SON DAKİKA
Hava Durumu

Osman Kavala'ya yine tahliye kararı çıkmadı

Gezi Parkı eylemlerine ilişkin davada tutuklu yargılanan iş insanı ve insan hakları aktivisti Osman Kavala'nın oy çokluğuyla tutukluluk halinin devamına hükmedildi. 24 Haziran'da görülen davanın ilk duruşmasında ara kararını açıklayan mahkeme, Kavala'nın tutukluluğunun devamına karar vermişti.

Haber Giriş Tarihi: 18.07.2019 20:55
Haber Güncellenme Tarihi: 18.07.2019 20:55
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Osman Kavala'ya yine tahliye kararı çıkmadı

Gezi Parkı eylemlerine ilişkin olarak tutuklu iş insanı Osman Kavala ile birlikte 15 kişinin yargılandığı davanın ikinci duruşması Silivri Kampusu'ndaki İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

16 sanığın, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan yargılandığı davada, Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala'nın oy çokluğuyla tutukluluk halinin devamına karar verildi. Osman Kavala, 625 gündür tutuklu bulunuyor.

Davanın ilk duruşması 24 Haziran'da görülmüştü, tüm sanıklar geçtiğimiz duruşmada savunmalarını tamamlamıştı. Mahkeme ara kararında Kavala'nın tutukluluğunun devamına karar vermişti.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada yapılan duruşmada, sanıkların avukatları söz aldı.

Tutuksuz sanıklar Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay'ın avukatı Fikret İlkiz, bazı bölümlerini eleştirdiği iddianamenin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini savundu.

İlkiz, müvekkili Mücella Yapıcı'nın 5 yıl önce de aynı suçtan yargılandığını, diğer müvekkili Tayfun Kahraman hakkında ise daha önce kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini belirtti.

Tutuksuz sanıklardan İnanç Ekmekçi'nin avukatı da, bir önceki celsede yaptığı talebi yineleyerek, müvekkilinin Almanya'da yaşadığını, bu nedenle savunmasının istinabe (adli yardım) yoluyla alınmasını istedi.

Firari sanık Can Dündar'ın avukatı da müvekkilinin 3 yıldır sürekli ve düzenli olarak yurt dışında yaşadığını belirterek, savunmasının istinabe yoluyla alınmasını talep etti.

Firari sanık Gökçe Yılmaz'ın avukatı Bahri Belen de müvekkili hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasını isteyerek, "Açık Toplum Vakfı'nın Gezi olaylarını finanse ettiği iddiası var. Bu vakıf, 2008 yılında mahkeme onayıyla tüzel kişilik kazanmıştır. 2008'den itibaren her yıl tüm faaliyetlerini Vakıflar Genel Müdürlüğüne bildirmek ve denetimine sunmak zorundadır. Müvekkilimin suçlanmak istendiği faaliyetler, Vakıflar Genel Müdürlüğünün denetiminden geçmiştir. Mali açıdan ve faaliyetleri açısından olumsuz bir değerlendirme, yaptırım olmamıştır. Açık Toplum Vakfı ve Gezi eylemleri arasında suç bağlantısı kurmanın ve müvekkil hakkında yakalama kararı çıkarmasının hukuki dayanağı olmadığı kanaatindeyiz." ifadelerini kullandı.

"Konuşmalarımda şifreli ifade yok"

Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala ise Gezi olaylarını yaygınlaştırmak ve derinleştirmek amacıyla tarafınca yürütülen bir eylem ya da teşebbüsün ortaya konulmadığını belirterek, konuşmalarının hiçbirinde üstü kapalı, şifreli ve gizli bir plan teşkil edecek mahiyette ifadenin mevcut bulunmadığını belirtti.

