SON DAKİKA
Hava Durumu

Kent suçları; Hepiniz suçlusunuz, hepimiz suçluyuz!

Yazının Giriş Tarihi: 19.02.2014 07:52
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.02.2014 07:52

Yaşanan bunca siyasal kaosa bakınca doğal bir durum galiba demekte yanlış olmaz.

Yerel siyaset bir türlü genel siyasetin önüne geçemiyor. Geçme şansı da pek yok sanırım. Siyaseten yerelin inandırıcılığı da pek kalmadı.

Yıllar sonra bu seçim hatırlanırsa en çok "siyasi transferler" ve siyasal omurganın zedelenmesi ile hatırlanacaktır.

Önce CHP başladı. Gezi direnişinden "hiçbir şey öğrenmedik" inadıyla listelerinin ağırlığını sağ adaylarla donattı. DSP ise bir tür CHP'nin "paralel yapısı" gibi CHP'den aday gösterilmeyenleri aday yaptı. AKP ise kimi yerlerde-mesela Mudanya-soldan "apartma" adayları vitrine diziverdi.

Sonra işin kantarı kaçtı.

Değişik adaylar değişik nedenlerle "istifa restine" başvurdu. Kimisi istifa kararından çabuk döndü. Ahali ise bunlarla ilgilenmedi. Kendi işine gücüne baktı. Bunca karmaşa siyaset çemberinde dolaşan küçük siyasi partili toplulukların gündemi oldu.

Siyasetin esnafları "adaylık kapışması" içinde turladıkça bu kent ve kent sorunları konuşulmaz oldu.

Neyse meselemiz bu değil. Kentteki yerel siyasetin nihayetinde çapı da bu kadar. Yazının başlığına bakarak meselenin "kriminal" suçlar olduğunu da düşünmeyin sakın. Konumuz kent suçları, hepimizin yaşadığı bu kente karşı işlenen/işlenmiş suçlar.

Daha doğru ifade ile "birilerinin" kenti tahrip etme suçları. "Bizim de" bu tahribata karşı yeteri kadar, inatçı, kararlı, etkin bir karşı çıkışı örgütlemekte zorlandığımız bir suç meselesidir söylemek istediğim.

Hafta sonu Bursa Halkevi "Yerel Yönetimler ve Kent Suçları" başlıklı bir toplantı düzenledi. Ne gerek varsa bu kenti ve sorunlarını konuşmaya. Ama düzenledi işte.

Beni de "yerel yönetimler ve sağlık" başlıklı bir sunum için davet ettiler.

Halkevleri ve Şehir Plancıları Odası'nın bu toplantı için hazırlamış olduğu "Bursa Kent Suçları" başlıklı bir rapor beni çok etkiledi. Çokta yararlandım.

Basit siyasi hesaplardan uzak olarak hazırlanan kenti ve kentini düşünen bu rapor gerçekten değerli olmuş. Halkevlerini ve Şehir Plancıları Odası'nın yeni yönetimini kutlamak isterim. Koca koca muhalefet partisi edasıyla ortada dolaşanlar mevcutken, siyasetin ihtiyacını başta inanç istismarı olmak üzere değişik istismarlar üzerinde kurgulayanlar mevcutken oturup çalışmışlar. Son on yılda çok büyük çoğunluğu AKP'li belediyeler olmak üzere, bir kısmı da CHP'nin yönetiminde olan belediyelerin bu kente karşı işlediği suçların haritasını çıkarmışlar.

