Karabıyık: Başkanlık eşittir ekonomik istikrar masalı

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, ekonomideki sorunlara çare olarak gösterilen başkanlık sistemiyle ilgili gerçeklerin gözler önünde olduğunu söyledi. İktidar partisinin referandum sürecinde 'EVET' ile ilgili çeşitli sloganlar ürettiğini, "Ekonomide İstikrar İçin Evet" in de bu sloganlardan biri olduğunu hatırlatan Karabıyık, birkaç gün önce Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu'nda yaptığı konuşmasında Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'nin Yeni Anayasa ve Başkanlık Sisteminin ekonomik ve siyasi istikrarın güvencesi olduğunu bir kez daha yinelemesinin akla bir takım soruları getirdiğine işaret etti.

Açıklamasında bu soruları da yönelten CHP'nin ekonomi kurmaylarından Karabıyık, "Acaba Başkanlık Sistemi tartışmalarının başladığı günden bu yana ekonominin geldiği nokta görülemiyor mu, görülmek mi istenmiyor? Ya da zaten fiilen 1.5 yıldır uygulanan başkanlık sistemiyle ekonomik sorunlar çözüldü de biz mi bilmiyoruz? Oysa rakamlardan sorunların misliyle arttığı çok net görülüyor" şeklinde konuştu.

Başkanlık Sistemi ile Güvence Altına Alınacak İstikrar Bu Mu?

Reel sektörün yangın yerine döndüğünü, iktidarın övündüğünün ise her zamanki gibi sorunlara kalıcı çözümler getirmek yerine yaralara geçici pansuman yapmak olduğunu ifade eden Lale Karabıyık, "Firmalara güya Kredi Garanti Fonu destekli kredi veriliyor ama, hem faizi yüksek ve firmalara büyük bir finansman gideri yükü getiriyor, hem de görünürde devlet desteği olması bankaların riskini azaltmıyor" dedi.

Karabıyık, "Körfez sermayesiyle ayakta duran inşaat sektörü dışında istihdam yaratan, döviz getirip cari açığı azaltan yatırımlar hani nerede? En az 10 milyar dolar azalan turizm gelirlerimizle mi övüneceğiz? Başkanlık sistemi ve anayasa değişikliğiyle güvence altına alınacak istikrar bu mu?" diye sordu.

Enflasyonda ve işsizlikte gelinen noktayı, gelir adaletsizliğindeki tabloyu da unutmamak gerektiğini kaydeden CHP'li Vekil, "Acaba bunlar da hükümet için bir istikrar göstergesi mi? Yana yakıla Varlık Fonunu kurup, son varlıklarımızı da buraya rehin ederek kamu yatırımlarının finansmanına kaynak bulunmaya çalışılması, bir zafiyetin ilanı değil mi? Şimdi de Vakıflar Bankası'nın Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olan yüzde 58 lik hissesini hazine alıyor, sonra ne olacak, dolaylı olarak Vakıf Katılıma sermaye olup, Vakıf Katılımdan da Varlık Fonuna devredilecek. Bu mu istikrar?" sözleriyle iktidarı sert bir dille eleştirdi.

Hani Nerede İstikrar?

Eğer cari fazla veriyor olsak, dış ticaret fazlamız olsa, sürekli gelir getiren varlıklarımız olup, bunların getirilerini arttırmak için fon kurmuş olsalar başımızın üstüne diye konuşan Lale Karabıyık, "Ancak maalesef değil. Kurdukları varlık fonu düştükleri zafiyetin açık ilanıdır. Ya da nereden bulursan bul sormayacağım yeter ki döviz getir diye günlerce meclisten geçirmeye çalıştıkları adına varlık barışı dedikleri yasa zafiyetin başka bir göstergesi değil mi? Hani nerede istikrar? 2 yılda bir bile çıkmasına olağan üstü dediğimiz oysa artık 6 ayda bire kadar inen mali aflar, yapılandırmalar ekonomik tükenmişliğin işletmelere verdiği zararlara geçici kısmi çözümler üretmek değil midir? Peki, hani istikrar sağlayıcı reformlar? Hani istihdam arttırıcı politikalar? " diye sordu.

Açıklamasında enflasyon oranlarının da altını çizen Karabıyık, yüzde 5 olan yıl sonu enflasyon hedefinin yılın dördüncü ayında aşılmış olduğunu, geçen yılın ilk dört ayında yüzde 2,6 olan kümülatif enflasyon oranı bu yılın aynı döneminde yüzde 5,7'ye ulaştığını unutmamak gerektiğini söyledi. Enflasyondaki bu yükselişin ardından, yılsonunda tek haneye düşüş ihtimalinin oldukça azaldığını da ifade eden CHP'li vekil, "Yıllık enflasyon yüzde 12 lerde. Kur hareketleri, ithal girdi maliyeti, üreticinin maliyetini bile kurtaramadığı, tüketicinin ise pahalıya yediği kontrolsüz piyasa koşulları, tarım ve gıda ürünleri envanteri bile olmayan tarım politikasızlığı sürecinde gelinen son nokta acaba hangi istikrarın göstergesi oluyor?" sorusunu yöneltti.

