'Kışkırtıcı sözlere cevap vermeyin, duymayın'

Yerel seçimlerde Bursa'ya özel önem veren ve kampanya boyunca kente üç kez gelecek olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ilk ziyaretini bugün gerçekleştirerek, Kestel, Gürsu ve Osmangazi'de bir dizi etkinliğe katıldı. Kestel Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi'nde sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar ve iş insanlarıyla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, programda yaptığı konuşmada, Bursa'nın beton ormanına dönüştüğünü söyledi.

Bursa'nın tarihine ve kimliğine uygun değişime ve dönüşüme ihtiyacının olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, bu değişimin el birliğiyle gerçekleşeceğini belirtti.

Kılıçdaroğlu, partisinin büyükşehir belediye başkanlarının kırsal ile kent arasında son derece ciddi, tutarlı bir ekonomik ilişki kurduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu:

"Diyelim ki kentin çiçeklerle süslenmesi mi gerekiyor. Gidiliyor kırsalda deniliyor ki 'Kurun bir kooperatif, çiçek ekin. Tüm çiçeklerinizi satın alacağım ve kenti süsleyeceğim. Fidan mı dikiyorsunuz, tüm fidanlarınız alınacak, kenti fidanlarla donatacağız.' Dolayısıyla dışarından fidan, çiçek ithal edilmiyor. Süt de benzer bir proje. İzmir Büyükşehir Belediyesi ilk kez başlattı. İster fakir olsun ister zengin olsun, eğer bir çocuk bir evde doğmuşsa 6 yaşına kadar oraya bir araç gelir, her hafta belli miktarda sütü kapının önüne koyar ve ayrılır. Dolayısıyla çocukları sütsüz bırakmamak için bir proje. Bu projelerin daha güzelini Bursa'da yapacağız, söz veriyoruz."

'Pozitif ayrımcılığı sadece yoksul semtlere yapacağız'

Bir kentteki belediye başkanının o kente heyecan katması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kentte birlikteliği sağlaması lazım. Kenti, ne olursa olsun, hangi görüşten olursa olsun herkesi kucaklaması lazım. Belediye başkanı bunu yaptığı zaman o kentte birlik, beraberlik, huzur olur. Pozitif ayrımcılığı sadece yoksul semtlere yapacağız, oraya daha fazla hizmet götüreceğiz. Oradaki hayat standardını da Nilüfer'de yaşayanların hayat standardına çekeceğiz. Asıl hedefimiz, amacımız da bu."

Kılıçdaroğlu, işsizliğin şu anda Türkiye'nin en temel sorunlarından biri olduğunu öne sürdü.

CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu'nun, göreve seçilmesi halinde istihdam oluşturacağını söylemesine, rakiplerinin bunun belediyenin görevi olmadığı yönünde itirazda bulunduğunu belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "(Ekrem İmamoğlu) 'Ben söz veriyorum 150 bin kişilik istihdam yaratacağım.' dedi. Yaratır mı? Yaratır. Devasa İstanbul. Arkasından 'Belediyenin işi değildir' diyenler dediler ki 'Biz de 200 bin kişilik istihdam yaratacağız.' Sen başbakanlık yaptın, niye yaratmadın kardeşim? Devleti yönetiyordun, istihdam yaratamadın şimdi Ekrem Bey söyledi diye 'Ben de istihdam yaratacağım' diyor. O sözlere bizim karnımız tok biz icraata, sonuca bakarız." değerlendirmesinde bulundu.

Açlıkla da mücadele edileceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Açlık sınırı 2 bin 20 liranın üzerine çıktı. Yoksul ailelerin elektrik, su, doğal gaz ücretlerinin belirli bir kısmını belediye karşılayacak. Neden? O ailelerin de hayat standartları yükselmelidir. Az önce başkanımız (Nilüfer Belediye Başkanı ve CHP'nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey), 'En pahalı suyu Bursalılar kullanıyor' dedi. Suyu ucuzlatacak, hayat standardını yükseltecek. Belediyeye daha az para girecek ama insanların hayat standardı yükselmiş olacak." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, Kestel'de akademik odalar, STK temsilcileri, esnaf odaları, muhtarlar ve iş insanlarıyla buluşma programına katıldı

'Kaybedeceklerini gördükleri için saldırıyorlar'

Konuşmasında AKP'li Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve Adayı Alinur Aktaş'ın, Cumhuriyet aydınları Nazım Hikmet, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu ve Türkan Saylan'a yönelik kullandığı "devlete ve bayrağa savaş açmış" ifadeleri konusunda partililere uyarıda bulunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Asla ve asla kışkırtıcı sözlere cevap vermeyiniz. Şimdi kaybedeceklerini gördükleri için tarihe, bize, insanlara, Uğur Mumcu'ya, Bahriye Üçok'a saldırıyorlar. Dolayısıyla 'Acaba CHP'lileri nasıl kışkırtır, nasıl sokağa çekeriz?' diye. Bunların hiçbirini görmeyin, duymayın. Tek hedefimiz var; bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek. 17 yıldır bu memleketi yönetiyorlar. Dile kolay neredeyse çeyrek asır. 17 yılın sonunda eğer 80 milyon insanı soğan kuyruğuna sokuyorlarsa hepimizin oturup düşünmesi lazım. 'Belediyeleri yöneteceğiz' diyorlar. 17 yıldır yönetiyorsunuz, ne yaptınız? Biz öyle 17 yıl, 27 yıl filan değil, 5 yıl içinde göreceksiniz Bursa başka bir Bursa olacak. Bursa, herkesin imrendiği bir Bursa olacak."