'Okul öncesi öğretmenleri bakıcı değildir'

Salgının yaygınlık göstermesi üzerine eğitimin 31 Aralık'a kadar uzaktan devam edilmesi kararına rağmen MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğü, 20 Kasım 2020 tarihinde, resmi ve özel tüm okul öncesi eğitim kurumlarının (ana sınıfı, anaokulu, uygulama sınıfları) 23 Kasım 2020 tarihinden itibaren haftada 5 gün yüz yüze eğitim yapacağını bildirdi.

Eğitim Sen Bursa Şubesi, "Okul Öncesi Eğitim Kurumlarında Bulunan Öğrencilerin ve Öğretmenlerin Sağlığı Tehlikede" başlıklı basın açıklamasında bulundu. Eğitim Sen Bursa Şubesi, "MEB, acilen okul öncesi eğitim kurumlarının açılma kararını ertelemelidir." talebinde bulundu. 

Basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem, "Öncelikle okul öncesi eğitim kurumlarının eğitim kurumu olduğu, okul öncesi öğretmenlerinin de bakıcı olmadığının altının çizilmesi gerekmektedir. Bu karar ile okul öncesi eğitim kurumlarının, eğitim kurumu olma özelliği ortadan kaldırılmakta ve sadece çalışan anne babaların çocuklarının bakımı, görevi verilmektedir. Bu durum kurumlarımızı aşındırmaktadır." dedi.

"MEB, tüm öğretmenler ve öğrencilerin sağlığından sorumludur!"

Okul öncesi eğitim kurumlarının açılması ile bu kurumlarda çalışan öğretmenler ve eğitim alan öğrencilerin sağlığının risk altına girebileceğini dile getiren Erdem, şunları kaydetti:

"Toplumsal yaşamın, tamamen kapatılması gerektiğinin her gün bilim insanları tarafından ifade edildiği bir dönemde, bu kararı kabul etmemiz mümkün değildir. MEB, tüm öğretmenler ve öğrencilerin sağlığından sorumlu olduğunu unutmamalıdır. Salgın koşullarında yapılması gereken, çalışan anne babalardan birine veya tek anne babalara ücretli izin verilmesidir. Sosyal devletin görevi tüm kesimleri desteklemektir. MEB, sermayenin gereksinimlerini değil, öğretmen ve öğrencilerin sağlığı ile haklarını gözetmelidir. Okul öncesi öğretmenlerinin ve öğrencilerinin sağlıkları için MEB'in aldığı kararı yargıya taşıdık. Okul öncesi eğitim kurumlarını bakım merkezlerine çeviren, çalışanların ve öğrencilerin sağlığını riske atan bu kararı kabul etmedik, etmeyeceğiz."

"EBA'daki ders atamaları"

Öğrencilerin, öğretmenlerin uzaktan eğitimde saatlerce ekran başında kalacak olmasının bir sağlık hakkı ihlâli olduğunu belirten Erdem, açıklamasına şöyle devam etti:

"Uzaktan eğitimde, sekiz ay önce yaptığımız tespitlerdeki aksaklıklar hala devam etmektedir. Hala öğrenci ve öğretmenlerin erişim araç gereç ve ağ bağlantı ihtiyaçları karşılanmamış, dezavantajlı öğrencilere yönelik bir çalışma görülmemiştir. Yaşananlar, yoksul aile çocukları ile gelir seviyesi yüksek olan ailelerin çocukları arasındaki makası iyice açmakta, eşitsizlikleri derinleştirmektedir."

Yetkililere seslenen Erdem, "Salgın koşulları, normal dönemin yasa ve yönetmelikleriyle yönetilemez. Derhal koşullara uygun yönetmelikler hazırlamak için paydaşlarla bir araya gelip, yeni düzenlemeler yapmalısınız. Eğitim ve bilim emekçilerinin hak kayıplarına uğramasını engellemeli, öğrencilerin ve öğretmenlerimizin sağlık hakkını koruyucu tedbirler almalı, eşitsizlikleri giderecek çalışmalar yapmalısınız." ifadelerini kullandı.