Bu Tabloyu Hükümet Nasıl İstikrar Olarak Görüyor?

IMF'nin Global Ekonomi Raporunda Türkiye Ekonomisindeki üretimin büyümesinin gelişmekte olan ülkelerdeki ortalama üretim büyümesinin altında olduğunu, dış ticaret dengesindeki bozulmanın ise cari açığı olumsuz etkilemeye devam ettiğini kaydeden Lale Karabıyık, borçla finanse edilen cari açığın finansman bileşenlerine bakıldığında hem uzun vadeli doğrudan yatırımlar, hem de kısa vadeli portföy yatırımlarında geçen yıla göre azalma görüldüğünü hatırlatarak, "İstikrar var diyenler acaba bunu nasıl okuyorlar?" diye sordu.

Bir başka sorunun da düşük olan, bir türlü arttırılamayan tasarruf oranında olduğunu ve bu nedenle yatırımların borçla ve yabancıların tasarruflarıyla finanse edilmeye çalışıldığının altını çizen Karabıyık, "Hükümet tasarruf açığını kapatacak yöntemler değil, yamayacak araçlar bulmuş ve bununla da övünüyor. Ancak tasarruf açığını kapatırken en önemli araç olan işsizlik fonunu bile son aylarda erimiş" sözleriyle gelinen noktayı değerlendirdi.

SGK'nın adeta bir kara delik haline geldiğini ve sadece son 5 yılda SGK'nın açığı ne kadar öğrenmek istediğini de vurgulayan CHP'li Karabıyık, "Sadece sosyal güvenlik açığı değil bütçenin açığı da, toplam kamu açığı da büyüyor. Maliye Bakanı Naci Ağbal, yılın sonunda dengeleneceğini söylüyor fakat sadece iç borç çevirme oranlarına baktığınızda bile hızlanmayı görüyorsunuz" eleştirisinde bulundu.

İşsizlik de İstikrarlı Bir Şekilde Artmaya Devam Ediyor!

Açıklamasında "İşte size birkaç istikrar verisi daha" diyerek ekonomideki gerçeklere ayna tutan Karabıyık, "2 trilyon 150 milyar TL'si özel sektörün olmak üzere Türkiye'nin toplam dış borcu 2016 yılı milli gelirinin yüzde 114'üne çıkmış durumda yani yaklaşık 3 trilyon TL. Buna karşılık önümüzdeki bir yıl içinde Türkiye'nin ödemek zorunda olduğu dış borç, 133 milyar doları özel sektöre ait olmak üzere, toplam 161 milyar dolar. Tabi burada cari açığın finansmanını da unutmayalım, Türkiye önümüzdeki 1 yıl içinde en az 200 milyar dolar dış borç bulmak zorunda. Neden gerekli bu oran? Çünkü ancak bu şekilde yüzde 3'lük büyüme sağlanabilir, yoksa her şey durur. Peki, bu tabloyu hükümet nasıl istikrar olarak görüyor?" sorusuna yanıt aradı.

Özel sektör projelerine bile verdiği garantilerle, hem KGF'nin kredi sübvansiyonu ile hazinenin yükünün giderek arttığına da işaret eden CHP'li Vekil, "düzgün işlemeyen para politikasıyla yapısal tedbir nasıl alınacak?" sorusunu yöneltti.

İşsizliğin de istikrarlı bir şekilde artmaya devam ettiğinin, bir istihdam seferberliği değil, önce güven duyulan yatırım ortamının gerekli olduğunu vurgulayan Karabıyık, "Yatırımcı kaçıyor, içerideki belirsizlikten, istikrarsızlıktan, hukuka ve adalete sarsılan güvenden, siyasi baskıdan, dış politikadaki sorunlardan etkilenen ihracat pazarındaki daralmadan, artan kur riskinden yatırım kararı alamıyor." açıklamasında bulundu.

İstikrar Bu Tablonun Neresinde?

Aslında değerlendirilecek çok veri olduğunu; ancak bu sayılanların bile istikrarın özde değil sözde olduğunu çok net gösterdiğini ifade eden Karabıyık, "Yani komik olan şu... Sanki istikrar var da, bir de şimdi sistem değişikliğiyle olmayan istikrarı güvence altına alıyoruz. Bu masalla artık kimseyi uyutamazsınız! 

İşin gerçeği;

Başkanlık Sistemi = istikrar değil

Başkanlık Sistemi = Belirsizlik, güvensizlik, hukuksuzluk, yetersiz büyüme, artan işsizlik, tartışmalı demokrasi, tek adam, sorgulayamamak ve daha birçok gösterge." sözleriyle açıklamasını tamamladı.