SON DAKİKA
Hava Durumu

'MEB sorun yok diyor ama biz yaşıyoruz'

"Milli Eğitim Bakanlığı sorun yok diyor ama biz yaşıyoruz" diyen Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem, "Okullarımızda ateş ölçer ve dezenfektandan başka hiçbir şey yok. Üstelik onları da okul idarecileri kendi imkanlarıyla temin ettiler. Yani velilerden yapılan katkılarla ne kadar yapabildilerse ondan ibaret" açıklamasında bulundu.

Haber Giriş Tarihi: 29.09.2020 18:42
Haber Güncellenme Tarihi: 29.09.2020 18:42
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
'MEB sorun yok diyor ama biz yaşıyoruz'

Eğitim Sen Bursa Şubesi, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle okulların yeni dönemde uzaktan eğitimle başlamasını değerlendirerek yaşanan sorunlara dikkat çekti.

Türkiye'de koronavirüs salgının Mart ayında görülmeye başlanmasından itibaren yüz yüze eğitime ara verilerek uzaktan eğitim başlamıştı. Eğitim Sen Bursa Şubesi, bu süreçte öğretmenlerin ve velilerin yaşadıkları sorunları dile getirerek, uzaktan eğitimde ortaya çıkan fırsat eşitsizliğine dikkat çekmişti. 

21 Eylül'de kademeli olarak başlatılan yüz yüze eğitimin ve uzaktan eğitimin bir haftasını değerlendiren Eğitim Sen Bursa Şubesi, yaşanan sorunların devam ettiğini dile getirmek amacıyla KESK Toplantı Salonu'nda basın açıklamasında bulundu.

Basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem, okulların açıldığı ilk günde MEB'in 'EBA çöktü' haberlerine gülerek yanıt verdiğini hatırlatarak, "Oysaki öğrenci sayısı belli, öğretmen sayısı belli, üstelik bütün öğretmenler EBA dan zorunlu ders yapmak için uyarılmış. Sürpriz nerede? Farklı ülkelerden katılım mı sağlandı ki yoğunluğu hesap edemediniz? A, B, C planlarınız vardı, neden devreye koymadınız da öğrencileri, velileri mağdur ettiniz. EBA'nın teknik altyapısı güçlendirilmemiş, uzaktan eğitime erişim sorunu çözülmemiştir." dedi.

Dezavantajlı öğrencilere dönük bir çalışma olmadığını vurgulayan Erdem, "Velilerimiz, uzaktan eğitimi yeterli ve güvenli bulmuyor. Yine velilerimiz uzaktan eğitimden çocuklarının yeterince yararlandığını düşünmüyor. Sınava girecek olan öğrenciler ve velilerin kaygıları devam etmektedir. Özel okullarda 8. ve 12.sınıf öğrencileri derslere devam ederken devlet okullarındaki öğrenciler ve veliler aynı sınava girecek olmanın kaygısını yaşamaktadırlar." ifadelerini kullandı.

"Okullarda ateş ölçer ve dezenfaktandan başka hiçbir şey yok"

Erdem, seyreltilmiş olarak başlayan yüz yüze eğitiminde okullarda yaşanan sorunları şöyle sıraladı:

"MEB her fırsatta bütün hazırlığımız tamam, A, B, C planlarımız var, hiçbir sorun yaşanmayacaktır diyordu. Ancak bizler okullarımızda durumun hiç de böyle olmadığını görüyoruz. Okullarımızda ateş ölçer ve dezenfektandan başka hiçbir şey yok. Üstelik onları da okul idarecileri kendi imkânlarıyla temin ettiler. Yani velilerden yapılan katkılarla ne kadar yapabildilerse ondan ibaret. Bakanlıktan sadece maske gelmiş durumda o da yeterli değildir.

Sadece boş binaların temizliğinin yapılmış olması hazırlığın yalnızca küçük bir kısmıdır.

Öğrenci varken sürekli temizlik ve dezenfekte yapacak yardımcı personel ihtiyacı hala karşılanmamıştır. Okulların çoğunda kadrolu hizmetli yoktur. Şu anda olanlarda da bir ya da en fazla iki hizmetli vardır.