Mutlaka ama mutlaka bu kente karşı işlenmiş suçları derli-toplu anlatan bu raporu görünür kılmak lazım

İŞTE SUÇ HARİTASI; BURSA KENT SUÇLARI:

1-ULUDAĞ
Bursa'nın belki de en eski kent suçlarından birisi Uludağ. Tamamı bitki ve hayvan türleri açısından çok önemli varlığa sahip olan ve bu yönüyle "milli park" olarak tescillenmiş Uludağ'da devasa yapılaşmalar yıllardır kanayan bir yara olarak varlığını sürdürmekte. Bizler bu suçun sona erdirilmesi ve bu hassas alanın yapılaşmadan arındırılmasını beklerken Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanan planlar ile yapılaşmanın önü daha da açılmıştır. İkinci Oteller Bölgesi, Karabelen, Çobankaya ve Sarıalan için onaylanan planlar ile yeni suçların oluşması artık kaçılmaz hale gelmiştir.
2- DOĞANBEY TOKİ
Büyükşehir Belediyesi ve TOKİ eliyle yapılmış olan bu proje, şehrin kalbine saplanmış bir hançer olarak belki de en büyük kent suçudur. Yapım aşamasında reklam kampanyaları ile süslenen bu projeye şu anda kimse sahip çıkmamaktadır. Kimileri timsah gözyaşı dökse de; Bursa'ya yolu düşen hemen herkesin nefretle baktığı bir proje olarak ne yazık ki varlığını sürdürmektedir.
3- KENT MEYDANI
Kentin eski otogarının bulunduğu alan, yeni terminal yapılması ile birlikte bir meydan olarak düşünülmüş fakat planlama çalışması sonucunda ortaya sadece isminde "meydan" olan bir AVM çıkmıştır. Kent Meydanı kente karşı işlenmiş bir suç olarak varlığını sürdürmektedir.
4- T-1 TRAMVAY HATTI (İPEKBÖCEĞİ)
Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi'nce ulaşım ana planı kararı olmaksızın ve tramvay güzergâhı belirlenirken hiçbir bilimsel ve teknik incelemeler yapılmadan onaylanan proje ile kentin merkezine ilişkin radikal bir karar alınmıştır. Hali hazırda trafik sıkışıklığının olduğu bir alanda hiçbir alternatif yol belirlenmeden yapılan bu düzenleme, trafikte daha da büyük bir karmaşaya yol açmış ve kent merkezini olumsuz etkilemiştir.
5- TARIM ALANLARINDA YAPILAŞMA
Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nin ovadaki kirletici sanayilerin 2020 yılına kadar daha faaliyetlerini sürdürmesine yönelik alınan meclis kararı ile tarım arazileri üzerinde kurulu işyerlerinin 31.12.2020 tarihine kadar faaliyetlerini sürdürmelerine izin verilmiştir. Tarım arazileri üzerinde ruhsatsız olarak faliyet gösteren kirletici sanayilerin bir an önce taşınması gerekirken bu karar ile ödüllendirilmiş ve kent sağlığına olumsuz etkilerine göz yumulmuştur.
Tarım alanlarında yapılaşmanın arttırılması. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca onaylanan plan değişikliği ile tarım alanlarında yapılaşma arttırılmıştır.
6- PARKLARDAKİ YAPILAŞMA
Nilüfer ilçesi sınırlarında yer alan park alanlarının önemli bir kısmının, özel sektöre kiraya verilmeleri ile kentin büyük suçları arasına girmiştir. Plan değişikliğine bile gidilmeden, park alanı olarak ayrılmış alanların, cafe, restoran, yüzme havuzu vb. şekillerde özel kullanıcılara verilmesi, yasal açıdan hiçbir dayanağı olmaması yanında, bölgede yaşayanların ihtiyacı olan parkların yok edilmesi açısından hayli önem taşımaktadır. Bir diğer önemli durum ise bu kullanımın hala devam ediyor oluşudur.
7- MRYLEİA ANTİK KENTİ
Mudanya ilçesi sınırlarında yer alan Myrleia Antik kenti; içerisinde önemli kalıntıların bulunduğu, hem Uludağ Üniversitesi tarafından yapılan yüzey araştırması raporunda hem de kurul kararlarında açıkça belirtilen bir alandır. Buna rağmen bir marketler zincirine AVM yapılması için peşkeş çekilmiştir. Diğer örneklerde de görüldüğü üzere, mahkeme kararlarına rağmen üzerine inşaat yapılmış, tarihe saplanmış bir hançer olarak yerini almıştır.
8- HAMİTLER ÇÖP DEPOLAMA ALANINDA TIBBİ ATIK YAKMA TESİSİ
Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi'nin kararı ile Hamitler Çöp Depolama Alanında Tehlikeli Tıbbi Atık Yakma Tesisi yer alabileceği belirtilmiştir. Bu karar ile çevresindeki konut ve yerleşme alanlarında yaşayan halkın sağlığı tehlikeye atılmaktadır.
9- SAMANLI BAĞLANTI YOLU
Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi'nin kararıyla uzak çevre yolu ile yakın çevre yolu genişliği 50 metrelik bir yol ile birbirine bağlanmıştır. Samanlı bağlantı yolu verimli tarım topraklarının üzerinden geçirilmiştir.
10- GEMLİK SANAYİ
Deprem açısından Bursa'nın en riskli ilçelerinden olan Gemlik'te Azot fabrikası vb. tehlikeli tesislerin hala faaliyete devam etmeleri tüm il için büyük bir risk oluşturmaktadır. Bir felaketi önlemek adına acilen bu fabrikaların taşınması gerekmektedir.
11-BAŞKÖY MERMER OCAKLARI
Büyük kısmı Orhaneli İlçesi Başköy sınırlarında yer alan mermer ocakları, Ankara'dan alınan izinlerle orman alanlarında büyük tahribatlara neden olmaktadır. Mermer ocaklarında kullanılan kimyasal maddelerin köylerin içme sularına karıştığının tespit edilmesi ile başlayan mücadele, bazı mermer ocaklarının ruhsatlarının iptal edilmesine neden olsa da, bölgedeki ocaklar büyük oranda faaliyetlerine devam etmektedir. Bir yandan ruhsatı iptal edilen ocaklara tekrar ruhsat verilmesi çalışmasının da devam ettiği bilinmektedir
