SON DAKİKA
Hava Durumu

Sadece barış için savaşalım...

Yazının Giriş Tarihi: 26.08.2019 12:19
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.08.2019 12:19

Turgut Özakman'ın Şu Çılgın Türkler kitabını okumadıysanız Kurtuluş Savaşı'nın nasıl kazanıldığını ve memleketin nasıl kurtulduğunu bilseniz de anlayamazsınız. O savaşta gün be gün yaşananları hiçbir akıl almaz, yaşananlar hiçbir mantığa sığmaz.

Dilerim ki Türk tarihinde öyle bir canhıraş savaşa bir daha hiç gerek kalmaz.
Türk milleti ilginçtir. Osmanlı'nın dört bir yanından kopup gelen halk can havliyle bütünleşirken önünde engel tanımamıştır.
Boş kaldığımızda kendi kendimizi yemeye pek müsait olan bizler, dışarıdan gelen bir saldırıda anında kaynaşır, birbirimizi yemeyi bırakıp yek vücut oluruz.
Bu bize savaşçı köklerimizden gelen bir miras olsa gerek.
O yüzdendir belki kabına sığamayıp fetih üstüne fetih yapmalar. O yüzdendir konu komşuya savaş açmalar. O yüzdendir savaşsız kalındığında birbirine sarmalar...

***

1922'nin 26 Ağustosunda başlayıp, 30 Ağustos'ta Dumlupınar'da Mustafa Kemal'in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi, 9 Eylül'de İzmir'in alınışıyla nihayetlenmiş ve ülke tamamen temizlenmişti. Bu bir fetih değil, kurtarış savaşıydı.
Üç kıt'aya yayılmış bir imparatorluktan kurtarılabilen Anadolu olmuştu.
Mustafa Kemal ve arkadaşları tarih sahnesine çıkmamış olsaydı bugün ortada ne Türkler, ne de Türkiye vardı.
Kurtarmak yeterli değildi elbet. Kurtardığını elinde tutmak ve yukarılara taşımaktaydı marifet.
Ki akan onca kana, verilen onca cana değsin...
O yüzdendi Atamın "Cumhuriyet'i biz kurduk, yaşatacak olan sizlersiniz!" deyişi ve vatanı, o vatanın gerçek sahibi vatandaşlarına emanet edişi.
İlk 10 yıl balayı tadında geçtiyse de uyumayan düşmanın nefesi hep ensemizdeydi.
Ondan sonrası hep için için kaynayış.
Hep emanete hıyanet...

***

1922'lerden 70'li yıllardaki çocukluğuma gelecek olursak, Zafer Bayramı'nda en aklımda kalan, geceleri düzenlenen Fener Alayı olurdu. Ellerinde meşalelerle caddelerde, sokak aralarında marşlar söyleyerek uygun adım ve nizami bir sırada dolaşan gençler bende tarifsiz bir heyecan yaratırdı. Cama yapışıp alay gözden kaybolana kadar geçişlerini izler, sesleri duyulmaz oluncaya dek cam başından ayrılmazdım.
O zamanlarda tarihi olaylara yeterince vakıf olmasam da çocuk ruhumda duyduğum heyecan; her marşta, her bayrak asılışta, her millî bayramda hâlâ aynı tazeliğini korur.
O günlerin esintisi belki, yüreğim kabarır, göz pınarlarıma istemsiz yaşlar dolar....
Nesilleri sürsün diye can verenlere, nesilleri yitip gidenlere, köylü kentli, kadın erkek, yaşlı genç tüm millete vefa borcumuz var.
Onlar bizim dedelerimiz, ninelerimiz. Onların savaş öyküleriyle büyüdük.
Savaşlar o çağda kaldı, daha da olmaz sandık.
Olurmuş...
Bak en dibimizde Suriye, bak Irak, bak Ukrayna. Ve devam eden niceleri.
Kıyım kıyım üzerine. İşkence işkence üzerine.
Bir adabıyla savaşıp da vatanına sahip çıkmak, düşmanından dahi saygı görmek var, bir de zulüm üstüne zulüm yapmak, dünyada da ahrette de yatacak yeri olmamak var.

***

Barış Günü Hiç Kutlanmasın demiştim bir yazımda. 
Uruguay Devlet Başkanı Jose Mujica da "Kaldırın Nobel Barış ödülünü" demiş.
Dünyanın bir çok bölgesinin savaşlarla kan gölüne dönüştüğü bir ortamda barış ödülü verilmesinin anlamı kalmadığını öne sürerek soğuk savaş dönemlerini özlediğini söylemiş. Soğuk savaş döneminde halkın çok zorluklar yaşadığını ancak hiçbir zaman bu kadar kan dökülmediğini hatırlatarak; "O zamanlar liderler oyunu kuralına göre oynuyordu, bir düzen vardı, telefonlar açılıp savaşlar durduruluyordu, şimdi kimse bana gelip soğuk savaş dönemini eleştirmesin" demiş.
Devlet Başkanı Jose Mujica, İspanyol El Mundo gazetesine verdiği özel röportajda, adının Nobel Barış Ödülü adayları arasında geçmesine karşı çıkarak kazanması halinde bu ödülü reddedeceğini açıklamış.

1 Eylül Dünya Barış Günü'ne saatler kalmışken Barış ve Savaş kavramlarını bir kez daha düşünmek lâzım belki.
Daha çok kan akıtmak için değil, sadece ama sadece Barış için Savaşmak lâzım.

30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.