Soma'da yalanlar-gerçekler

Yaşanan bunca acının arasında bir ülkenin Başbakanı acılı insanları yumruklayacak bir hale gelmişse ne söylenebilirki artık. Söz biter. Vicdan biter.

Bir de "trafo patladı" diye oyalanırken hepimiz. Bir de devletin en yetkili ağızlarından çıkan bu demeçlerin yalan olduğunu anlamışken bizler... Ne söylenebilir ki ? Söz biter. Öfke başlar.

Yalanlar sürerken bir yandan, İstanbul'da birkaç yıl önce kurulan ve işyeri hekimleri, iş güvenliği uzmanları ve bazı akademisyenlerin içinde bulunduğu "İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi" Soma'ya gider ve bizlere gözlemlerini yazar.

Yalanlar bir yanda gerçekler açıkta. Anlatmışlar işte.....

Dostlarımız Merhaba,

Öncelikle Soma'da yaşamını yitiren işçilerin ailelerinin, işçi sınıfının ve tüm halkımızın başı sağolsun.

Yaşanan madenci katliamı üzerine Meclis üyelerimizden oluşan bir heyet hemen ocağa hareket etti. İşçi arkadaşlarımızdan elde ettiğimiz bilgilere göre ilk söyleyebileceklerimiz şunlar:

1- Ocağın 700 metre altında bir kömür yangını ve göçük meydana gelmiştir. Galeride domuz damı denilen ayakların yerine çelik konstrüksiyonlar yapılmıştır. Ancak konstrüksiyonların üzerinde kalan eski odun parçalarının da bulunduğu yerde kömür yangını meydana gelmiş ve buna bağlı olarak bir göçük oluşmuştur. Vardiya değişimi sırasında yaşanan bu olayda işçiler yayılan karbonmonoksit gazı sonucu zehirlenerek yaşamlarını yitirmiştir. Bu anlamda yangının nedeni trafo patlaması değildir.

2- İşçi arkadaşlarımızın gaz maskeleri en fazla 25 dakikaya dayanabilecek düzeydedir. Gerek işçilerin kullanırken gerek etrafta bulunan belgelerden bu durum anlaşılmaktadır. Yeterli hava sonrası arkadaşlarımız zehirlenerek yaşamını yitirmiştir.

3- An itibarıyla resmi olarak 274 işçinin yaşamını yitirdiği açıklanmıştır. Ancak bu açıklamalar gerçekliği yansıtmamaktadır. Soma ve Kırkağaç'ta bulunan ve gıda için kullanılan soğuk hava depolarında işçi arkadaşlarımızın cenazeleri bulunmaktadır. Aşağıda devam eden yangından dolayı bir panonun kapatıldığı ve sadece burada 80 civarı işçi bulunduğu belirtilmektedir. Bu işçi arkadaşlarımızın cenazeleri en son olarak çıkarılacaktır. Verilen bilgiler ışığında 100 ila 200 işçinin daha cenazesinin çıkarılacağı beklenmektedir.

4- Yaşamını yitiren işçi arkadaşlarımız sadece Soma'dan değil Balıkesir ve Kütahya'dan da gelmektedir. Yalnız bir köyden 40 madencinin can verdiği belirtilmektedir.

5- Son olarak 5 maden mühendisi arkadaşımızın da yaşamını yitirdiğini belirtmek istiyoruz...

Bu yaşananların bir numaralı sorumlusu Soma Holding'tir. Şirket sorumluları en ağır şekilde cezalandırılmalıdır...

Yaşananların sorumlusu özelleştirme ve güvencesiz çalıştırma politikalarını yaşama geçiren AKP'dir. Madenin Soma Holding'e geçişinde de boy gösteren ve enerji politikalarının sorumlu Bakanı Taner Yıldız,

Daha geçen hafta İstanbul'da İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı'nda boy gösterip defalarca iş güvenliğinde doğru adımlar atıyoruz diyen Çalışma Bakanı Faruk Çelik,

Hükümet politikalarının bütününden sorumlu olan ve her zaman olduğu gibi yaşanan katliam karşısında yine "Bunlar sürekli olan şeyler, bu işin fıtratında bu var" diyen Başbakan Erdoğan'dır.

Hükümet derhal istifa etmeli, güvencesiz çalıştırmayı derinleştirmeyi amaçlayan ve gündemde olan taşeron yasası iptal edilmeli ve tüm madenler kamulaştırılmalıdır...

Yaşanan bu işçi katliamına karşı dün 19.00'da emek ve meslek örgütlerimizin çağrısıyla alanlardaydık. Bugün de iş bırakıyoruz ve Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne yürüyoruz....

İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi