SON DAKİKA
Hava Durumu

İmamoğlu'ndan 'Sayıştay raporu'na açıklama

Seçilmiş İBB Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, Binali Yıldırım'ın kendisi hakkında Beylikdüzü Belediyesi'nde kamu zararı oluşturduğunu iddia etmesiyle ilgili, "Burada 6,5 milyon TL'lik zarar denilen şey, çalışanlarıma vermiş olduğum tavan ücretin üstündeki rakamlardan dolayı. Beylikdüzü'ndeki çalışanları düşündüğüm için Sayıştay'da sorgulanıyorum" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 20.06.2019 17:00
Haber Güncellenme Tarihi: 20.06.2019 17:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
İmamoğlu'ndan 'Sayıştay raporu'na açıklama

Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece Belediyesi tarafından yapımı gerçekleştirilen Halkalı Gündüz Çocuk Bakım Evi'nin açılışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Bir gazetecinin "Rakibiniz Binali Yıldırım, bir TV programında, sizin hakkınızda Beylikdüzü Belediyesi'nde kamu zararı oluşturduğuyla ilgili dava olduğunu iddia etti." sorusunu İmamoğlu, şöyle yanıtladı:

''Doğru. Benimle ilgili Sayıştay raporunda, bir zarar raporu var. Belgesini de hazırladım. Yalnız şöyle bir fark var. Bu konuda ifadelerimiz de alındı. Bir davaya dönüşmedi bildiğim kadarıyla. Burada 6,5 milyon TL'lik zarar denilen şey, çalışanlarıma vermiş olduğum tavan ücretin üstündeki rakamlardan dolayı. Beylikdüzü'ndeki çalışanları düşündüğüm için Sayıştay'da sorgulanıyorum. Lüks araçlar veya usulsüz tahsisler vesaire değil. Ben unutmuştum. Binali Yıldırım hatırlattığı için teşekkür ederim. İBB'nin çalışanları nasıl bir belediye başkanı olduğunu görecekler sayın Yıldırım sayesinde.'' 

İmamoğlu'na sorulan sorular ve seçilmiş İBB Başkanı'nın sorulara verdiği yanıtlar şöyle oldu:

Küçükkaya ile birlikte görüşmeniz etik mi? Aynı durum Binali Yıldırım'la ilgili olsaydı buna tepkiniz nasıl olurdu?

- ''Etik mi'' sorusunu Mahir Ünal'a sorabilirsiniz. Çünkü bu konuda görüşme yapılacağı konusunda karar birliği yapılmıştı Sayın Mahir Ünal ile Engin Altay. Ondan sonrasını yönetecek olan moderatör. Zaten o da kendi açıklamalarını yapıyor. Bizi aradı, zaten bizimle görüşme yapacağı Mahir Ünal ile Engin Altay görüşmesinde ortaya çıkmıştı. Sayın Mahir Ünal böyle bir açıklama yaptı. Aradı, geldi. Bir talebimiz olup olmadığını sordu. Diğer açıklamaları zaten yaptım. Ben kendime düşen etik davranışı yerine getirdim. Diğer kısmında etik kim davranmadı? Sayın Yıldırım mı davranmadı veya davrandı mı onları bilemem. Onlar kamuoyunun takdirinde. Ben hiçbir şeye müdahale etmedim. Hiçbir zaman bu işi basite almadım. Altı aydır ısrar ediyorum bu işin olması için. Olması için en büyük çaba gösteren benim, bu işi teklif eden kişi de benim. Aynı zamanda bu işe 'vız gelir tırıs gider, kim olursa olsun' diyen de Sayın Yıldırım. Ben öyle bir şey de demedim. Onun ortaya koyduğu bütün önerileri de kabul ettim. Bu kadar basit. O dedi, evet dedik. Bu dedi, evet dedik. Kaldı ki ben bir kadın olması yönünde teklifimi yapmıştım, onu reddetti. Neden reddetti bilmiyorum. Böyle görüşmeler oldu. Bir çok şeyde ben çok şeffafım. Hiç şüpheniz olmanız. Etik davranış konusunda ahlaki prensipleri yukarıdan aşağıya yazın. Kimin buna aykırı davrandığı konusunda çok net görürsünüz.

İsmail Küçükkaya yaptığı açıklamada sizin bir isteğiniz olmadığını, 31 Mart'ı konuşmak istediğinizi söyledi. Bu istekten sonra mı 31 Mart gündeme geldi?

- Hayır. Tabi ki Sayın Küçükkaya'ya böyle bir talepte bulundum ama bu talebi ben ilk başta Mahir Ünal ve Engin Altay görüşmeye başladıklarında ben bu notu verdim. İstanbul konuşulacak diye hatırlarsanız Sayın Yıldırım bir sınır çizmişti, İstanbul konuşulursa diye. İstanbul tabi ki konuşulacak ama 31 Mart sonucu da İstanbulla ilgili bir konudur. Bu da konuşulacak. Ben bu talebimi ilk görüşme başladığında ilettim. O gün geldiğinde Sayın Küçükkaya'ya yine ilettim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sancaktepe mitinginde "31 Mart seçim sonuçlarına en çok Yunan medyası sevindi" dedi...

- Siyaset ve ahlak. Bunlar değerli kavramlar keşke herkes buna uygun hareket edebilse. Ben uygun hareket etmeye özen gösteriyorum. Keşke Cumhurbaşkanı karar verdiği üzere bu sürece dahil olmasaydı. Cumhurbaşkanlığı makamını hep farklı bir yete koydum. Koymaya da devam edeceğim. Devlet omurgası vardır bu ülkenin. Bu değişmemeli. Taraf olunmamalı. İnsanların sığınacağı ve ortak akıl olarak göreceği makamlar olmalı. Bu kadar siyasallaşmamalı. Aşırı siyasallaşmanın bir sonucu. Belli ki yoğun bir kaybetme endişesi oluşmuş. Akıllarına ne geliyorsa konuşuyor herkes. Farklı farklı konuşuyor herkes. Sayın Cumhurbaşkanı, rakibimiz, Ekrem İmamoğlu'ndan sorumlu bakanların hepsinin konuşmalarına bakıyorum. Daha bilmediğiniz, bana ulaşan kamu kurumları üzerinden baskılar vs. Galiba kaybetme psikolojisinin yarattığı bir travma. Tehditler zaten 23'üne kadar. Milletin iradesi ortaya çıktı mı herkes normale döne.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ordu Valisi'ne hakaret ettiğinizi ve bunun başkanlığınızı önünde engel teşkil edebileceğini ima etti...

- Dava açılabilir , her şey olur. Biz de savunmamızı veririz. Bunu en iyi Cumhurbaşkanı bilir. Milletin iradesinin önünde hiçbir güç duramaz. Ve bizim her hareketimiz hukuk çerçevesindedir. Şu anda milletin iradesine saygı duyulması gerektiğini en iyi Cumhurbaşkanı bilir. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.