SON DAKİKA
Hava Durumu

Umutsuz değil, umut dolu kadınlar

Yazının Giriş Tarihi: 06.03.2018 19:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.03.2018 19:46

Kadın, sanat ve umut sözleri biraraya gelince ortaya çıkan enerjinin ne kadar kuvvetli olabileceğini tahmin edersiniz.

Kadın umuttur hep.

Anne diye her seslendiğinde elini tutandır.

Kadın sanattır hep.

İşinde, evinde, sofrasında, giyim kuşamında, çocuklarının bakımında, hayat arkadaşının yanında, hayatın idaresinde, hayat içindeki üretkenliğinde hep bir zarafet taşır.

Kadının olmadığı yerlerde erkekler biraz daha rahat iken etrafta kadın varsa biraz daha çeki düzen verirler kendilerine mesela. Bunu kendileri de itiraf ederler üstelik.

Kadın estetiktir, kadın iyiliktir, kadın hayatın her alanında adeta bir sanat eseridir.

Kadın, erkeği doğurandır, erkeği dokuyandır, erkeği erkek yapandır.

Kadının elinden gücünü alırsanız eğer, önce erkek bozulur, sonra da hayatın dengesi alt üst olur.

Kadın zayıf, kadın cahil, kadın eve hapsolmuşsa eğer, toplum da onunla birlikte zayıf, cahil ve cehaletin zindanlarında hapsolmuş demektir.

Kadınıyla omuz omuza çalışan çiftçi, işçi, sanatçı ya da meslek sahibi her insan daha güçlüdür. Güçlüdür çünkü hayatın tüm zorluklarını tek başına sırtlanmıyor, hayatı paylaşıyordur.

Değersiz görülmeyen kadın normal, kadını değersiz görmeyen erkek normal, kadın-erkek çatışması arasında kalmayan çocuklar normal, dolayısıyla toplum normal bir hayat yaşıyordur.

Heyhat!

Tarih boyunca hep aşağılarda bir yerlerde veriyorlar var olma mücadelelerini.

Biraz ortaya çıktıklarında ise cadılıkla ya da şeytanlıkla suçlanıp yakılıyorlar.

Ne dışarıdaki iş güçlerinin değeri bir erkekle eşdeğer bulunuyor, ne de ev içindeki değerlerinin farkına varılıyor.

Peki kadınlar bu baskılar karşısında kendi alanlarından vazgeçiyorlar mı?

Hayır...

Seslerini kısıp oturuyorlar mı?

Hayır...

Nerede ve nasıl yaşadıkları fark etmiyor, her fırsatta "Biz de varız!" diye her şekilde haykırıyorlar...

Yardımlaşıyorlar, dayanışıyorlar, ele ele veriyorlar ve her işe yetişiyor, her zorluğun üstesinden geliyorlar.

Onlar, umutsuzluğun en karanlığında iken bile umudunu hiç yitirmeyen "Umutlu Kadınlar"...

Kadın dayanışmasının sanatla buluşup umut haline geldiği, aşağıda afişini gördüğünüz serginin bana hissettirdiklerini dile getirmeye çalıştım birkaç cümleyle.

Dünya Kadınlar Günü kapsamında gerçekleşen "KADIN ve UMUT 2018 Plastik Sanatlar Sergisi", sergi Küratörü Seramik Sanatçısı Huri Aykut ile serginin Proje Koordinatörü ve Kurumsal İletişim ve Basın Danışmanı Deniz Nuray Türkmen'in yoğun emekleri ile ortaya çıktı ve çoğunluğu Bursa'da yaşayan yaklaşık 90 kadın sanatçının resim, baskı, cam, seramik, heykel ve tekstil sanatları gibi disiplinlerde ürettikleri eserler ile "Kadınla 2018" adı altında gerçekleşti. Sergiden elde edilecek gelir Türk Anneler Derneği vasıtasıyla yardım desteği gereken öğrencilere gidecek.

Serginin açılışından önce bir konferans düzenlendi ve bu konferansa sergi için Eskişehir'den gelen Seramik Sanatçısı Prof. Ayşegül Türedi Özen, Bursa'dan Ressam ve Seramik Sanatçısı Arzu Karayel, Ressam ve Sanatla Terapi Uzmanı Esra Çubuk, Nilüfer Kadın Korosu Derneği Başkanı Dr. Aysel Gürel, Gönlüferah Otel Yönetim Kurulu Üyesi İlkay Akbaş ve Bursa Türk Anneler Derneği Başkanı Hande Gençosman konuşmacı olarak katıldılar.

Konferansın katılımcıları ve salondaki izleyicilerin de çoğu kadın olunca salonda kahkahalar, alkışlar, gözyaşları ve şarkılar birbirine karıştı.

Nasıl oluyor demeyin.

Kadının olduğu her yerde duygu yoğunluğu vardır ve kadınlar hem ağlar, hem güler.

Kına gecesi hem hüngür hüngür ağlar, hem de güle oynaya gider mesela.

Evladını evinden yolcu ederken hem gizli gizli ağlar, hem o üzülmesin diye buruk buruk güler.

Hayat içinde üzülmüşse eğer hem için için ağlar, hem mutlu mesut güler.

Güçlüdür o yüzden de.

Bir de diğer kadınlarla güçlerini birleştirdi mi hele bu sergideki gibi...

Sadece kadınlar mı, bu sergiye Bursa'da pek çok kurum da destek oldu, el verdi.

Kısacası el birliği, güç birliği ile çıktı ortaya bu proje.

***

Serginin açılışı Bursa'nın duayen iş adamlarından sanayici Ergun Kâğıtçıbaşı'nın açılış konuşmasıyla başladı.

Tango gösterisi, klasik müzik, Fügen Kâğıtçıbaşı'dan şiir derken dakikalar su gibi aktı gitti.

İlk günün gecesi tüm katılımcılarla birlikte bir gala yemeği düzenlendi ve tüm katılımcılara ayrı ayrı teşekkür edildi.

***

Serginin ikinci gününe İranlı kadın ressam Arezou Behrang konuk oldu.

Kendisini izleyenlerin önünde kendine özgü tekniği ile suluboya iki tabloya can veren Arezou Behrang izleyenleri kendisine hayran bıraktı.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.