SON DAKİKA
Hava Durumu

Kadınlar haklarını konuşmak için buluştu

Bursa Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'ne doğru yaklaşırken İstanbul Sözleşmesini, nafaka hakkını ve 6284 sayılı Kanunu konuşmak için buluştu. Avukat Nazlı Ceren Şendoğan'ın katılımıyla gerçekleşen söyleşinin ardından kadınlar, Orhangazi Parkı'nda kadına yönelik şiddete ve çocuk istismarına karşı başlattıkları oturma eyleminin dördüncüsünü gerçekleştirdi.

Haber Giriş Tarihi: 16.11.2019 20:44
Haber Güncellenme Tarihi: 16.11.2019 20:44
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Kadınlar haklarını konuşmak için buluştu

Bursa Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla etkinlikler düzenledi. Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi, Nafaka Hakkı ve 6284 sayılı kanunu konuşmak için buluştu.  KESK Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen etkinliğe Avukat Nazlı Ceren Şendoğan katılım sağladı.

Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi'nde hukuki desteğe ihtiyaç duyan kadınlara destek verildiğini, eğitim seminerleri düzenlendiğini belirten Av. Şendoğan, konuşmasına İstanbul Sözleşmesi hakkında avukatlarda dahil olmak üzere çok fazla yanlış bilgi olduğunu belirterek başladı. 6284 sayılı kanunu herkesin bilmesi gerektiğini söyleyen Şendoğan, şunları kaydetti:

"İstanbul Sözleşmesi, uluslararası bir sözleşmedir. Aile içi şiddetle mücadele edebilmek için oluşturulmuş bir sözleşmedir. İsminin İstanbul olmasının sebebi ilk imzalayanın Türkiye olması ve İstanbul'da imzalanıyor olmasıdır. Bir ülkenin uluslararası bir sözleşmeyi imzalaması demek; "ülke olarak ben bu sözleşmeyi kabul ediyorum. İçinde yazdığı her şeyi uygulayacağım. Uygulamak için elimden gelen çabayı göstereceğim" demektir. İstanbul Sözleşmesi, ülkemizin şerh koymadan yani bütün maddeleriyle kabul ettiği bir sözleşmedir."

Türkiye'nin git gide değiştiğini söyleyen Şendoğan, "Dün bile muhtemelen bugünden daha iyidir. İstanbul sözleşmesi 'gavur işi' gibi söylemlerle kötülemeye çalışılsa da 2010'lu yıllarda İstanbul Sözleşmesi'nin yapım aşamasında Türk aktivistler, hukukçular ve STK'lar yer aldı. Fakat günümüzde bundan bahsedilmiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözleşmeyi 'yerli ve milli' olmamakla itham etmişti. Fakat bu sözleşmenin yapım aşamasında Türk kadınlarının da büyük bir desteği var" dedi.

Sözleşmenin 3 ifadeden bahsettiğini kaydeden Şendoğan, kadınlara yönelik bir problem varsa bunu durdurmaya yönelik düzenlemelerin olmasını, kadınların toplumda rahat bir şekilde var olmalarını, hak ettikleri konumda bulunabilmelerini savunan bir sözleşme olduğunu söyledi. İstanbul Sözleşmesi'nin eşitlik, adalet ve haklar üzerine kurulmuş bir sözleşme olduğunu vurgulayan Şendoğan, "6284 sayılı yasa çıktıktan sonra şiddet olaylarında ciddi bir düşüş gözlemleniyor. Fakat daha sonra şiddet olayları gittikçe yükseliyor, son yıllarda ise korkunç bir artış olduğu gözlemleniyor. Bunun nedeni ise yasa ilk çıktığı zamanki hevesiyle yasa uygulanıyordu. Fakat sonra yavaş yavaş daha az uygulanmaya, daha az ciddiye alınmaya başlandı. Toplumumuzun temelindeki kadına bakış açısı daha ağır bastı" dedi.

6284 sayılı yasanın içeriğinde bir şiddet ya da şiddet tehdidi varsa kadını şiddet ortamından uzaklaştırarak kadına yönelik koruma tedbirlerinin olduğunu söyleyen Avukat Şendoğan, 6284 sayılı yasayla verilen tedbirlerin en fazla 6 aylık verildiğini kaydetti. Şendoğan, 6284 sayılı yasayla ilgili basında spekülatif haberlerin, yasanın toplumda kötü karşılanmasına neden olduğunu vurguladı.