12- EĞİTİM KAMPÜSLERİ
Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin kararıyla onaylanan, Bursa ili, Mudanya, Gemlik, Osmangazi, Gürsu ve Kestel ilçelerinde eğitim kampüsü oluşturulmasına karar verilmiştir. Eğitim kampusları ile orman alanları yapılaşmaya açılmaktadır. Özellikle şehir merkezlerinde kentsel rantın arttığı bölgelerdeki okulların da kampuslara taşınması potansiyel kent suçlarını gündeme getirmektedir.
13- STADYUM
Bursa tarihinde çok önemli bir yeri olan ve bu özelliği ile Kentsel Sit Alanı ilan edilmiş olan stadyum ve çevresi için, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Mecliste onaylanarak uygun bulunmak üzere Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğüne gönderilen plan değişikliği, stadyum ile kapalı spor salonu ve lisenin yıkılmasını öngörmektedir. Plan değişikliğinde alanın meydan olarak tasarlandığı görülmekle beraber, alanda ticari birimlerin yer alabileceğinin belirtilmesi, kent merkezindeki bu alanın kamusal kullanımının kısıtlanabileceği ve özel sektöre terk edilebileceği endişesini doğurmaktadır.
14- YILDIRIM KENTSEL DÖNÜŞÜM
6306 Sayılı Afet Yasası ile afetten korunmak adı altında tüm ülkeyi şantiye alanına çevirerek despotik uygulamalarla büyük bir rant oluşturmak amaçlamaktadır. Afet Yasası ile birlikte Bursa ili Yıldırım ilçesi Ankara Yolu kuzeyindeki 7 mahalle riskli alan ilan edilmiştir. Bölge halkının görüşü alınmadan yapılan bu proje ile daha sağlıklı ve yaşanabilir konutlar üretmek değil rant elde etmek amaçlanmaktadır. Göstermelik bir iki yıkımın ardından seçimler nedeniyle durdurulan proje gerek kent için gerekse bölge halkı için büyük mağduriyetler yaratacak bir proje olarak belirsizliğini korumaktadır.
15- BESOB SANAYİ SİTESİ
Bursa'nın sembol haline gelmiş suçlarından biri olan BESOB Sanayi sitesidir. Açılan tüm davalar kazanılmış olmasına rağmen inşaat devam etmektedir. Yaklaşık 300 hektarlık bir alanı kapsayan sanayi sitesi, verimli tarım alanlarının üzerinde yer almakta olup, kentin tüm meslek odaları ve demokratik kitle örgütlerinin karşı çıkmasına rağmen rant uğruna kente dayatılmaktadır.
16- TELEFERİK
Milli Parklara ulaşım açısından Teleferik sisteminin olumlu karşılanmasının yanında, bu denli hassas bir bölgede, idare tarafından direk yerleri dışında ağaç kesilmeden bir proje yapılacağının duyurulmasının ardından; maliyet gerekçesi ile hat boyunca ağaç kesimi yapılarak büyük bir suç işlenmiştir. Uludağ gibi bir alanda binlerce ağaç kesmeyi, biraz daha çok para kazanmaya tercih eden yönetimler, Uludağ'da daha çok konaklama ve daha çok insan yerine koruma amaçlı bir yaklaşım sergilemelidirler. Onca karşı çıkışa rağmen yapılaşmaya açılan İkinci Oteller Bölgesi ile birlikte Teleferik projesinin ağaç kesimine yol açması, ilerde telafisi çok zor zararları beraberinde getirecektir.
17- DAĞYENİCE
Kültür ve Turizm Bakanlığınca onaylanan plan ile tamamı tarım ve orman alanlarında yer alan ve mevcutta hiçbir yapılaşmanın olmadığı Dağyenice Göleti çevresinde, 800.000 m2'nin üzerinde inşaat alanı öngörülmektedir. İnşaat yüksekliklerinin 7 kata kadar çıkabildiği plan ile doğal alanlar tahrip edilmekle birlikte, bu durum inşaat rantının sınır tanımadığının da bir göstergesidir. Böyle bir rantın önünü açabilmek için kent merkezinden bölgeye termal suyun taşınacak olması da projenin en ilginç ayrıntılarından biridir.
18- DEMİRTAŞ'TAKİ ESKİ TÜTÜN DEPOLARI
Başbakanlık Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun kararıyla onaylanan, Demirtaş Mahallesi, Tepecik Ayazması Mevkii plan değişikliği ile mevcutta tarım arazileri ve tarımsal amaçlı depo alanı ticaret ve konut alanı yapılmak istenmektedir.
19- İNEGAZİ ÇİMENTO FABRİKASI
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kararı ile Nilüfer İlçesi, İnegazi Köyü, Çaltarla Mevkiinde Çimento Fabrikası yapılmak istenmektedir. Köye çok yakın olan, mevcutta orman alanında kalan sağlık koruma bandı belirtilmemiş bölgede Çimento Fabrikası yapılmak istenmesi bölge halkının sağlığını tehdit etmektedir.
20-YUNUSELİ KUM OCAKLARI
Yunuseli sınırlarında yer alan, daha önce bölgede kum ocakları bulunması sebebiyle herhangi bir yapılaşmadan kaçınılarak, üst ölçek planlarda Rekreasyon Alanı olarak belirlenmiştir. Fakat inşaat sektörünün açgözlülüğü buraya da ulaşmış ve planlar değiştirilerek bölge ticaret ve konut kullanımına açılmıştır. Azaltılan Rekreasyon Alanı karşılığında planlarda yeni alanlar ayrılmaması bir yana, zemini açısından problemlerin var olduğu raporlarla tespit edilmiş olmasına rağmen, yapılaşmanın önü açılarak kente de ekstra yoğunluk getirilmiş olmuştur.

