SON DAKİKA
Hava Durumu

'Ortak değilsen bu ahlaksızlığı ortaya çıkar'

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü'ne katılanların telefonlarının dinlenmesi ile ilgili, "Sayın Erdoğan, bu ahlaksızlığın ortağı değilsen bizi dinleyenleri ortaya çıkarmalısın" dedi. Kılıçdaroğlu, gerekirse Alman hükümetine dava açacaklarını belirtti.

Haber Giriş Tarihi: 15.05.2018 14:27
Haber Güncellenme Tarihi: 15.05.2018 14:27
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
'Ortak değilsen bu ahlaksızlığı ortaya çıkar'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmaya, Filistin'de hayatını kaybedenler için gerçekleştirilen bir dakikalık saygı duruşunun ardından başladı.

Kürsüye, boynuna taktığı Kubbet-üs Sahra çizimi Türk bayraklı atkı ile çıkan Kılıçdaroğlu, dün dünya tarihinin önemli olaylarından birisinin yaşandığını, Filistin'de 60'a yakın kişinin katledildiğini, 3 bine yakın insanın yaralandığını hatırlattı.

İnsanın değerinin bilinmesi ve adaletin sağlanması gereken, bilimin ve teknolojinin geliştiği 21. yüzyılda bulunulduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, gelinen noktada Filistin halkına yapılanan açıkça bir zulüm ve katliam olduğunu vurguladı.

"Pimi çekilen bir bombayı Ortadoğu'nun kalbi olan Kudüs'e yerleştirdiler"

Katliamı yapanları, zulüm edenleri şiddetle kınayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Beklerdik ki bütün dünya ayağa kalksın. Gördüğümüz tablo şudur; Amerika'da kendi iç sorununu çözemeyen bir başkan, sorunu gündemden düşürmek için İsrail'le ilgili başka politikaları yürürlüğe koydu. 18 yıldır başkana verilen yetki kullanılmadı. Tel Aviv'den Kudüs'e, Amerika'nın büyükelçiliği taşındı. Gönül isterdi ki Sayın Trump da bunu uygulamasın. Hem diyeceksiniz ki 'Bizim ülkemizde demokrasi var, Birleşmiş Milletler Amerikan topraklarında, İnsan Hakları Beyannamesi orada dillendiriliyor', öbür taraftan aynı coğrafyadan Ortadoğu'ya müdahale ediyorsunuz. Ortadoğu'nun kan gölü olmasına sessiz kalmanın ötesinde, teşvik ediyorsunuz. Pimi çekilen bir bombayı Ortadoğu'nun kalbi olan Kudüs'e yerleştirdiler."

Kılıçdaroğlu, dünün, tarihe "kanlı Pazartesi" olarak geçeceğinin altını çizerek, "Kanlı Pazartesi'yi hiçbir Ortadoğulu ve hiçbir dünyalı unutmamalıdır. Bir tarafta ellerinde en gelişmiş silahlar, öbür tarafta sadece ve sadece barış isteyen, kendi topraklarını isteyen bir Filistin halkı var ve siz o gelişmiş silahlarla acımasızca insanları tarıyorsunuz, katlediyorsunuz. Bu mudur insanlık, bu mudur ahlak, bu mudur adalet?" ifadesini kullandı.

"21. yüzyılda bu kavramlar nasıl oldu da bu kadar değersizleşti, nasıl oluyor da Ortadoğu kan gölüne düşünüyor." sorusunu yönelten Kemal Kılıçdaroğlu, Trump'ın bunu kendi ülkesinde bilim adamlarına, insan hakları aktivistlerine sormasını istedi.

"Kimse demokrasi dersi vermesin"

Kılıçdaroğlu, acımasızca o insanların üzerine kurşun yağdıranları tarihin asla unutmayacağını vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:

"O gencecik çocukların ellerinde silahı yok, tankları, topları, tüfekleri yok. Sadece ve sadece slogan atıyorlar, yürüyüş yapıyorlar ve mücadele ediyorlar. Buna bile tahammülleri yok. Kimse bundan sonra kalkıp da dünyaya demokrasi dersi vermesin. Her demokrasi dersi verdiklerinde onlara kanlı Pazartesi'yi hatırlatmak insanlığın temel görevlerinden birisi olmak zorundadır. Artık bunu yapacağız. Ortadoğu'da Amerika artık arabulucu olma rolünü tümüyle kaybetmiştir. Çünkü taraftır. İsrail hükümetinden yana taraftır. Dolayısıyla ABD yönetiminin, Trump yönetiminin Ortadoğu'ya barış getirme şansı artık yoktur. Trump yönetimi Ortadoğu'ya kanı ve gözyaşını, ölümleri getirir artık."

