SON DAKİKA
Hava Durumu

Bak sen şu düşünüre!!!

Yazının Giriş Tarihi: 26.05.2013 08:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.05.2013 08:31

Bu hanımefendiye o kadar okulda tek bir hocası olsun hatırlatmadı mı, gelmiş geçmiş tüm Türk Tarihi'nin soydan kandan atadan babadan oğula gelmeyen tek ve ilk sivil devlet başkanının adının: Mustafa Kemal Atatürk olduğunu.

Bugün çıkıp konuşabilme özgürlüğüne sahipse ve bu ülkenin kurucusuna diktatör diyebiliyorsa, M. Kemal Atatürk'ün yaptığı devrimlere bir baksın.

Demokrasi vardı da M. Kemal Atatürk mü kaldırmıştı?

Bu tipler konuşan ve düşünce üretenler değildirler.

Konuşturulan ve gölge oyunu gibi önde oynatılan tiplerdir. Bu tipler kullanılarak sözde bir dönem itibarsızlaştırılıyor.

Bu düşünür gazetecimiz bilmez ki, Ruşen Eşref Ünaydın anılarında anlatıyor, saraydan bir emir yayınlanıyor, kadın etekleri topuğun üstüne çıkmayacak, diye. Atatürk, Filistin Suriye Irak elden çıkıyor diye cephede, halk açlıktan süpürge tohumu yiyor, ordu lüzumsuz cephelerde kırdırılıyor ve sarayın çıkarttığı yasaya bakın: Etek boyu.

Bu düşünür gazetecimiz, birkaç hafta önce de "Che Guevera aslında zalim bir diktatördü" demişti. Bu savını kime dayandırıyor: CIA kaynaklı Amerikalı gazetecilere.

Bu düşünür gazetecimiz, kökü dışarda, gövdesi içeride olan tiplerden olduğu her halinden belli oluyor. Göze batmak, ilgi çekmek için günün geçerli ortamından yemlenmeye çalışıyor.

Bu düşünür gazetecimiz, sesini bu şekilde yükselttikçe, cebine giren para miktarı ve TV'lere çıkma oranı hızla artıyor.

Cemal Süreyya diyor ki: ''Her ağacın kurdu nasıl özünden gelirse, köpek de kurdun çürük yanlarından doğup gelişir. Köpek haindir ve karın tokluğuna satın alınmıştır. Zayıf olandır köpek, dönek olandır. Ama kendi soyuna karşı öyle bir yetiştirilir ki, kurdu gördüğünde ağzı cehennemleşir. Kolaylıkla devşirilebildiği için de insanda en ağır aşağılama ve hakaret sözü yerine geçer.''

Dönek öyle bir karakterdedir ki. Size en büyük zararı verirken hala sizden olduğunu iddia edip kafa karışıklığı yaratmaya çalışır.

Çünkü döneklerde vicdan yoktur.

Dönekliğin son dönemdeki parolaları: Demokrasi, özgürlük, adalet, liberalizm, ABD'ye bağlılık, güç odaklarına yaranmak, gazete ve televizyonlarda köşe kapmak.

Son yıllarda Atatürk ve arkadaşlarına saldırı sayısında inanılmaz artışlar görülmeye başlandı. Atatürk dönemi ve onun yol arkadaşları eleştirilebilir, tartışılabilir. Olmalıdır da.

Ama Cumhuriyetin ilk yılları konusunda bilgisi olmayan Nagehan Alçı ve onun yol gidicileri eleştirmiyorlar, saldırıyorlar. Vicdanları köreldiği için bunu demokrasiye dayandırıyorlar.

Dönmek: Beyinlerin ve vicdanların satılmasıdır. Tıpkı bir evin eşyaları ile birlikte toptan satılması gibi.

Dönek bir mücadele içerisinde bulunur. Kendini o birlikte mücadele içinde olduğu insanlara kabul ettirip onları yanıltır. Onlarla birlikte hareket eder, döneklik popüler olduğu zaman en fazla "döneğin" sesi çıkar, hep en ön planda olur. Kendi reklamını yapmayı çok severler...
Ve liberalleşen dönek der ki: "Atatürk bir diktatördü", "Che Guavere acımasız bir zalimdi."

Duruma uygun bir fıkra ile bitirelim: Onlar cenaze için!

Çok yaşlı bir adam ölüm döşeğinde son saatlerini beklerken birden yukarı kattaki odasında merdiven boşluğundan süzülüp gelen en sevdiği çikolatalı bisküvilerin kokusunu duymuş.
Kalan bütün gücünü toplayıp yatakta doğrulmuş, duvarlara tutuna tutuna titreyerek merdivene ulaşmış, zorlukla basamakları inmiş, dizleri bükülerek mutfağa yönelmiş, birden cennete girmiş gibi hissetmiş kendisini.

Mutfak masasının üzeri okunmuş gazetelerle dolu, onun hemen yanında sevdiği yüzlerce bisküvi. Kendine en yakın bisküviye doğru bembeyaz buz gibi eliyle titreyerek uzanmış ve karısının 'Şırraak!' diye spatula ile eline indirdiği şaplağı ile sarsılmış.

-"Uzak dur onlardan sersem!" demiş karısı,
-"Onlar senin cenazeye gelecek dostlarımız için!"

Bir dönemi kendi kafalarında bitirmişler, kendilerince törene hazırlanıyorlar.
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.