Siyasi kaçamak!

Malum hepimiz gündemi medyadan izliyoruz. Yazılanlar, çizilenler, haber yapılanlar, gerçekler, yönlendirmeler, haber değeri olanlar, olmayanlar, yönlendirilen haberler, tartışma başlıkları, tartışmama satırları sürüp gidiyor.

Sonra gündeme dönüyoruz. Ne var acaba gündem de? Çok düz cümlelerle ifade edersek, "İmralı süreci" , "barış süreci" vs diye çeşitli tanımlamalarla ifade edilen Kürt sorununda yeni bir dönem.

Diğer yanda ülkemizde rejimin yeniden inşasında önemli bir dönemeç olan "Ergenekon Davası"nda hukuksuz, ölçüsüz, mesnetsiz bir davaya "sıkıştırılmış" başta eski Genelkurmay Başkanı, paşalar, gazeteciler, akademisyenler, yazarlar, çizerler, namuslu yurttaşlar, katiller, mafya babalarına istenen ağırlaştırılmış müebbet hapisler.

Gündemi dağıtmak, değiştirmek ister gibi AKP Genel Merkezi, Adalet Bakanlığı'na düzenlenmiş saldırılar.

Nihayetinde bu satırlar yazılırken yarın, yazı yayınlandığında bugün Newroz. Sadece bizim değil dünyanın gözü Diyarbakır'daki Newroz kutlamalarında. Bakalım bu sürecin en merak edilen konularından olan Öcalan'ın mesajı ne olacak mevzusu.

Hangi kanalı çarsak açalım, hangi haber portalına bakarsak bakalım, hangi gazeteyi okursak okuyalım siyasi gündem bu başlıklarda sürüyor.

Hem de derin, yorumlar içeren, gelecek analizleri yapan, tahminde bulunmaya çalışan biraz "umutlu", biraz "tedirgin", biraz "karamsar", biraz "iyimser" bir atmosferde tartışılan heyecanlar.

AKP'nin ataklarını, BDP'nin titizliğini, MHP'nin "karşı operasyon" hazırlıklarını anlamaya çalışıyoruz.

Peki CHP ne yapıyor? Aranızda anlayan kimse var mı? Ülke ölçeğinde CHP politikalarındaki "belirsizliği" geçiyorum.

Ne "çözüme" oynayan, ne de "çözümsüzlüğe" oynayan belirsiz bir çizgi sürüyor. İzliyoruz, anlamaya çalışıyoruz.

Ama yerel medyayı izlediğimizde, haberlere baktığımızda açıklaması zor bir "tuhaflıkta" CHP etkinliklerine tanık oluyoruz.

Ülkemizde Kürt sorununda, Ergenekon duruşmalarında bir tartışma yürüyor ama kentimizde CHP'de sözüm ona "etkin isimler" ne yapıyor?

Okuduk ki, siyasi kaçamak yapıyorlar.
Gerçekten ne yapıyorlar? Gerçekten "siyasi kaçamak" yapıyorlar ve bunu CHP üyelerine siyasal faaliyet diye anlatmaya çalışıyorlar.

Gerçekten ne yapıyorlar? Yahu yemek yapıyorlar.

Ülkemizde siyasal gündemin bir önemi yok.

CHP Kadın Kolları bir etkinlik düzenlemiş. "Başkanlar yemek yapıyor". Meseleyi uzatmayacağım, yazmaya da değmez zaten. Ayrıntıları merak edenler varsa haber portallarında yarın da gazetelerde okurlar.

CHP nin etkin başkanları bir mutfakta toplanmışlar. Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey kaçamak yemeği, İl Başkanı Metin Çelik (sanırım yemek yapmak konusunda özrü var) işin kolayına kaçmış menemen, Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Başkan pastırmalı kuru fasulye, Milletvekili ve PM üyesi Sena Kaleli de bulgur pilavı yapmış. Bir de bir tür "halkla ilişkiler" olsun diye yaptıkları yemekleri esnaflarımıza ve vatandaşa dağıtmışlar.

Allah kabul etsin.

Yazıyı uzatmayayım. Yeterince "uzun yazıyorsun, okumakta zorlanıyoruz" eleştirilerine muhatap oluyorum.

Komik değil mi ya?

Ülkemiz önemli bir "dönüşümden geçiyor", CHP'li başkanlar yemek yaparak "haber olmaya çalışıyor". Siyasal faaliyet bu olsa gerek.

Ne diyeyim?

Allah kabul etsin ama birde Allah akıl fikir versin.
Siz sanırım halkı düşündüğünüzden fazla "akılsız buluyorsunuz". Ama ben biliyorum ve duyuyorum ki, halk bunları not ediyor.

Ciddiyeti, inandırıcılığı, güvenirliliği, siyasi değerleri ve aklı değerlendirmek üzere.

Hadi Mustafa Bozbey ve Metin Çelik'i geçelim. Onlar "umreye gitmek", "siyasal hesaplarla, imar hesaplarını karıştırmak", "halkı bir kenara bırakarak güç odaklarına yakın durmak" gibi basit, aklı ve siyasal vicdanı bir kenara bırakarak işler yapmayı siyaset yapmak olarak düşünebilir ve uygulayabilirler.

Nihayetinde siyası "çapları" bu kadar.

Ama ülkenin geçtiği bu kritik dönemeçlerde ben siyasal akıllarına ve vicdanlarına güvendiğim Özgür Şahin ve Sena Kaleli'yi bu görüntülerde biraz garipsedim.

Laf ve yazı uzamasın.

Hocam bırakın yemek yapmayı, lütfen biraz siyaset yapın.

Ne Kürt sorununu ne de Ergenekon Davası'nın arka planını bulgur pilavı ve pastırmalı kuru fasulye ile topluma anlatmanız zor olabilir.