Atletizmde eskimeyen değerler

Ayrıntılara geçmezden önce; ama yine kırmadan dökmeden, önemli hatırlatmalarda bulunarak, atletizm dünyası için il bazında bir kaç not eklesek hiç fena olmaz.

Neden mi?

Az sonra, aşağıda ön bilgileri okuyup; finalde, haklı önerimi, gündeme taşıyacağım çünkü...

İL TEMSİLCİLİĞİ

Ne de çok değerliymiş yaaa!

Kendini güçlü kılmak isteyenler tarafından, neredeyse 'kim daha uzağa iş*r' yarışmasına döndürülmüştü.

'İl Temsilcisi kaosu' ortaya çıkmış, komik biçimde ve iletişimsizlik nedeniyle gergin hal almıştı ne yazık ki...

Hatırlatayım; mevcut İl Temsilcisi Bülent Şahin ve bir türlü atanamayan; üst düzeyde serzenişte de bulunan Hasan Babaç; bu nedenle İl Müdürlüğü ile ters düşmüştü... Babaç, geç olarak atanmış olsa da 'Hakem Komitesi' isimlerinde de uzlaşamadı. Ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü için de bir sürpriz yaparak 'bu şartlarda çalışamam' diyerek istifa etmişti.

Peki, kim şimdi Atletizm İl Temsilcisi ?

Bir süredir, İl Temsilcisi olmadan da yürütülüyor atletizm.

Gönlünde karşılıksız spor sevgisi olanlar, hizmet vermeye devam ediyor elbette.

Devamlılık esastır nitekim...

Ufukta; Bursa İl Temsilciliği için, Atletizm Federasyonu'nda çok önemli görevler üstlenen, her bölgede doğruluğu ile tanınan hakemimiz Cengiz Çiçek görünüyor.

Birleştirici yapısı ve genç kimliği ile Bursa için şu anda Cengiz Çiçek'ten daha doğru bir isim de yok gerçekten.

Uzatmadan göreve gelmesi, atanması şart!

BURSA İLGİ ODAĞI

Yenilenen ve gerekli düzenlemeler ile şirin bir spor kompleksi konumunda olan Olimpik Atletizm Tesisleri, pek çok sporcunun mücadele etmek istediği yer olarak biliniyor.

Bölge sporcu potansiyelinin yanı sıra, kulüpler düzeyinde elde edilen başarılar, okulların aldığı ulusal dereceler, öğretmen ve antrenörlerin sürekliliği, hakemlerin müsabakalara nitelikli katılımı, federasyon başkanvekilinin de Bursa'dan olması; elbette bu ili, atletizmde ön plana çıkarıyor. Nitekim; hafta sonu Nurullah İvak Atmalar Finali, sonrasında hafta arası Okullararası Küçükler Grup Şampiyonası ve gelecek hafta da Türkiye, Ukrayna, Belarus ile uluslararası yarışmalara ev sahipliğini Bursa yapıyor.
Nitekim, bu yarışlar öncesinde Bursa; federasyonun desteği ile, iki program daha gerçekleştirdi.

• IIAF Çocuk Atletizmi Antrenör Semineri

• Eskimeyen Değerler Tanıtım ve Ödül Töreni

Seminerin son iki dersine ben de girdim.

Önce; Prof.Dr. Perican Bayar (ki disk atmada Türkiye rekortmeni milli bir atlet/idi) Çocuk Sporunda Psikolojik Yaklaşım üzerine harika bir sunum yaptı. Sahne hakimiyeti ve programa katılım gösteren antrenörlere karşı diyaloğu ile de dikkat çeken Bayar, motivasyon örnekleri sonrasında, genç antrenör kardeşlerimize farkındalık yarattı.

Seminerin son dersi de Fair-Play üzerineydi. Gazeteci-Televizyoncu Haldun Domaç, çok keyifli bir sunuma imza attı. Domaç, ülkemizden ve dünyadan örnekler verirken, Mevlana ve Mustafa Kemal Atatürk'ün dikkat çekici sözlerini paylaştı. Ve Türkiye'den Dünya Fair Play Ödülü sahibi tek federasyonun da Atletizm Federasyonu olduğunu hatırlatarak, büyük alkış aldı.