Okullarda sağlık görevlileri mutlak ihtiyaçken buna ilişkin bir çalışma yoktur.

Şu anda sadece okul öncesi ve birinci sınıflar seyreltilmiş olarak okullara geliyor. İleride diğer sınıflar da başladığında yeni derslik ve öğretmen ihtiyacı olacaktır. Buna ilişkin bir çalışma görülmemektedir. İlimizde yıkılan okullar var, bu okulların inşasına hala başlanmadığını yerinde tespit etmiştik, o günden beri bir çalışma olmadığını görmekteyiz. Yine öğrenciler tarafından tercih edilmeyen okul türleri var, atıl durumda olan bu okulların da dersliğinden yararlanılması için bir çalışma görmüyoruz.

Öğrencilerin okula ulaşımı için servislerde bir düzenleme, anlaşma sağlanmamıştır.

Taşımalı köy okullarına ilişkin bir çalışma görülmemektedir."

"Üç saat sonra MEB'ten başka yazı geldi"

24 Ağustos'ta seminerlerle öğretmenler için sürecin başladığını belirten Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Erdem, "Son bir haftadır MEB tarafından yazılı açıklamalar gelse de üç saat sonra gelen yazı ile önceki arasında farklılıklar olduğu görüldü. EBA dan yapılacak dersleri günlük 6 ders olacak şekilde planlayın diyen yazıya göre arkadaşlar planlama yapıp bir gün ders yapmaya çalıştılar, bir gün sonra 4 saat planlayacaksınız diye yazı geldi. Kimi il ve ilçelerde derslerinizi direk zoom dan yapabilirsiniz, bu durumda ders ücreti ödenecek denirken kimi il, ilçe ve okullarda sadece EBA üzerinden yapılan derslere ücret ödeneceği söyleniyor. Üstelik günlük 4 saat ders planlandığında haftada 20 saat eder ki bunun 18 saati maaş karşılığı olduğu söyleniyor. MEB bir taraftan ders ücretleri ödenecek derken, gönderdiği yazıya göre arkadaşlarımızın hiçbirinin ders ücreti alamayacağı görülmektedir." diye konuştu.

"Bazı canlı dersler 120 kişiyle işleniyor"

Derviş Erdem, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Branş öğretmeni arkadaşlarımıza EBA'daki yetersizliklerden dolayı tek bir canlı derse birden fazla sınıf tanımlanmakta, bazı canlı dersler 80, 100 ve hatta 120 kişiyle işlenmektedir. Üstelik bu durum ders ücreti açısından öğretmenleri mağdur edecek şekilde, tek ders saati olarak hesaba katılmaktadır. Bir de Destekleme ve Yetiştirme Kursları (DYK) var ki tam bir muamma. Bu kurslar normalde de yapılır, arkadaşlarımız bunun karşılığında ders ücreti alırdı. Yine WhatsApp mesajlarıyla kursların hafta içinde yapılması istenmişti. Okullar da hafta içi planlayıp başladılar. Ardından hafta içi yapılan DYK ların da maaş karşılığı olacağı, hafta sonu olursa ders ücreti ödenebileceği söylendi. Bu söylentiler net bir yazı, genelge olmadığı için kafa karışıklığını iyice artırdı. Bazı okullarda kurslarda düzenleme yapılarak hafta sonuna planlanırken, bazıları hafta içi yapılmasında ısrar edip arkadaşlarımızın hak kaybına uğramasına yol açmaktadır. İdari izinli sayılanlara (kronik hastalığı bulunanlar ve 60 yaş üzerindekiler) ders programı düzenlenmediği için bu çalışanlara ek ders ücreti ödenmemektedir. Bu grup, yaşadıkları sağlık mağduriyetleri nedeniyle adeta cezalandırılmış haldedirler."

