SON DAKİKA
Hava Durumu

Tezcan: Fanilayı bırak, vatandaşın filesine bak

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun atletli fotoğrafını eleştirmesine ilişkin, "Fanilayı bırak fileye bak fileye. Vatandaşın filesine bak. Milletin filesi ile ilgilen" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 23.08.2017 16:40
Haber Güncellenme Tarihi: 23.08.2017 16:40
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Tezcan: Fanilayı bırak, vatandaşın filesine bak

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının gündemini değerlendirdikten sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun atletli fotoğrafını eleştirmesine ilişkin Tezcan şu ifadeleri kullandı: 

"Bu iktidar 15 yıl içerisinde Türkiye'yi faiz lobisine teslim etmiştir. 15 yılda vatandaşın cebinden dışarıdaki faiz lobisine giden para 142 milyar dolar. Ayşe, Fatma teyzenin cebinden alınmış Hans'ın, George'un, faizcinin cebine girmiş. 15 yılda bozulan toplumsal tahribat kat kat artmış. 15 yılda fuhuş yüzde 790 artmış, uyuşturucu kullanımı yüzde 678 artmış. Neredeyse ilkokul çocuklarına kadar inmiş. Tutuklu ve hükümlü sayısı, suç oranı yüzde 231 artmış. Böyle bir Türkiye yaratmış, gerçek Türkiye'nin gündemi bu.

'Fanilayı bırak, vatandaşın filesine bak'

Bu gündemi bırakmışlar fanila ile racon ile uğraşıyorlar. Sayın Erdoğan, fanilayı bırak fileye bak fileye. Vatandaşın filesine bak. Milletin filesi ile ilgilen. Milletin filesi bu hale gelmiş. Bütün bunlar gerçek tartışma konularını kapatma planlarıdır ama kapattırmayacağız. Çünkü biz Türkiye'de zenginliğin paylaşıldığı bir ülke kurmak istiyoruz. Siyaseti bunun için yapmak istiyoruz. Zenginliği faiz lobisiyle paylaşan bir mutlu ve seçkin azınlık yaratan siyaset anlayışını reddediyoruz." 

'Bir sarı sendikacılık örneği ile yine karşı karşıyayız'

Memur zamlarına ilişkin Tezcan, "Sendika başkanı temsilcileri milletin adamına çağrı yaptılar, 'problemimizi çözsün' diye. Milletin adamının konuya katkısını gördük. 0.5 puanmış katkısı. Bir sarı sendikacılık örneği ile yine karşı karşıyayız. 5 milyon kamu emekçisi Memur-Sen eliyle sadakaya muhtaç edilmiştir. Memurların aileleriyle birlikte yaklaşık 20 milyon vatandaşımız, sarı sendikacılık keliyle sadakaya muhtaç edilmiştir. Verilen zam zam değil sadakadır. Büyüme hesapları ve enflasyon hesapları doğru yapıldığında, bugün memurların alması gereken zam en az iki katıdır. Yüzde yüz almaları gerekir. Bunu bol keseden atmıyoruz. Arkadaşlarımız tek tek hesabını yaptı. Ya büyüme rakamları yanlış ya bölüşüm yanlış başka izahı yok" diye konuştu.

'Gürsel tutuklu, Konyaspor Başkanı serbest'

FETÖ ile ilgili ByLock üzerinden soruşturmaların devam ettiğini hatırlatan Tezcan, darbenin siyasi ayağının ortaya çıkması gerektiğini vurguladı. FETÖ ile mücadelenin sulandırıldığını, gazetecilerin haksız yere tutuklandığını, Sözcü gazetesi ile ilgili sahte bilirkişiler tayin edilerek, olmayan suçlar varmış gibi hüküm verme kumpaslarının planlandığını dile getiren Tezcan, "Bu süreç, bir yeni kumpas sürecidir. Dünkü kumpaslara karşı nasıl direndiysek, bu yeni kumpas planlarına karşı da direneceğiz. Toplumda muhalif olan her kesime dönük bir özel kumpas planlaması var." diye konuştu.