Şendoğan, 6284 sayılı yasada kadının şiddet iddiasında bulunmasında delille ispatının beklenmediğini belirtti. Şendoğan, "Yasada kadının beyanına inanılıyor. Yasa kadının hayatını, delil toplamakla geçecek süreden daha ön planda tutuyor" ifadelerini kullandı.

Kolluk kuvvetlerinin kadınlara 6284 sayılı yasadan bahsetmediğini dile getiren Şendoğan, kadınların kolluk kuvvetleri tarafından "Ne yapmış ki? Hiçbir şey olmamış ki" tepkisiyle karşılaştığını belirtti.

Avukat Şendoğan, koruma kararının bir ceza olmadığını, sadece bir tedbir olduğunu özellikle vurguladı. Koruma kararının ihlal edildiği ve ihlalin ispat edildiği takdirde 3 günden 15 güne kadar hapis cezasının olduğunu ifade eden Şendoğan, gazetelerde çıkan 'bir mesaj attığı için aylarca hapiste yattı' gibi haberlerin gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

Diyarbakır'da kadın avukatın boşanmakta olduğu doktor eşi tarafından çocuklarının gözü önünde defalarca vurularak öldürüldüğünü söyleyen Şendoğan, şunları kaydetti:

"Meslektaşımız eşiyle boşanma aşamasında defalarca eşinden şiddet görüyor ve defalarca koruma kararı aldırıyor. Öldürülen meslektaşımız kadına yönelik şiddete karşı mücadelesini de vermiş bir avukat olmasına rağmen koruma kararları bir haftalık ya da 15 günlük verilmiş. Hakim 6 aylık bir sürede koruma kararı verebilmesine rağmen bunu yapmamış. Başka bir meslektaşımız bu durumu hakime 'Neden koruma kararlarını kısa süreli verdiniz?' diyerek soruyor. Kadın hakim ise 'Ama adam da doktor. İtibarının zedelenmesini istemedim' diyerek cevap veriyor. Burada düşünmemiz gereken şey ise 'Bir başka kadın, meslek üzerinden bir denge kuruyorsan ki eşi doktor ise kadın da bir avukat, neden adamın itibarını bir kadının hayatından, fiziksel bütünlüğünden daha değerli gördün? Bu kadının da kadına bakış açısı bir erkeğin kadına baktığı gibi. Kendini de muhtemelen bir erkekten daha aşağı görüyor. Maalesef bu bakış açısının korkunç sonuçları oldu. Maalesef ki erkek adalet diye bir şey var. Yasaları yapanlarda, bakış açısı da, uygulayanlarda çoğunlukla erkek."

6284 sayılı yasanın dışında hiçbir yasanın maddelerinin topluma tek tek anlatılmasının gerek olmadığını, çünkü yasaların uygulandığını belirten Şendoğan, kadınlara mücadele etmek konusunda çok büyük görevler düştüğünü söyledi. Şendoğan, nafaka konusunda da basında çıkan 'nafaka mağdurları' haberlerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek nafakanın kadın ya da erkek için bir hak olduğuna vurgu yaptı. Nafaka ücretlerinin ise kişilerin gelir durumuna göre belirlendiğini belirten Şendoğan, bu fiyatların genellikle 300-400 civarında olduğunu söyledi. Şendoğan, nafakanın basında zenginleşme aracı olarak gösterilmesine rağmen hakim tarafından karar kesinleşmiş olsa bile düzenli olarak verilen nafakaların sayısının oldukça az olduğunu vurguladı.

Konuşmasının ardından Avukat Nazlı Ceren Şendoğan'a Bursa Kadın Platformu tarafından çiçek takdim edildi.

Söyleşinin ardından Bursa Kadın Platformu, her cumartesi kadına yönelik şiddete ve çocuk istismarına karşı dur demek amacıyla başlattıkları oturma eyleminin Orhangazi Parkı'nda dördüncü kez gerçekleştirdi.  

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.