SON DAKİKA
Hava Durumu

Arınç'ın da galiba özel uçağı yok

Yazının Giriş Tarihi: 08.02.2012 04:52
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.02.2012 04:52

Ama gazetecilerin bazen yaşadığı "yazı kabızlığını" anlar oldum bu aralar.

Hani bazen ne yapsan, ne kadar zorlasan, ne kadar ıkınsan bir konu ve yazı çıkmaz, köşe yazarları eski bir yazısına atıf yapar ya da alıntı yapar ya. Öyle yapacağım bu yazıda.

Bundan bir yıl kadar önce Büyükşehir Belediyesi Meclisi gündemine Yunuseli Havaalanı'nın yine Büyükşehir kaynakları ile açılması ile ilgili bir karar oylaması geldi.

Recep Altepe ve Faruk Çelik Yenişehir Havaalanı'ndan umutlarını kesmişler ve özel uçaklarının inebileceği bir havaalanını, Yunuseli Havaalanı'nı uygun görmüşlerdi. Akıl alır bir durum değildi.

Meclis toplantısında bu karara red oyu vermiş ve gerekçelerini anlatmaya çalışmıştım. Ancak itibar eden olmadı. Hatta kendi grubumuzda bile Yunuseli Havaalanı'na sıcak bakan Meclis üyelerimiz mevcuttu. Oylama yapıldı ve karar geçti.

Sonrasında, kent adına önemli gördüğüm için konu ile ilgili bir yazı kaleme aldım ve Bursa basını ile paylaştım. Yazının başlığı; "BENİM ÖZEL UÇAĞIM YOK!! SİZİN VAR MI? EĞER SİZİN DE YOKSA YUNUSELİ HAVALANI NEDEN BU KADAR HEYECAN YARATTI?" olmuştu.

Ne kadar tartışıldı bilmiyorum.

Şimdi bir gazeteci edasıyla eski yazıma dönmek değil niyetim.

Ama geçen günlerde kentimizin "yeni siyasi patronlarından" Bülent Arınç Line TV'de Aysın Komitgan'ın programında yeniden ısıtılarak gündeme getirilen Yunuseli Havaalanı ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Özetle; "Öncelikle...Hiçbir kentte havaalanı şehir merkezinde değildir... Olamaz da... İstanbul Atatürk ve Sabiha Gökçen havaalanlarını konumları ortada... Hiçbir kentte havaalanı kent merkezine yakın değil... Dolayısıyla...Yenişehir Havaalanı o günkü şartlarda uygun görülmüş...Bana göre uzak da değil...

Şimdi... Yenişehir Havaalanı uzak deyip fiziki koşulları elvermeyen, teknik açıdan ciddi sıkıntılar doğuracak ve çok maliyetli bir havaalanını niye yapalım? Parayı doğru kullanmak ve doğru yatırımlar yapmak biz yönetenlerin asli görevi... Yunuseli civarında çok sayıda bina istimlak edilecek, traşlanacak müthiş bir maliyet var...

Alanya'ya havaalanı yapmayı kendime vazife edinmiştim... O kadar çok uğraştım ki ancak teknik açıdan mümkün olmadığına sonunda ikna olmak durumunda kaldım...

İnsanların can güvenliğini tehlikeye atacak hiçbir yatırıma izin vermemiz mümkün olamaz... Başkan Altepe'nin hevesli çalışmalarını görüyorum ancak Yunuseli'ne havaalanı inşa etmemiz söz konusu değil..."

Aynen böyle demiş Arınç.

Neden böyle demiş bilemiyorum. AKP içi bir "güçler savaşı mı", yoksa gerçekten böyle mi düşünüyor bilemiyorum. Çünkü Bursa'nın öbür "siyasi patronu" Faruk Çelik Yunuseli'ne havaalanı istiyor. Yazımın içinde onun söylediklerini de hatırlayacaksınız.

Faruk Çelik'in özel uçağı var mı?!!

Bilmiyorum. Sanırım yok. Olsa duyardık.

"Siyasi patronlar", "özel uçak sahibi gerçek patronlar"ın ihtiyacı konusunda farklı düşünüyorlar.

Ben yıllar önce söylemiştim ukalalığına girmeyeceğim ama Arınç gibi düşünüyorum.

Böyle olduğu için bugünlerde beni CHP içinde "Baykalcı" ilan eden "siyaset bilmez" gazeteci dostum işi ayyuka vardırıp şimdi de "ne yapacağını şaşırdı, Arınç'cı oldu bu sefer de" türünden yazılar döktürmez umarım. Nasıl olsa kimse inanmasa da "yazdım oldu" tarzıyla yazıyor ya, belli olmaz ne yazacağı.

Şimdi internet portalında görüş beyan etmenin yararını kullanarak, uzun olmasını göze alarak, yeniden pişirilen Yunuseli Havaalanı ile ilgili görüşlerimi bir yıl sonra tekrar paylaşmak istiyorum.

BENİM ÖZEL UÇAĞIM YOK!! SİZİN VAR MI? EĞER SİZİN DE YOKSA YUNUSELİ HAVALANI NEDEN BU KADAR HEYECAN YARATTI?