Tezcan, Konyaspor Başkanı'nın "ByLock kullandığı" için gözaltına alınıp serbest bırakıldığını ancak gazeteci Kadri Gürsel'in ByLock'çularla telefon görüşmesi olduğu için hala tutuklu olduğunu hatırlatarak, "Böyle bir adalet olur mu? Kadri Gürsel'in telefonunda arama kaydı görülen ByLock'çulardan birisi Konyaspor Başkanı olsaydı nasıl olacaktı? Başkan serbest, Kadri Gürsel tutuklu. Ortadaki tablo budur. Rahmetli Aziz Nesin'e oldukça büyük malzeme var şu anda Türkiye'de yaşanan süreçte." dedi.

'Yaşamı savundu diye gençler hapishaneye atılıyor'

Yargının bağımsız, siyasetin müdahalesinden uzak, adaletli bir yargılama düzenine ihtiyacı olduğunu dile getiren Tezcan, açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile ilgili maçta pankart açan gençlerin tutuklandığını hatırlattı. Tezcan, "Bu deli gömleğidir. Bu deli gömleğini yırtıp atmadığımız sürece bize rahat ve kurtuluş yok. Ne diye pankart açsalardı muteber kişi olacaklardı devlet nezdinde? 'Nuriye ve Semih ölsün' diye pankart açsalardı, muteber mi olacaklardı? Muteber olmak için ölüm güzellemesi mi yapmak gerekiyor? Yaşamı savundu diye gençler hapishaneye atılıyor. Böyle bir ülke olur mu?" ifadesini kullandı.

Tezcan, iktidar sahiplerinin milli, manevi değerlerden, yerli ve milli olmaktan bahsetmelerine rağmen Halk Eğitim Müdürlükleri kanalıyla yerli ve milli oyunların öğretilmesini yasakladığını kaydederek, "Zeybek oynanmasından mı, horon tepilmesinden mi rahatsızsınız? Halk Eğitim Merkezleri sadece hafız yetiştirme merkezi midir? Elhamdülillah hepimiz Müslümanız. Kimsenin inançla, Diyanetle ilgili bir problemi yok. Herkes hafız olmak zorunda mı? Birisi de zeybek, horon oynayacak." diye konuştu.

'Yargıya talimat vermekten vazgeçsinler'

Bülent Tezcan, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 'Kılıçdaroğlu'nun tutuklanacağına dair tartışmaları CHP başlattı.' dedi. Bu konuda ne söylemek istersiniz?" sorusu üzerine Tezcan, şunları kaydetti:

"Sayın Bekir Bozdağ'ın kişisel siyasi tarihini incelediğinizde, birbiriyle örtüşmeyen, birbirine zıt bir hayli sözü bulursunuz. Epeyce bir külliyat olur bunlar. Neresini düzelteyim bu sözün? Biz bunu kendimiz mi uydurduk? Antalya toplantısı diye bir toplantısı olmadı mı AK Parti'nin? AK Parti Genel Başkanı Sayın Erdoğan, Antalya toplantısında o sözleri söylemedi mi? Biz adalet yürüyüşü yaparken, Erdoğan o sözleri söylemedi mi? Biz kendimiz mi uydurduk? Baktılar ki altında kalıyorlar bu sözlerin, bu sözleri millet taşımıyor, taşımak çok zor... Ondan sonra döndüler, geri dönüş yolu arıyorlar. Herkes şunu bilsin ki Kemal Kılıçdaroğlu'nu haksız yere tutuklamaya kimsenin gücü yetmez. Öyle kolay değil o işler. Lafı ortaya atıp milleti başka şeylerle tartıştırarak, korkutarak ülkeyi yönetemezsiniz. Buna müsaade etmeyeceğimizi söyledik. Aynı noktadayız. O noktaya geldilerse bu memnuniyet vericidir. Başka bir noktaya daha gelmelerini arzu ediyoruz. Yargıya talimat vermekten vazgeçsinler. Ne tutuklama, ne serbest bırakma siyasi iktidarın gündeminde olamaz, yargının gündeminde olur. Yargı da bağımsız olur."

Ayrıca 26 Ağustos'ta 'Adalet Kurultayı'na başlanacağını belirten Tezcan, kurultaya çok yoğun bir ilgi olduğunu ifade etti.  

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.