Öğretmenler Günü ve hediye

Sadece nutuklar atarak anacağımızı zannediyoruz. Bu yüzden "Öğretmenler Günü" eğitim emekçilerine acı vermeye başladı.

Veliler, çocuklarının öğretmene sunacağı hediyenin/hediyelerin peşine düşmeye başladılar. Öğretmene verdikleri değer aldıkları hediye ile ölçülür oldu.

Öğretmenler bir çanta, bir gömlek, bir kravat vb. hediyelere muhtaç olarak algılanmaya başlandı. Bu da ister istemez öğretmenlerin onurunu zedeliyor. Öğretmenler ve toplum giderek kendine yabancılaşınca bu tür yapay işler eğitim ortamlarını değersizleştiriyor.

Bir mağazada birkaç şey almış kasada sıramı beklerken ödeme yapan bir kadın, çocuğunun öğretmenine hediye olarak aldığı çantanın fiyat etiketininin alınmasını ve hediye paketi halinde paketlenmesini istedi. Kendisine nazikçe, "Öğretmenlerimize bu şekilde davranmasanız daha iyi olur" dedim. Bana dönerek sinirli bir şekilde, "Nasıl davranacağız, iyi bir çanta almaya çalışıyorum. Ben çocuğumun öğretmenine çok değer veriyorum. Siz kendi değerlendirmenizi kendinize saklayın" diye karşılık verdi.

Çocuğunun öğretmenine hediye alan o veliye sormak isterdim, öğretmenlerin aldıkları ücretler konusunda yurttaş olarak tepkiniz nedir, kaç kişilik sınıflarda eğitim veriyorlar, kendilerini yenilemek için olanaklar sağlanıyor mu, okulların fiziki ortamındaki eksiklerden haberiniz var mı, temizlik ve tebeşir parasını toplar hale geldiklerinden haberiniz var mı?

Başöğretmenimizin bize gösterdiği yoldan asla ayrılmadan gelecek kuşakları yetiştirmenin gururu ve onuru biz öğretmenlere yetecektir.

Eğitimde öğretmen yetiştirme ve yenileme sorununu çözemeyen hiç bir uygulamanın başarı şansı yoktur.

Teknolojiye inanılmaz paralar yatıranlar şunu çok iyi bilmeliler ki, geri dönüşüm yüzde 5'i geçmiyor. Öğretmene yapılan her yatırım yüzde 70 olarak geri dönmektedir.

1970'li yıllarda Artvin/Ardanuç ilçesinin bir dağ köyü olan Ballı Köyü'nde bize çok ağır koşullarda öğretmenlik yapan ve halen Bursa'da yaşayan ilkokul öğretmenim Halit Gül'ün ellerinden öper onun şahsında tüm meslektaşlarımın öğretmenler günün kutlarım.

Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk diyor ki; "Ordunun ve devletin yöneltilmesiyle ilgili emirler verebilirim... Ama 'bilim ve eğitim' alanında emir veremem. Bilim insanlarının ve öğretmenlerimizin beni aydınlatmalarını isterim... Bana bilimin doğru yolunu gösterin ki, onu izliyebileyim!..."

Bilimin ve aklın aydınlığından sapanların karanlık kuyularda boğulduklarını bu Cumhuriyeti kuranlar çok iyi biliyorlardı...

Eğitim, çocuğu tanımak ve sevmekle başlar...