Benim özel uçağım yok, sanırım sizin de yoktur. Memlekette kaç kişinin, kaç şirketin özel uçağı vardır bilemiyorum. Bu konuda elimde bir veri yok. Memlekette var olan özel uçakların ne kadarının yolu bir "aceleyle" hayırlı bir iş için Bursa'ya düşer doğrusu öngöremiyorum. Ama Büyükşehir Belediyesi'nin açıklamalarına ve basında yer tutan haberlerin yaygınlığına bakınca kentimize çok önemli bir hizmet olanağı yaratıldığını ancak benim bunun önemini anlamadığımı hissettim. Sanırım özel uçağım olmadığı için bu çok önemli hizmeti hissedemedim. Peki, siz hissettiniz mi?

Havaalanı nasıl faaliyete geçecek?

Ulaştırma Bakanlığı, Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Valiliği arasında yapılan protokole göre mania kriterleri doğrultusunda gerekli binaların yıkımını, terminal binasını, hava trafik kulesini, itfaiyeyi, garajı, pisti, apronu, yolları, su ve doğalgaz hatları ile pistlerin aydınlatma sistemlerini Büyükşehir Belediyesi yapacak. Seyrüsefer için gerekli teknik donanım, personelin görevlendirilmesi ve uçuş hizmetleri Devlet Hava Meydanları tarafından sağlanacak. Güvenlik, sağlık personeli ve ambulans temini gibi işlemleri ise Valilik üstlenecek. Havaalanı tamamlandığında 1C kategorisindeki uçuşların iniş kalkışına uygun hale gelecek ve sivil havacılığın hizmetine açılacak.

Yani ne olacak?

Özel uçağı olan şirket sahipleri ve şirket yöneticileri kentimize daha hızlı gelebilsinler diye Büyükşehir Belediyesi epey bir harcama yapacak. Ne kadar bir kaynak kullanılacak bu iş için, bilemiyoruz. Sorarız, öğreniriz.

Peki, Yunuseli Havaalanı hizmette değil iken kentimize nasıl ulaşıyordu bu özel uçak sahipleri

Benim bildiğim kadarıyla helikopter ve deniz yolu ile. İDO'nun Mudanya üzerinden yaptığı feribot seferleri ile Bursa'ya İstanbul'dan ulaşmak kolaylaşmıştır. Sanırım ortalama 95 dakikada Bursa'ya ulaşıyorsunuz. Özel uçak sahiplerinin önemli bir kısmının İstanbul'da bulunduğu düşünülürse çok büyük bir sorunlarının olmadığını düşünmekte hatalı olmaz. Evet, çağdaş bir ulaşım yöntemi olan hava taşımacılığı doğrudur, zamanın değerli olduğu da doğrudur. Ama gelin görün ki, bu hizmetlerden halk yararlanamayacak, halk için zamanın önemli olmadığı da Yunuseli Havaalanı Protokolü ile belgelenmiş oldu. Bu hizmetten halkın payına da düşenler olacak elbet. Halka uçak gürültüsü, diğer riskler, evlerinin bu iş için yıkılması düşecek.

Diğer yandan Yenişehir'e çok modern büyük uluslararası bir havalimanı inşa edilmiştir. Bursa ile arası çok yakındır. Duble, virajsız, otoyol vardır. Yasal olarak hız sınırı yükseltilmiştir. Çok kısa dakikalar ile Bursa'ya ulaşmak mümkündür. Birçok Avrupa kentine bakın havaalanları şehrin dışındadır, hatta birçok standart havaalanı ile kent arasında 40 km. gibi bir mesafeyi sağlık etkileri açısından korumayı önermektedir. Bırakalım Avrupa kentlerini ülkemizde havaalanları kentin bu kadar içinde değildir sanırım. O kentlerdekilerin zamanları daha mı az değerlidir. Durum bu olunca kentin kaynaklarının "özel uçak sahipleri" için kullanılması sorgulamaya değer bir konudur.

YUNUSELİ'NE YAPILAN YATIRIM 15-20 UÇAK SAHİBİ İÇİNDİR

Yapılan açıklamalara bakınca kent kaynaklarının uçak sahibi için heba edildiği çok açık. Şu söylenenler laf mı yani şimdi... Bakın Faruk Çelik ne demiş imza töreninde;

"Yenişehir Havaalanı doğru bir proje. Ancak bu tür değişimlerde geçiş sürecinin de sağlıklı olması gerekli. Geçişi keskin yaparsanız bazı aksaklıklar beraberinde geliyor. İşte 20'nin üzerinde özel uçak barındıran Bursa, Yunuseli'nin kapanmasından dolayı bu imkandan mahrum hale geldi. Geçişin sağlıklı olması adına bu protokol önemli. Yunuseli, Yenişehir'e alternatif olarak algılanmasın. Yenişehir Havaalanı'nda uluslararası seferler, yurtiçi seferler ve kargo seferleri yaparken; Yunuseli de küçük uçaklara hizmet verecek. Asya'dan, Uzakdoğu'dan, Avrupa'dan, dünyanın 4 tarafından işadamları İstanbul merkezli uçuşlar gerçekleştiriyor. Bu insanların Bursa'ya ulaşmaları büyük önem arz ediyor"

