SON DAKİKA
Hava Durumu

"Erdoğan'ın sözleri 'oldu-bitti'yi doğruluyor"

CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, YSK kararı nedeniyle tartışmalı hale gelen referandum sonucunun hem iktidar hem de Cumhurbaşkanı için meşruiyet sorgulaması yarattığını belirterek, "Anayasa değişikliği daha ilk günden kadük olmuştur" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 21.04.2017 10:33
Haber Güncellenme Tarihi: 21.04.2017 10:33
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
"Erdoğan'ın sözleri 'oldu-bitti'yi doğruluyor"

YSK'nin mühürsüz oy pusulalarının kabul edileceğine ilişkin kararı nedeniyle tartışmaların sürdüğü referandumun sonuçlarını ve yapılan açıklamaları değerlendiren CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, "Ülke ekonomisinin yüzde 90'ını oluşturan büyük kentlerin, gençlerin, kadınların kabul etmediği bu anayasayı yüzde 49 - 50 - 51 gibi oranlarla geleceğe taşıyamazsınız. Olsa olsa bir adamı birkaç yıl daha 'tek adam' yaparsınız. Bu nedenle bu anayasa değişikliği daha ilk günden kadük olmuştur" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı'nın, "YSK'nın kararı kesin, bu iş bitti" açıklaması için "YSK, Cumhurbaşkanı'nın emriyle veya korkusu ile hareket etmiştir" diyen CHP'li İrgil, Anayasa Mahkemesi'ne de bir nevi talimat verici açıklamalar yapıldığını belirterek şunları kaydetti:

"Anayasa Mahkemesi de Cumhurbaşkanı'nın emriyle veya baskısı ile hareket edecektir. 'Atı alan Üsküdar'ı geçti', 'Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye' gibi amiyane üslubu bir yana bıraksak ve sadece bu söylemlere bile baksak, Cumhurbaşkanı bu hukuksuzluğu ve 'oldu-bitti'yi doğruluyor demektir. Bu referandumla millet iradesini yok sayan, milletin yarısı ile kavga eden, ülkenin yarısını terörist ilan eden, tarafsız olmadığını ortaya koyan Cumhurbaşkanı'nın şimdiki ve yeni anayasayla da tarafsız olacağını düşünmek kesinlikle mümkün değil. Tarafsızlığı bir yana seçilen cumhurbaşkanı meşru bile olmayacak."

'TEKRAR REFERANDUMA GİDİLECEKTİR!'

Ortada tam bir hukuksuzlukla kabul ettirilmeye çalışılan yeni anayasa olduğunu ifade eden İrgil, yapılacak yeni bir referandumla Türkiye'nin bu ayıptan kurtulacağını ve çağdaş, demokratik, kuvvetler ayrılığına dayanan bir anayasa yapılacağını ifade etti. İrgil, ilk seçimi bu vaadi ortaya koyanların kazanacağını belirterek, şunları ifade etti:

"İlk seçimde bu anayasa değişikliğini değiştireceğini ve demokratik, toplumcu, çoğulcu, herkesi kucaklayan, vicdani ve insani bir anayasa yapmayı vaat edenler kazanacak. Bir yıl gibi bir sürede bu ülkeye ve çağa yakışır, geleceği yakalayabilecek, herkese umut ve huzur verebilecek bir anayasa yapılarak tekrar referanduma gidilecektir. Seçim ve partiler yasası demokratikleşmiş, lider sultalarının sona erdiği, özgürlükçü, hakkaniyetli ama en önemlisi kuvvetler ayrılığını temel almış, herkesin gönlüne sinen, aklına yatan vicdanlı bir anayasa ile tekrar demokratik seçimlere gidilecek ve bu Cumhuriyet ilelebet payidar olacaktır."

'MESELE YÜZDE 51 MESELESİ DEĞİLDİR'

İrgil'in açıklamasından satırbaşları şöyle:

• Anayasal sınırları dışında hareket eden bir Cumhurbaşkanı, Anayasa'ya uymayan yargı mensupları, Anayasa'nın gerekirse çiğnenebileceğini söyleyen bir iktidar partisinin hükmünde yaşayan ülkemiz insanı, bu hukuksuzlukları kabul etmek zorunda değildir.

• 80 milyonun 25 milyonu tarafından kabul edilmiş bir anayasa en azından vicdanlarda ve tarih önünde meşru değildir. Yüzde 51'lik sonuçla çocuklarımıza sağlıklı, güven duyacakları bir Anayasa bırakmıyoruz. Bu açıdan sonuç yüzde 51'le 'hayır' çıksaydı da rahatlatıcı olmayacaktı ve adil, çoğulcu, demokratik yeni bir anayasa yapmanın zemini olacaktı. Önemli olan çocuklarımıza bir kavga ve çatışma ortamı yaratmamak, huzursuz bir gelecek bırakmamaktır. O nedenle bugün birilerinin yenme kibiri, Türkiye tarihinde bir leke olarak yer alacaktır.

• Nitekim 16 Nisan günü gerçekleşen referandum sonucu da bunu gösterdi. Yüzde 51 çıkan 'evet' oylarının hiçbir hile, yalan, baskı ve yasaya aykırılık taşımadığını düşünsek bile ülkenin yönetim sistemini değiştirmeye yeter bir oran olduğu asla kabul edilemez. Bu anayasa değişikliği 'çok olan kazanır ve haklıdır' anlayışı ile 'geçerli' ancak vicdanlarda ve çoğulcu demokratik anlayış açısından kabul görmeyecek, yıllarca tartışılacak ve asla gönüllere giremeyecektir. Ve ilk fırsatta halk, bu anayasayı değiştirmek için çaba harcayacaktır.

'İKTİDAR OHAL İLE HUKUK DEVLETİNİ BİTİRDİ'

• Referandum günü sosyal medyada pek çok görüntü yayınlandı. Kalaşnikoflu olanı, silahını oy pusulasının yanına koyanı, sandık kurullarında olay çıkaranları, birçok oy pusulasının evet kısmına mührü basan sandık görevlileri referandumla ilgili hiçbir güvenliğin alınmadığını göstermiştir. İnsanların hiçbir baskı altında kalmadan oy kullanmaları bile sağlanamamışken, bugüne kadar bu şahıslardan hangisi gözaltına alınmıştır? Hangisi hakkında savcılık soruşturması başlatılmıştır?

• Referandum sonrası sonuçların şaibeli olmadığını kanıtlayamayan, "Kamuoyu zamanla kabul eder" açıklamasıyla bu şaibeleri doğrulayan iktidar OHAL'i üç ay daha uzatarak toplu gösterilerin de önüne geçme çabasında. İktidar muhaliflerin gözünü korkutarak koltuğu sahiplenme amacında. 16 Nisan'dan bu yana kalaşnikoflu olanın peşine düşmesi gerekirken, bu referandum şaibeli diyeni gözaltına almasının da sebebi budur.

• İşine gelmediğinde yasaları çiğneyen iktidar, hakkını arayan halkına ise yasaları kılıfına uydurarak zulmetmekte. Seçmenin yarısının onayını almamış iktidar artık meşruluğunu da kaybettiğinden, bunun intikamıyla hareket etmekte. Kanuni Sultan Süleyman'ın oğlu Şehzade Mustafa'yı öldürdüğünü 600 yıl sonra diziden öğrenenler acaba bu iktidarın ülkeye ne yaptığını, nasıl zarar verdiğini kaç yıl sonra öğrenecek?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.