21-AKPINAR KENTSEL DÖNÜŞÜM
Kentsel dönüşümün, sağlıklı yaşam alanları oluşturmaktan çok bir rant aracı olarak kullanılmasının en büyük göstergelerinden biri olan Akpınar Kentsel Dönüşüm projesi, Osmangazi sınırlarında yer almaktadır. Korupark AVM'nin hemen yanı başında olması sebebiyle inşaat sermayesi açısından iştah kabartan bir bölgedir. Doğanbey'den sonra yeni bir kent suçu potansiyeli taşımakta iken, bölgede yaşayanların dernekleşerek projeye karşı çıkması sonucunda duraksama yaşanmıştır. Yine de tehlike devam etmektedir.
22-KOTİYAK
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kararı ile Karacabey ilçesi İkizce Köyünde 223 hektar alanı "Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi" alanı ilan edilerek tarım arazilerini sanayileşmeye açmıştır.
23-BİAPORT
Nilüfer Belediye Meclisi'nce onaylanan planı değişikliğinde, parsele özel yapılaşma şartları tanımlanmış olup, plan notları ile hem Bursa Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği hem de İmar Planı hükümleri yok sayılmış ve kat yüksekliği serbestîsi getirilmiş ve birçok ayrıcalık tanınmıştır. Bu durum, kamu yararı taşımamasına rağmen plan değişikliği şahsa özel olarak yapılmıştır.
24- REZERV ALANLARI
6306 Afet Yasası kapsamında Bursa'nın çeşitli bölgelerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Rezerv Alanları belirlenmiştir. Rezerv Alanlarına yönelik Bakanlık tarafından çıkarılan yönetmelikte, bu alanların gerek riskli alanlarda yaşayanların taşınacağı alanlar olarak gerekse Afet Yasasının uygulanmasında "maddi kaynak" olarak kullanılabileceği açıkça belirtilmektedir. Bu yönüyle rezerv alanlarının açıkça rant projelerinde kullanılabileceği itiraf edilmektedir. Belirlenen alanların hem kent içindeki değerli alanlardan hem de tarım ve orman alanlarından seçilmesi de; bu alanların ranta konu olabilecek bölgelerdeki yapılaşmanın önünü açtığını açıkça göstermektedir. Özetle rezerv alanlar, kente karşı işlenebilecek önemli suç alanı potansiyellerini beraberinde getirmektedir.