Kavala, Gezi olaylarından hemen sonra ifadesine başvurulmadığını, gözaltındayken emniyette alınan ifadesinde, iddianamede yer alan suçlamalar ve deliller hakkında kendisine soru sorulmadığını dile getirerek, "Emniyette alınan ifademde benimle paylaşılan Gezi ile ilgili somut deliller, Gezi olaylarından 3 ay sonra Brüksel'de gerçekleşmiş fotoğraf sergisi ve Taksim Meydanı'nda çekilmiş iki adet fotoğraftır. İddianamenin, tutuklanmamdan 16 ay sonra hazırlanabilmiş olması da somut delil arama çabasına işaret etmektedir. Tutuklanmamdan sonra yürütülen soruşturma sürecinde ise ortaya çıkarılan ve iddianameye dahil edilen deliller, Bilim Seyahat Programı ile Açık Toplum Vakfı ve Anadolu Kültür AŞ hakkındaki mali bilgilerinden ibarettir. Bu bilgilerin edinilmesinde tutuklu kalmamın herhangi bir etkisinin olmadığı açıktır." diye konuştu.

"15 Temmuz darbe girişimine destek olma suçlaması, iddianameye dönüşmedi"

İki suçlamadan dolayı tutuklandığını aktaran Kavala, "Bu suçlamalar, Gezi olaylarının yöneticisi, organizatörü olmak ve 15 Temmuz darbe girişimin organizatörlerinden olduğu iddia edilen Henri Barkey ile irtibatlı olarak darbeye destek vermektir. Aralarında 3 yıl olan bu iki olayla ilgili aynı anda tutuklanmış olmam, savcılığın iki olay arasında bağlantı teşkil edecek faaliyetler içinde olduğuma dair şüpheleri olduğunu göstermektedir. Ancak soruşturma ilerledikçe benim üzerinden iki olay arasında bir bağlantının mevcut olmadığı anlaşılmış olacak ki ayrı bir Gezi iddianamesi ortaya çıktı. Soruşturmanın başında aynı dosyadan tutuklu olduğumuz Metin Topuz hakkında da benimle ilgisi hiç olmayan ayrı bir iddianame hazırlandı. Şu anda yargılandığım Gezi davası iddianamesi, büyük ölçüde 2014'te başlatılmış olan soruşturma dosyasına dayanıyor. 15 Temmuz darbe girişimine destek olma suçlaması iddianameye dönüşmedi. Soruşturma dosyası olarak muhafaza ediliyor. Hakkımdaki gizlilik kararı devam ediyor." şeklinde konuştu.

Kavala, Wilson Center Ortadoğu Programı Direktörü Henri Barkey ile yoğun irtibatta olmakla suçlandığını ancak kendisiyle hiçbir görüşmesi olmadığına dair HTS raporu olduğunu belirterek, "İddianameden de anlaşıldığı gibi şüphe ile delil arasındaki kopukluk, bugün 21 ay öncesine kıyasla çok daha belirgin hale gelmiştir. Bu nedenlerden dolayı tahliyemi talep ediyorum." dedi.

Osman Kavala'nın avukatı Köksal Bayraktar da müvekkilin tutukluluk halinin devamı yönünde bir işlem yapılmamasını ve müvekkilinin hürriyetinin ve özgürlüğünün verilmesi yönünde karar verilmesini istedi.

Mahkemeden tutukluluğa devam kararı

Ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, oy çokluğuyla, Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına hükmetti. Firari sanıklar hakkındaki yakalama kararının infazının beklenmesini kararlaştıran heyet, sanık İnanç Ekmekçi ve Can Dündar'ın avukatlarının, müvekkillerinin savunmasının istinabe yoluyla alınması talebini reddetti.

Sanık Ekmekçi'nin celse arasında hazır olması halinde savunmasının alınabileceğini karara bağlayan heyet, hakkında adli kontrol tedbiri bulunan tutuksuz sanıkların tedbirlerinin devamına hükmetti.

Bir sonraki celsede tanık beyanlarının alınmasını kararlaştıran heyet, duruşmayı Silivri'de yapılmak üzere 8-9 Ekim 2019'a erteledi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.