SON DAKİKA
Hava Durumu

'Nazım'ın Kanatları' Bursa'da izleyiciyle buluştu

Gazeteci-yazar ve yapımcı Nebil Özgentürk tarafından beyaz perdeye aktarılan "Nazım'ın Kanatları" belgesel film gösterimi, Bursa'da sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Film gösteriminin ardından Nebil Özgentürk, Arif Keskiner ve Sevgi Divitçioğlu ile söyleşi düzenlendi.

Haber Giriş Tarihi: 16.06.2019 13:15
Haber Güncellenme Tarihi: 16.06.2019 13:15
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
'Nazım'ın Kanatları' Bursa'da izleyiciyle buluştu

PELİN AKDEMİR/BURSAPORT

Gazeteci-yazar ve yapımcı Nebil Özgentürk'ün, Nâzım Hikmet ve kader arkadaşı Ramiz Demirkuşak'ın yol arkadaşlığını anlattığı belgeseli "Nâzım'ın Kanatları" isimli belgesel, Nâzım Hikmet'in 56. ölüm yıl dönümünde Nilüfer İlçesi Konak Kültürevi'nde Bursalı sanatseverlerin beğenisine sunuldu. 

Nâzım'ın evrensel gücü, yoldaşlarına verdiği destek, gerçekleştirmek istediği hayaller, soğuk savaş döneminde yaşanan acılara değinilen belgesel, ilgiyle izlendi.

Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Sanat tarafından düzenlenen etkinlik, müzisyenler Fatma Parlakol ve Onur Uyaroğlu'nun Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun Nazım Hikmet Ran için yazdığı, Zülfü Livaneli'nin Uğur Mumcu için bestelediği "Yiğidim Aslanım" türküsünü seslendirmesiyle başladı.

Araştırmacı-mimar Melih Güneş'in katkıda bulunduğu ve araştırmacı-yazar Nebil Özgentürk'ün yönetmenliğini üstlendiği  "Nazım'ın Kanatları" belgesel filminin konusu ise şu sözlerle ifade edilir:

"Nâzım Hikmet... Ne memleketine olan hasretini giderebildi ne de Anadolu'da bir köy mezarlığına gömülebildi. Yarı ömrü cezaevlerinde geçecekti. Cezaevinde âşık olacak, cezaevinde evlenecek, cezaevinde dostlar edinecek, cezaevinde yazacak, resim yapacaktı. Sanat ve düşün insanlarının yoğun olduğu Kadıköy ortamında Ramiz Demirkuşak'la tanışacak, bu tanışmadan üç yıl sonraysa kaderleri İstanbul Hapishanesi'nde kesişecekti.

Soğuk savaş yıllarında, Stalin'in tek bir sözüyle yüzbinlerce insan, başkent Moskova'dan uzak ama çok uzaklardaki çalışma kamplarına, Gulag'a sürgün edilmişti! Büyük ozanımız Nâzım Hikmet'in yakın arkadaşı Ramiz Demirkuşak da onlardan biriydi. Kamptayken, Rus kızı Vera'yla evlendi Demirkuşak. Aradan 60 yıl geçecekti... Torunu Ramiz Olegoviç, İstanbul'daki akrabalarını bulmak isteyecekti. Arif Keskiner'in "Yaşar Kemalli Anılar" kitabında Sevgi Divitçioğlu'nun bahsettiği bir anekdot Melih Güneş'i harekete geçirecekti. Nebil Özgentürk'ün de devreye girmesiyle torun Ramiz İstanbul'daki akrabalarına ulaşabilecekti.

İşte bu belgeselde Nâzım'ın yol arkadaşlarına gösterdiği tutkulu dayanışma da var, büyük şairimizin evrensel gücü de ve uğruna ölümler göze alınan hayaller, ütopyalar, safiyane tertemiz inanışlar da... Aklımızdan hiç çıkaramadığımız, hatırladıkça ürperdiğimiz soğuk savaş zamanlarının kan, ateş, zulüm ve zalimlerle örülü acımasız bir döneme yakın plan da..."

Müzisyenler Onur Uyaroğlu, Fatma Parlakol

Belgesel filmin ardından Nebil Özgentürk'ün okuduğu şiir eşliğinde Fatma Parlakol ve Onur Uyaroğlu, "Nazım Hikmet Memleket" şarkısını seslendirdi. 

Nebil Özgentürk, belgesel filminin kahramanlarından Arif Keskiner ve Sevgi Divitçioğlu ile söyleşi düzenlendi. Özgentürk, Nazım Hikmet'in Bursa cezaevinde geçirdiği anılarına değinirken geçen günlerde hayatını kaybeden ünlü ressam İbrahim Balaban'ı da anarak "Bazıları cinayet işleyen Balaban'dan ressam yaratır" sözlerini kaydetti.

Söyleşide Sevgi Divitçioğlu, Nazım Hikmet ve Sabahattin Ali ile yaşadığı anılarını anlatırken, Arif Keskiner ise Nazım Hikmet'in Bursa ile başlayan 'Şeyh Bedrettin Destanı' şiirini okudu.

Sevgi Divitçioğlu'nun anılarını anlatırken gözlerinin sürekli dolması ve 'Ağlamazsam anlatacağım' demesi dikkat çekti. Divitçioğlu, "Nazım vatan haini olduğu için kaçmadı, vatanını çok seviyordu, öldüreceklerdi diye kaçtı. Bir de Sabahattin Ali. Ben Sabahattin Ali'yi bizim evde tanıdım. Evde davet ardı. Kapı çaldı. Kapıyı açtım: Sabahattin Ali. 'Ben bir daha hapse girersem, ölürüm' diyordu. Özellikle yaptılar, takip ettiler, ürküttüler, kaçsın istediler, kaçarken de öldürdüler. Nazım'a da aynı şeyi yaptılar. 15 yıl hapishanede kalmış, evlenmiş, bir çocuğu olmuş. Bir gece polis basıyor eve. Askere götürecekler. Çok hasta ölecek diye Nazım'ı hapisten çıkarttılar. Münevver (Nazım Hikmet'in eşi) rica etti, 'Bir hafta vakit verin' diye, kabul ettiler. Bir hafta geçtikten sonra Nazım kaçtı. Biz de Sencer ile nişanlıyız. (Akademisyen- yazar Sencer Divitçioğlu) Tam da o sırada evleneceğiz. Nazım'a davetiye gönderdik. Ama çok korktuk gelirse diye. Gelemediler. Bence Nazım'a o bir haftayı da kaçsın diye verdiler. Dünyaya mâl olmuş bir adamı öldürseler ellerinde kalacaktı." ifadelerini kullandı. 

Araştırmacı-mimar Melih Güneş ise telefon bağlantısıyla söyleşiye katıldı.

Araştırmacı- yazar Güney Özkılınç ise Nazım Hikmet'in Bursa cezaevinde yazdığı 'Karıma' şiirinden bir kısım okudu.

Nebil Özgentürk ve 'Yaşar Kemal'li anılar' kitabının yazarı Arif Keskiner ile söyleşinin ardından imza etkinliği düzenlendi. 

'Nazım'ın Kanatları' belgesel filminden bir kare: Sevgi Divitçioğlu- Ramiz Olegoviç

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.