SONUÇ:
Kent siyaseti kendinden menkul siyasetçilerin adaylık meselesi kadar konuşulamazsa bu suçlar belli ki katlanarak artacak.

Bursa belediyelerinde her yıl ortalama 1000 tane plan değişikliği yapılarak bu suçlara zemin hazırlanmaktadır. Şimdi bu değişiklikleri yapacak yeni ekipleri seçmemiz bizden istenmektedir.
Raporda suç başlıklarında görülmeyen eklenebilecek birçok tahribat ya da tahribat hevesini de saymak mümkündür. İstanbul İzmir Otoyolu'nun güzergâhındaki sorunlar, Kozağacı Termik Santrali, Recep Altepe'nin bu aralar pek dillendirmediği "çılgın hevesi" Güney Çevre Yolu, Karacabey'in tarımsal alanlarına Disneyland Projesi fantezileri, Uluabat Gölü Marmara Denizi arasına kanal çılgınlığı, dereleri ve doğal ortamı bozan HES'ler, Nilüfer Çayı'nın kirletilmesi listeye eklenebilir.

Onlar belli ki kent suçu işlemeye devam edecekler de bizler bu seçim hengâmesinde çarşı-pazar, futbol maçları, sabah namazları, lokma dağıtım törenleri, hemşeri dernekleri düğün-cenaze dolaşarak oy toplamaya çalışan her türden siyaset esnafına karşı kentimizi nasıl koruyacağız.

Düşünmek lazım.
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.