ESKİMEYEN DEĞERLER

'Geçmişine Değer Vermeyenler, Geleceğine Yön Veremez' felsefesine koşut olarak, Türkiye Atletizm Federasyonu'nun IIAF Çocuk Atletizmi Projesi kapsamında sürdürdüğü Eskimeyen Değerlerimiz Tanıtım ve Ödül Töreni, Bursa Osmangazi Gençlik Merkezi'nde yapıldı.

Programa davet edilemeyen, unutulan, atlanan ve programı görünce içinde burukluk yaşayanlar elbette oldu, olacak... Sanırım, biraz acele ve yoğunluk nedeniyle gerekli ön çalışma yapılamamış. Çünkü, Bursa'dan 15 isme bu konuda plaket taktim edilirken 'ben niye yokum' serzenişleri de, doğal olsa gerek. Zira, konu hak edip etmeme meselesi olmasa da, mevcut isimlerin yanına pek çok daha değerli spor adamı katılmalıydı...

Pratik metot, aslında çok belli.

Örnek elbette geliştirilebilir ama belirli bir kapsama alanı yaratılırsa, kimse kimse hakkında olumsuz düşüncelere sahip olmaz. Sözgelimi; 'eskimeyen değerler ödülü, 50 yaş üstüne verilir' gibi daraltma getirilebilse, hiç de sıkıntı doğmaz.

Bundan sonrası ve diğer iller için de benden hatırlatması... Kırmadan, daha büyük kapsam içerisinde kucaklamayı deneyin.

Gelelim 15 isim ve ödüllere...

Orta kuşak da, genç kuşak da kendi tarihlerine ve ilgili oldukları branşlara göre isimleri hatırlayacak biliyorum. Çok da doğal... Salt bu nedenle dahi, Atletizm Federasyonu'nun bu uygulaması, başlangıç için çok doğru bir proje. Sanırım geliştirilerek, bu eleştiriye açık yapıdan daha etkin konuma getirilecektir...

Ha'di pozitif ayrımcılık yaparak, önce plaket alan kadınlarımızı yazalım:

Hatice Tunalı Aras, Aslı Kahraman, Belkıs Mert...

Erkek isimlere gelince; Murat Kaçar, Salih Erden, Sabih Demirbağ, Sıddık Dursun, Lütfi Koçyiğit, Süleyman Sılacı, Yılmaz Kaya, Bayram Şahin, Nafiz Keke, İshak Kaya, Selahattin Alptekin, Muzaffer Karadeniz...

SONUÇ...

Bursa gibi 3 milyonluk bir kentte, kuşkusuz atletizme hizmet etmiş, pek çok değerli isim daha var. 'Atletizm Federasyonu kesinlikle onları unutmamıştır' diye düşünüyorum. Çünkü, sadece bana ulaşan onlarca isim 'biz niye yokuz' diye serzenişte bulundu. Federasyon temsilcileri, bu töreni bursa için ilk etap olarak, belirlediklerini ısrar ile ifade ettiler. Daha geniş katılımlı bir tanıtım ve ödül töreni üniversitede Beden Eğitimi Bölümü ile birlikte yapılabilir/miş.

Eski ve yeni spor insanları, keyifle tanıtılıp ödüllerini alırken, yüzlerde değerli olabilmenin keyfi vardı kuşkusuz. Bu arada, minicik torpil yapmam gerek... Eskimeyen Değerlerimiz Tanıtım ve Ödül Töreni'ndeki 15 isimden biri de, eşimdi. Defalarca şampiyon olan ve defalarca A Milli Takım forması giyen Hatice Tunalı Aras'a verilen plaketi, antrenörü olarak, bendeniz taktim ettim. Benim için de onun için de büyük mutluluktu elbette...

Gelelim sözü bağlamaya; zira Bursaport Yayın Yönetmeni Zafer Opsar 'daha da foto koyacaksın, iyi ki internettesin' diyerek sırıtınca, mesajını aldım...

Giriş paragrafının son cümlesi 'haklı istemimi gündeme taşıyacağım' şeklinde bitiyordu.

Şudur efendim:

 - Eyy ödül alan değerli isimler! Bu ödül ve tanıtımın değerini bilin. Çünkü, sizin gelecek kuşaklara olan borcunuz daha bitmedi. Lütfen, tesislere sık sık gelerek, atletizm dünyasının içerisinde aktif rol almaya devam ediniz. Kaos değil, bütünleşme içerisinde, daha değerli bir atletizm dünyası yaratabilmek, hepimizin elinde.

Bilmem anlatabildim mi?

@OkanArasizm