SON DAKİKA
Hava Durumu

"Laiklik ve seküler yaşamdan vazgeçmeyeceğiz"

Bursa Kadın Platformu, kadınlara yönelik artan baskı ve şiddeti, Milli Eğitim Bakanlığı izniyle cemaatler tarafından çocuklara yönelik kadını 'tehlikeli' gösteren programların yapılmasını protesto etmek amacıyla yazılı basın açıklamasında bulundu. "AKP'nin, dini vakıf ve cemaatlerin kadınlara dayattığı sınırları kabul etmiyoruz. Laiklikten ve seküler yaşamdan vazgeçmeyeceğiz" denilen açıklamada, Kadın Bakanlığı kurulması çağrısında bulunuldu.

Haber Giriş Tarihi: 07.02.2020 22:43
Haber Güncellenme Tarihi: 07.02.2020 22:43
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
"Laiklik ve seküler yaşamdan vazgeçmeyeceğiz"

Ankara'nın Çubuk ilçesinde Harun Yıldız, erkek arkadaşı olduğunu öğrendiği lise öğrencisi kızı Şeyma Yıldız'ı tabanca ile ateş ederek öldürdü. Bursa'da 40 yaşındaki bir kadın "hakkımı helal etmiyorum!" notu bırakarak intihar etti. Server Yaşam Vakfı'nın Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) onayıyla düzenleyeceği bilgi yarışmasına hazırlık kitabında, müziğin haram olduğunu ima eden ifadeler kullanıldı. Öğrencilere okutulan kitapta, kadınların elleri ve yüzleri hariç her yerini örtmesi de anlatılarak, "Kadını ön plana çıkaran filmler tehlikeli sonuçlar doğurur" dendi.

Kadınlara ve çocuklara yönelik baskıyı, şiddeti ve istismarı protesto etmek amacıyla çalışmalar yürüten Bursa Kadın Platformu, yazılı basın açıklamasında bulundu. Bursalı kadınların yaptığı açıklamada, iktidar partisi AKP'ye karşı tepki vardı. "AKP'nin, dini vakıf ve cemaatlerin kadınlara dayattığı sınırları kabul etmiyoruz" denilen açıklamada, toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifini esas alan ve kadınlarla birlikte politikalar üreten, bir Kadın Bakanlığının kurulması çağrısında bulunuldu.

"Laiklik ve seküler yaşamdan vazgeçmeyeceğiz"

Bursa Kadın Platformu'nun basın açıklamasının tamamı şöyle:

"Her gün yeni bir kadın cinayeti yaşanıyor.
Kadınların yaşamını saran şiddet, hayatımızdaki güvencesizlik, ağır şekilde yaşadığımız yoksulluk ve her gün yenisini duyduğumuz cinayetler.

Her gün, yeni bir kadın cinayeti daha yaşanıyor.
17 yaşındaki genç bir kız Ankara'da babası tarafından sevgilisi olduğu için öldürülüyor.

40 yaşındaki genç bir kadın Bursa'da intihar ediyor. Bu kadının intiharının nedeni yaşadığı şiddet, yalnızlık ve eziyet. Bıraktığı notta, "hakkımı helal etmiyorum!" demiş ne acı ki..

İktidar bu meseleleri gündem yapıp acil çözümler üretmek, bunlarla ilgilenmek yerine Milli Eğitim Bakanlığı izniyle cemaatlerin okullarda çocuk evlilikleri özendiren, kadınların ön planda olduğu filmleri tehlikeli bulan veya tesettür propagandası yapan programlar yapılmasına imkan sağlıyor.

Toplumsal yaşamı baştan aşağı dinselleştirmek, kadını kamusal alanlardan uzaklaştırmak amacıyla sosyal politikalara Diyanet eliyle düzenlemeler yapılmak isteniyor. Bir yandan da, din temelli müfredat değişiklikleriyle, toplumsal cinsiyet kalıplarını küçük yaşta çocuklara öğretiyor, eğitim alanını dinselleştirilerek ideolojilerine göre bir toplum yaratmaya çabalıyorlar. AKP'nin, dini vakıf ve cemaatlerin kadınlara dayattığı sınırları kabul etmiyoruz.

Laiklikten ve seküler yaşamdan vazgeçmeyeceğiz.

Toplumda artık infiale neden olan kadın cinayetleri ve şiddet, iktidarı bazı tedbirler almaya zorladı. Bunların, bizim de uygulanmasını istediğimiz İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasada belirtilen tedbirler olması önemli. Ancak bu genelgede şiddete ilişkin gizlilik kararı kadın mücadelesinin önüne engel olma halidir. Bugüne kadar birçok davada kadınların ısrarlı takibi şiddete karşı kamuoyu oluşturmayı sağlamıştır.

"Kadın Bakanlığı'nın kurulmasını istiyoruz"

Kadına yönelik şiddeti münferit gören, tacizi tecavüzü meşru kılan, istismarda rıza arayan, LGBTİ+'lara yönelik nefret söylemlerini ve cinayetlerini savunan, erkeğin tekelinde bir ülke ve aile anlayışında kadını kaderiyle baş başa bırakan bakanlığın üreteceği tek şey, kadın düşmanlığıdır. Biz, toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifini esas alan ve kadınlarla birlikte politikalar üreten, bir Kadın Bakanlığının acilen kurulmasında ısrar ediyoruz!

Her türlü şiddetin son bulduğu, tacizin tecavüzün, istismarın, kadın cinayetlerinin, savaşın olmadığı, işsizliğin ve işten atılmaların yaşanmadığı, insanların açlıktan intihar etmediği; laik ve demokratik bir ülkede barış ve huzur içinde yaşamak istiyoruz. Şeyma'ya, Ceren'e, Güler'e ve yaşamını yitiren kadınlara sözümüz olsun ki, bunların hepsinin hesabını soracağız.

'Erk'ek' egemen zihniyetin hakimiyeti yerine eşit ve özgür yaşamı, çocuklarımızın mutlu olduğu bir ülkeyi kuracağız!"

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.