile kıyısından köşesinden uğraş verenlere.

Devleti yönetebilmek için, önce yıkmayı deneyenlere, adeta 'çüüşşş' der...

Özet bellidir nitekim :

-         Yıkmak çok kolay... Asl-olan yapabilmektir.

Ki; kazandıklarını yeniden inşa edebilmek için, diriltmek gerekir yapanları ki, giden geri gelmedi hiç.

Arandı, yıllar yılı...

'Mustafa Kemal' diyerek, inatla 'Atatürk' diyemeyenlerce her gün bir parçası kopartılsa da Mustafa Kemal Atatürk ve devrimlerinin;  hala arayan ne kadar çok insanımız var. Kendini saymayıp, ısrarla 'kurtarıcı' bekleyenler; bizi biz yapan öz değerlerimizi, karıştırmadan, yıkmadan önce, korumayı, kollamayı üstelik geliştirmeyi bilmek durumundayız.

Akif ne demişti yıllar öncesinden :

-         Yıkmayı, en çolpa herifler de zaten becerir !

***

Yaşamak, dimdik...

Onurlu...

Sürekli 'yarın' demeden, güne de sahip çıkmak, öyle kolay değil. Nitekim; bu memleket bizim...

Dörtnala gelip Uzak Asya'dan

Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan

                 bu memleket, bizim.

 

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak

ve ipek bir halıya benziyen toprak,

                 bu cehennem, bu cennet bizim.

 

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,

yok edin insanın insana kulluğunu,

                 bu dâvet bizim....

 

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür

ve bir orman gibi kardeşçesine,

                 bu hasret bizim...

 

Hasret'in bitmesi ise Kerem Gibi'de çok açık aslında :

-         Sen yanmasan / ben yanmasam / biz yanmasak / nasıl çıkar / karan-lıklar aydın-lığa...

Söz bu noktaya gelmişken, Nazım Hikmet'ten  birkaç dizeyi daha paylaşmak, yaşam düsturu olarak hatırlamak, şarttır :

Yaşamak şakaya gelmez / büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın / bir sincap gibi mesela / yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden / yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

Yaşamayı ciddiye alacaksın / yani o derecede, öylesine ki / mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda / yahut kocaman gözlüklerin / beyaz gömleğinle bir laboratuarda  / insanlar için ölebileceksin / hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için / hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken / hem de en güzel en gerçek şeyin / yaşamak olduğunu bildiğin halde.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı / yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin / hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil / ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için / yaşamak yani ağır bastığından.

Son bir söz bağı da benden olsun :

-         Direneceksin !

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.