Kılıçdaroğlu, "Gönül isterdi ki bu katliam karşısında dünya ayağa kalksın. Kısık seslerle bu protestolar yapılıyor, kısık seslerle. Arap dünyası... Kendi içinde birlik olmayan Arap dünyası, birbirini yiyen Arap dünyası, birbirini gırtlaklayan Arap dünyası, egemen güçlerin oyununa gelen Arap dünyası... Bir araya gelip Filistin'e sahip çıkamıyorlar. Bundan daha büyük bir ayıp tarihte yoktur. Biz sahip çıkarken, onlar bizim kadar sahip çıkamıyorlar. Kendi vatanını savunan insanlar katledilirken kısık seslerle protesto bizim içimize sindireceğimiz bir tepki şekli değildir." dedi.

"İsrail Büyükelçisi'ni derhal geri çek"

Kılıçdaroğlu, hükümetten beklentilerini 4 istekle açıkladı:

"3 günlük yas ilan etti, İsrail hükümetini sert dille eleştirdi gayet güzel. İki şeyi ayırıyoruz, bizim eleştirimiz siyasal iktidarlara. İİT'yi toplantıya çağırdılar, burada kararlar alınıp aynen uygulanmalı. Geçmişte de karar alınıyor ama sonra unutuluyor.

Kanlı Pazartesi'nin dünyaya unutulmaması için takip edilmesi hükümetten ilk isteğimizidir.

İkinci isteğimiz, İsrail büyükelçimizi hemen geri çekin. Büyükelçiyi istişare için değil, geri göndermemek üzere geri çekeceksin kardeşim.

Bir diğer isteğimiz. İsrail ile yapılan onur kırıcı kanunu derhal iptal etmeliyiz, edeceğiz. Hiçbir eleştiri yapmıyoruz, şimdi eleştiri değil, birlik zamanı. Ortadaki katliamın hesabını bir şekilde sormalıyız. Türkiye bütün gücünü göstermeli. Meclis'e o kanunu geri getirin, tatile getirmeden iptal edelim. Söz veriyorum, ben size bulacağım 20 milyon doları, götürün İsrail'e verin o parayı. Bu dört maddeyi derhal yapmalıyız."

"Ortak değilsen bu ahlaksızlığı ortaya çıkar"

Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü'ne katılanların telefonlarının dinlenmesi skandalı ile ilgili açıklamalar yaptı.

Kılıçdaroğlu, "Adalet Yürüyüşü yaptık. Adalete inandığımız için yaptık. 81 milyon insan için yürüdük. Fakat bir gördük ki bizim bütün telefonlarımızı dinlemişler. Buradan söylüyorum. Sayın Erdoğan, bu ahlaksızlığın ortağı değilsen bizi dinleyenleri ortaya çıkarmalısın. Neden Erdoğan diyorum; Dinlemeyi öngören casus programı Almanya'da üretilmiş. Bu casus programı Alman hükümetinin izni olmadan başka bir ülkeye satılamaz. Alman medyası soruyor bu casus programını Türkiye'de kime satmak için izin verdiniz diye. Bunun bilinmesi lazım. Google, 29 gün bu program internette kalınca bir casusluk programı olduğunu keşfedince hemen geri çekiyor. Bu casusluk programını Türkiye'de kimlere sattın? Eğer demokrasi diyorsanız ortaya çıkarın. Gerekirse Alman hükümetine dava açacağız. Bizim yürüyüş sırasında neleri düşündüğümüzü herhalde öğrenmek istiyorlar. 'Oğlum, paraları sıfırladın mı?' diye bir lafımız yok. Korkacak hiçbir şeyimiz yok" dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.