Bir günde 7 öğretmenin kendilerini arayıp meslek dışı görevlendirme yapıldığını söylediğini kaydeden Erdem, "Kaymakamlıklarda resen görevlendirmelerle arkadaşlarımız görevinin dışında işler yapmaya zorlanmaktadır. Canlı derslere başlayan arkadaşlarımıza yasalara aykırı olarak, filyasyon ekipleri, denetleme ekipleri vs. de görevler tebliğ edilip, zorlanmaktadırlar. MEB, pandemi gibi olağanüstü bir süreci, olağan dönemin mevzuatıyla yürütmeye çalışmakta ve bunun sonucunda hem ciddi aksamalar yaşanmakta hem de eğitim emekçileri mağdur edilmektedir." dedi.

Sorunlara karşı çözüm önerileri

Sorunlara karşı çözüm önerileri sunduklarını belirten Eğitim Sen Bursa Şubesi, yapılması gerekenleri bir kez daha hatırlattı:

"Bilim insanlarının önerileri doğrultusunda salgının kontrol edilebileceği tedbirler alınmalı, yüz yüze eğitime aşamalı ve seyreltilmiş olarak koşullar sağlandıktan sonra başlanmalıdır.

Acilen ek bütçe hazırlanarak okullara; kadrolu yardımcı personel ve öğretmen ataması yapılmalı, okulların ihtiyacı olan temizlik ve hijyen malzemeleri bakanlık tarafından gönderilmelidir.

İhtiyacı olan bütün öğrenci ve öğretmenlere erişim araç gereci ve internet bağlantısı ücretsiz verilmelidir.

EBA'nın teknik altyapısı güçlendirilerek, uzaktan eğitime erişim sorunu çözülmeli, eğitim ve bilim emekçileri güvenli olmayan farklı platformlarda (zoom vs.) canlı ders yapmaya zorlanmamalıdır. Bu yapılamıyorsa okullara lisanslı programlar temin edilmeli.

Okullarda sağlık personeli görevlendirilmelidir.

Atıl durumdaki kamu binaları, tercih edilmeyen okullardan yeni derslikler oluşturulmalıdır.

Yıkılan okulların yapımına derhal başlanmalıdır.

Öğretmenlerin ders ücretlerinde kesinti yapılmamalıdır. Uzaktan eğitime hazırlık, öğretmenlerin ciddi zaman ve emek harcadığı işlere dönüşmüş durumdadır. Öğretmenlere ödenen derse hazırlık ücreti uzaktan eğitimde artırımlı şekilde ödenmelidir.

DYK (Destekleme ve Yetiştirme Kursları) hafta sonuna planlanmalıdır.

Meslek liselerindeki öğretmen ve öğrenci sorunlarına çözüm üretilmelidir.

Eğitim ve bilim emekçileri yasalara aykırı şekilde mesleklerinin dışında görevlendirilmemelidir.

Pandemi sürecinde yapılacak eğitim faaliyetleriyle ilgili, dönemin ihtiyaçlarını gözeten ve çalışanların özlük ve ekonomik haklarını da koruyan döneme özgü bir mevzuat geliştirilmeli.

Ders müfredatları seyreltilmeli, uzaktan eğitim için uygun şekilde revize edilmelidir.

Salgın nedeniyle okul öncesi öğrenci sayıları azalmıştır. Bu durum geçicidir ve öğretmen arkadaşlarımız norm fazlası olarak değerlendirilmemelidir.

Uzaktan eğitim kararı alan üniversitelerdeki eğitim ve bilim emekçisi arkadaşlarımız için esnek çalışma uygulanmalıdır.

Öğrencilerimizin uzaktan eğitime devamı ve ölçme değerlendirme konularında acil düzenlemeler yapılmalıdır.

Öğrencilerin okula ulaşımı için servislerde bir düzenleme, anlaşma sağlanmalıdır.

Kapalı olan köy okulları yeniden açılmalı, taşımadaki riskler ortadan kaldırılmalıdır.

Uzaktan eğitimde ve yüz yüze eğitimde yaşanılan sorunlara ilişkin öğretmenlere, eğitim emekçilerine rağmen bir yol haritası oluşturulamaz. Merkezi olarak ve illerde, ilçelerde mutlaka izleme kurulları oluşturulmalıdır."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.