SON DAKİKA
Hava Durumu

Bilim ve iktidar

Yazının Giriş Tarihi: 28.12.2012 09:52
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.12.2012 09:52

Bu konudaki en tatmin edici açıklamalardan birini İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden bir grup akademisyen "AKADEMİ, İTAATİN DEĞİL, ELEŞTİRİNİN MEKÂNIDIR!" başlığıyla kamuoyu ile paylaştı.

Konu temel olarak bilim ve iktidar ilişkisi üzerinden değerlendirilmelidir.

Son yüz yıl bilim ve iktidar ilişkisini çok açık olarak ortaya koyuyor.

Bilim, "deneyimimizin her bir öğesini yorumlarken başvurabileceğimiz tutarlı, mantıklı, zorunlu bir genel düşünceler sistemi oluşturma" amacını ifade ediyor[1].

Bilimin temel mekânı olan üniversiteler, bu genel düşünceler sistemini ancak "düşünce ve ifade özgürlüğü" ile oluşturabilir.

Bu nedenle bilim insanlarının iktidarlar ile çatışması kaçınılmaz. Çünkü Galileo'dan bu yana iktidarların boyunduruğu altına girmeye direnir bilim.

Muhalefete tahammülün olmadığı bir yerde düşünce ve ifade özgürlüğünden, düşünce ve ifade özgürlüğüne sahip çıkılmayan bir yerde ise üniversitenin varlığından söz etmek mümkün değildir. Zira "düşünce ve ifade özgürlüğü" yaratıcı ve yenilikçi bir düşünce ve bilgi üretimi sürecinin, olmazsa olmaz ön koşuludur[2].  

ODTÜ'de yaşananlar bilim ve iktidar ilişkisini bir kez daha gündeme getiriyor. Bilim insanları bir kez daha "dünya yine de dönüyor" demenin bedelini ödemeye zorlanıyor.

Akademik unvanları olan bazı kişilerin iktidarlardan yana tavır almaları hiç kimseyi şaşırtmasın; bilim insanları düşünce ve ifade özgürlüğü, demokrasi ve insan hakları taleplerini yüksek sesle dile getirmeyi sürdürecektir.



[1]A.N. Whitehead tarafından yapılan tanım.

[2]"AKADEMİ, İTAATİN DEĞİL, ELEŞTİRİNİN MEKÂNIDIR!" başlığıyla kamuoyu ile paylaşılan bildiriden.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.