SON DAKİKA
Hava Durumu

'İddiayı yapan kişi şizofren, çocuk tacizcisi'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş hakkındaki iddialara ilişkin, "Doğru değil. İddiayı yapan kişi şizofren, ayrıca çocuk tacizcisi. Bu insanın hangi ifadesine güveneceksiniz?" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 12.03.2019 21:27
Haber Güncellenme Tarihi: 12.03.2019 21:27
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
'İddiayı yapan kişi şizofren, çocuk tacizcisi'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Star TV'de Nazlı Çelik'in sorularını yanıtladı.

CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkındaki iddiaların medyada canlı olarak yayımlandığını, ancak Yavaş'ın yanıtına yer verilmediğini ve medyanın taraflı davrandığını aktaran Kılıçdaroğlu, iddialara ilişkin olarak şunları söyledi:

"Doğru değil. İddiayı yapan kişi şizofren, ayrıca çocuk tacizcisi. Bu insanın hangi ifadesine güveneceksiniz? 'Defalarca daha önce gündeme geldi, getirildi, vs.' hiçbirisi doğru değil. Neden şimdi gündeme getiriliyor? Mansur Yavaş önde olduğu ve seçileceği için. Panik içinde yola çıktılar ama mağdur olan Mansur Yavaş. Ankara halkı Mansur Yavaş'a sahip çıkacak. Mansur Yavaş düzgün, ahlaklı, mal varlığı ortada olan bir insandır. Kendisi belediye başkanlığı yaptı. Özel çıkar sağlamak, özel çıkar peşinde koşmak, kamu kaynaklarını kendisi, ailesi veya çocukları için kullanmak... Ne böyle bir geleneği ne böyle bir adeti ne böyle bir anlayışı var. Ahlaki yapısı son derece sağlam, güçlü bir arkadaşımız."

Kılıçdaroğlu, CHP milletvekili Aysun Bankoğlu'nun sözlerine yönelik soruya, "O konuşmanın tümünü izlediğiniz zaman bağlamından koparılarak özel bir suçlama getirildiği görülüyor. Yaptığı konuşmanın tümünü okudum. Bir haksızlıkla karşı karşıya. Birisi ihbar etmiştir, savcı da 'Nedir bu konu?' diye bakacaktır. 'Bazı çevreler, kişiler terörist ilan ediliyor. Emeklilikte yaşa takılanlar, hal esnafı, deposunda soğan bulunduranlar... Biz herkesten oy isteyeceğiz.' diye bu bağlamda kullandığı bir cümle." karşılığını verdi.

"Bu ülkede yaşayan, seçim listesinde adı olan, oy kullanacak olan herkesin oyuna talibiz." diyen Kılıçdaroğlu, "İnsanlar, arzu ettikleri partiye oy verirler. Biz asla vatandaşları 'Neden şu partiye oy verdin?' diye suçlamayız. Biz o vatandaşlarımıza, 'Türkiye'nin içinde bulunduğu tablo budur, ekonomi, işsizlik budur, 17 yıldır kesintisiz olarak ülkeyi yönetiyorlar. Elini vicdanına koy, oyunu öyle kullan.' diyoruz ve onların oyuna talip olduğumuzu söylüyoruz." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, Çelik'in "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'ezana saygısızlık' olarak nitelediği olay... Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP ve HDP öncülüğünde ezana terbiyesizlik edildiğini söyledi." sözleri üzerine şu değerlendirmeleri yaptı:

"İkisini de ciddiye almıyorum. İkisi de ezan üzerinden, inanç üzerinden oy devşirmeye çalışıyorlar. Ezan bütün İslam aleminin kabul ettiği ve hepimizin de saygı duyduğu bir çağrıdır. İktidara destek verip bu konuda sağduyuyla açıklama yapan, yazı yazan çok sayıda kişi oldu. Yapılanın ezana saygısızlık olmadığını, tam tersine polisin şiddetine karşı bir protesto olduğunu pek çok çevre de ifade etti. Ben de arkadaşlarıma sordum. Kimsenin ezana saygısızlık yapma hakkı da olamaz, zaten böyle bir kusur da işlenemez bizim ülkemizde. Polis hareketine karşı yapılan bir protestoyu, 'ezana saygısızlık' olarak sunmak, sadece acizlik göstergesidir. 'Oy devşirmek için başka nereden faydalanabilirim' diyerek, buradan yola çıkıp bir şeyler yapıyorlar. Doğru değil. Ezana saygısızlık yapıldı diye dava açıldı mı? Bir savcı harekete geçti mi? Yok, saygısızlık yok. Kaldı ki orada binlerce kadın var. Elinizi vicdanınıza koyun. Hadi 2 kişi diyelim saygısızlık yaptı, siz binlerce kadını suçluyorsunuz. İnsanda biraz vicdan, ahlak olur. Onların içinde belki değişik inançtan insanlar da var. Siz kalkıp da bütün kadınları, ezana saygısızlık yaptınız diye toptancı yaklaşımla suçlamak doğru değil. Oy devşirmek bu kadar ucuz olmamalı, siyaset bu kadar ayağa düşmemeli. Hele hele oturduğu makamın ağırlığını bilmeden konuşan bir kişinin bu kadar ucuz senaryolara teslim olmaması gerekir."