İstanbul'a kadar geliyorlarsa, ya feribotla ya da bir helikopterle Bursa'ya ulaşmaları zor olmaz sanırım. Kentin kaynaklarına gerçekten yazık, önceliklerimizi sıralasak "özel uçak sahiplerine" kent içinde havaalanı diye bir önceliğimiz olmaz. Mutlak uçakla geleceğiz diye ısrarı olanlar varsa, buyursun Yenişehir Havaalanı orada bekliyor. Neresinden baksan, neresinden tutsan tutarsızlık, savurganlık, sorumsuzluk.

YUNUSELİ HAVAALANI VE SAĞLIK ETKİ DEĞERLENDİRMESİ (SED)

Şubat ayında yapılan Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclis toplantısında Başkan Sn. Recep Altepe'ye "Yunuseli Havaalanı ile ilgili olarak sağlık etki değerlendirmesi yapıldı mı? Kent içinde uçak gürültüsü tolere edilebilecek mi?" diye sormuştum. Sn. Altepe, "herbir işlemi tamam" türünden bir geçiştirme yanıtı vermişti. Sonradan öğreniyorum ki sağlık etki değerlendirmesi yapılmamış. Peki, nedir SED'si?

Sağlık Etki Değerlendirmesi (SED) Nedir?

"SED, sağlığı ya da sağlığın belirleyicilerini ilgilendiren bir teklifin halkın sağlığı üzerine etkilerini belirleyerek, olumsuz etkilerini azaltmak ve olumlu etkilerini arttırmak amacıyla yapılan bir değerlendirme yöntemidir. Bu yöntem ile politika, plan ve projeler değerlendirilebilir."

Konu havaalanı olunca en önemli sağlık tehdidi "gürültü" olacaktır. Havaalanı çevresindeki binlerce insan ve okullardaki çocuklarımız uçak gürültüsünden olumsuz etkilenecektir.
Gürültü önemli bir halk sağlığı sorunudur ve sadece düşüldüğü gibi işitme sistemleri etkilenmez. Gürültü insan sağlığını bir çok yönüyle olumsuz etkiler.

Gürültünün insan sağlığına olan etkileri birkaç ana başlık altında toplanabilir. Bunlar;
1. Gürültüye bağlı işitme bozukluğu
2. Konuşmanın engellenmesi
3. Gürültünün uyku üzerindeki etkileri
4. Gürültünün kardiyovasküler ve fizyolojik etkileri
5. Gürültünün ruh sağlığı üzerindeki etkileri

Şüphesiz gürültü seviyesi de önemlidir. Uçakların üretmiş olduğu gürültü 120 dBA üzerinde olup çok ciddi sonuçları olacaktır. Gürültü düzeyleri ve oluşturacağı sağlık sorunları şöyledir;

30 - 65 dBA I. DerecedekiGürültüler
•Konforsuzluk
•Rahatsızlık
•Sıkılma duygusu
•Kızgınlık
•Konsantrasyon Bozukluğu
•Uyku Bozukluğu
65 - 90 dBA II. Derecedeki Gürültüler
Fizyolojik gürültü
• Kalp atışının değişimi
• Solunum hızlanması
• Beyindeki basıncın azalması
90 - 120 dBA III. Derecedeki Gürültüler
• Fizyolojik gürültü
• Baş ağrısı
120 - 140 dBA IV. Derecedeki Gürültüler
• İç kulakta bozukluk
140  dBA V. Derecedeki Gürültüler
• Kulak zarının patlaması.

Bu nedenle ciddi bir gürültü kaynağı olacak havaalanı projesinin SED yapılmadan planlanması ancak cehalette açıklanabilir.

SONUÇ: BEN OLSAM İSYAN EDERİM, SOKAĞA DÖKÜLÜRÜM

Bu olumsuz sonuçları düşünerek yetkililere seslenmek mümkün ama umutsuz.

"Yapmayın bu Yunuseli Havaalanı'nı, hem kentin kaynaklarına yazık, hem halkın sağlığına zararlı, hem de siz sermayenin değil halkın hizmetinde olmalısınız" desem bir yararı olur mu

Sanmıyorum.

Bu nedenle Yunuseli ve Hürriyet çevresinde oturan yurttaşlarımıza sesleniyorum. Sesim ulaşır mı bilmiyorum. "Direnin yaptırmayın bu havaalanını."

Muhtarlarımıza sesleniyorum, "tehlikenin farkında olun, yaşadığınız çevreye, semtinize sahip çıkın"

Çocuklarımızın ailelerine sesleniyorum ," çocuklarınız sağlığı için sokaklara dökülün, çocuklarınız özel uçakları olanlardan daha değersiz değildir.

Siz direnmeye başlayın söz ben hemen geliyorum.

Sevgiyle.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.