"Silah fabrikasının Katar ordusuna satılması konusunda Devlet Bahçeli ne düşünüyor?"

"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin CHP'lilere 'Vazgeçin Kılıçdaroğlu'ndan' dedi. Bir yanıtınız var mı?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Düne kadar Erdoğan hakkında en sert ifadeleri kullanan, şimdi plağı değiştirdi benim hakkımda konuşuyor. Ne diyebilirim? Ben kendisine şunu sormak isterim: Bir askeri silah fabrikasının Katar ordusuna satılması konusunda Devlet Bahçeli ne düşünüyor acaba? Yüzde 49,9'u satıldı. Ne için, hangi gerekçeyle? Milliyetçilik, vatanseverlik bunun neresinde? Bir ülkenin silah fabrikasının yabancı bir orduya satılması ne demektir? Konuşacaksan bu konuda konuş." diye konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu, "Edremit'te bir iş adamının görüntüye gelerek, 'Kürdistan'a oy vereceğiz.' diyor. Kimdir?" sorusuna, "O iş adamının kim olduğunu bilmiyoruz. O bir provokatördür. Bizim arkadaşımız da şaşırıyor. Bunu takip ediyoruz, bulmaya çalışıyoruz." karşılığını verdi.

CHP'lilerden dikkatli davranmaların ve provokasyonlara düşmemelerini isteyen Kılıçdaroğlu, "Çünkü saray çevresine yakın gruplar belli bir provokasyon tezgahı içindeler, bunu yapmaya çalışıyorlar. Herkesin bu konuda çok dikkatli olması lazım." dedi.

"Bu ülkeye gerçek anlamda baharı yaşatacağız"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim çalışmaları kapsamında daha az miting yaptıklarını, genellikle toplumun kanaat önderleriyle bir araya geldiklerini anlattı.

"Cumhurbaşkanı Erdoğan sizi koltuğu bırakmamakla suçladı. Bu seçimden beklediğiniz sonuçları elde edemezseniz, liderliği bırakmayı düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Nisan korkusu mu sardı Erdoğan'ı? Memleketi ne hale getirdi. Benimle uğraşacağına, vatandaşın, fakir fukaranın ekmeğini nasıl kestiğini anlatsa ya. Bana 'Bay Kemal' diyor. Bay Kemal olmak kolay değil. Bay Kemal olmak için önce namuslu olmak, haram yememek lazım. Sabahın köründe oğluna telefon edip 'Oğlum paraları sıfırladın mı?' dememek lazım. Bay Kemal olmak kolay değildir. Erdoğan olmak kolaydır. Onun ayrı jargonu vardır. Ayrı kulvarda yürür onlar, biz o kulvarda yürümeyiz. Biz kul hakkına, insanlara saygılıyız, AK Partili kardeşime de saygılıyım. Hiç kimseye saygısızlık yapmam. Ama haram lokma yemem. Bay Kemal olmak için haram lokma yememek lazım. Beklediğimiz sonucu elde edeceğiz. Ankara'yı, İstanbul'u, Bursa'yı, Adana'yı, Mersin'i alacağız. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Atmosfer, toplum ve saha bize bütün bu gerçekleri gösteriyor."

Kılıçdaroğlu, "Bu seçim için başarı ölçünüz nedir?" sorusuna, "Söylediğim yerleri alacağız. Bütün veriler bunu gösteriyor. Erdoğan'ın paniği de oradan kaynaklanıyor. Halkın takdiri, Allah'ın izniyle alacağız. Bu ülkeye gerçek anlamda baharı yaşatacağız. Bizim büyükşehir belediyelerimizin, il ve ilçe belediyelerimizin olduğu yerlere bakın; oralarda hayat var, insanlar huzur içinde; orada spor var, kültür var, sanat var. Orada hiçbir çocuk yatağa aç girmez." yanıtını verdi.

"Üç büyük şehirde aldığınız takdirde bir sistem değişikliği söz konusu olabilir mi ya da erken seçim gündeme gelebilir mi?" soruları üzerine Kılıçdaroğlu, "Bu, bir yerel seçim. Biz, şu anda kendimizi yerel seçime kilitlemiş durumdayız." dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.