SON DAKİKA
Hava Durumu

'Hariri'ye Telekom vurgununun hesabını sordun mu?'

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hariri kabulünü eleştirerek, "Saray, Türk Telekom'u soyan, Lübnanlı Hariri ailesinin bir ferdini kabul etmiş... Acaba Hariri Bey, ödemediği borcunu ödemek için mi Türkiye'ye gelmiştir? Saray, Hariri'ye Türk Telekom'daki milyarlarca dolarlık vurgunun hesabı da acaba sorulmuş mudur?" diye sordu.

Haber Giriş Tarihi: 11.01.2021 17:47
Haber Güncellenme Tarihi: 11.01.2021 17:47
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
'Hariri'ye Telekom vurgununun hesabını sordun mu?'

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, AK Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ülkede kendisi gibi düşünmeyen herkesi terörist olarak yaftaladığını belirterek, "Yakında ülkede terörist iftirasına muhatap olmayan kimse kalmayacak" dedi.

Cumhurbaşkanının görevlerinden birinin de Anayasaya göre, "Milletin bölünmez bütünlüğünü korumak" olduğuna dikkat çeken Öztrak, "Görevini tarafsızlıkla yerine getireceğine 'namusu ve şerefi üzerine' yemin eden AK Parti Genel Başkanı, bu yeminin gereğini yerine getirmiyor. Muhalefete, muhalefet liderlerine ağzına geleni söylüyor. Sonra da kendisine 'Sözde Cumhurbaşkanı' denince alınıveriyor. Bugün bu ülkede ciddi bir devlet krizi yaşanıyorsa, bunun nedeni, tarafsızlık yeminine sadık kalmayan Cumhurbaşkanının partisine Genel Başkan olmayı tercih etmesidir" değerlendirmesinde bulundu.

Türk Telekom özelleştirmesi ile Türk bankalarının sırtına milyarlarca dolarlık batık kredi yükleyerek ülkeyi terk eden Hariri ailesi, Türkiye ziyaretiyle yeniden gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Lübnan'da hükûmeti kurmakla görevlendirilen Saad Hariri'yi, Vahdettin Köşkü'nde kabul etti.

Cumhurbaşkanının Hariri'yi kabulünü eleştiren Öztrak, "Saray, Türk Telekom'u soyan, Lübnanlı Hariri ailesinin bir ferdini kabul etmiş... Acaba Hariri Bey, ödemediği borcunu ödemek için mi Türkiye'ye gelmiştir? Saray, Hariri'ye Türk Telekom'daki milyarlarca dolarlık vurgunun hesabı da acaba sorulmuş mudur?" diye sordu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, MYK gündemine dair Genel Merkez'de düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:

Demokrasilerde en temel haklardan biri, halkın doğru haber alma hakkıdır. Millet yasama, yürütme ve yargı organlarını, "Haber alma hakkını" kullanarak denetler. Basın özgürlüğünün olmadığı bir yerde, ifade özgürlüğü de olmaz. Bu nedenle özgür basın, vatandaşların gözü, kulağı ve sesidir. Çağdaş demokrasilerde medya, kuvvetler arasında, en önemli denge ve fren sistemlerinden biridir. Bu nedenle de "dördüncü güç" olarak tanımlanır.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDE 154. SIRADAYIZ

Dün, Çalışan Gazeteciler Günü'ydü. Ucube tek adam vesayet rejimine geçildikten sonra, özgür basın üzerindeki baskılar hızla artmıştır. Türkiye, 180 ülkenin değerlendirildiği Basın Özgürlüğü Endeksi'nde, 2020 itibariyle 154. sırada. Kongo bile bu ligde bizim dört sıra üstümüzde. Rakiplerimiz Brunei, Ruanda gibi ülkeler. 68 gazeteci 2021'e cezaevinde girdi. Geçtiğimiz yıl gazeteciler 479 kez hâkim karşısına çıktı. 78 gazeteci gözaltına alındı, 25'i de tutuklandı. Basın ve yayın organları da sarayın istibdat rejiminden paylarını aldı. Televizyon ekranları RTÜK tarafından karartıldı. Saray'ın istediği gibi yayın yapmayan gazetelerin resmi ilanları Basın İlan Kurumu tarafından hiçbir hukuki dayanak olmadan kesildi. Yeni bir televizyon kanalı, Saray, yayın politikasını beğenmediği için, ancak 26 gün yayında kalabildi, 26. günün sonunda yayın hayatını bitirmek zorunda kaldı. Hazine ve Maliye Bakanı damat, sosyal medya üzerinden istifa etti. Baskılara direnebilen birkaç mecra hariç, yazılı ve görsel basının büyük kısmı, Saraydan icazet çıkmadığı için bu haberi veremedi. Milletimiz 27 saat boyunca, ağır bir buhran içinde olan ekonominin başında kimse var mı, yok mu öğrenemedi.

'SARAY'IN SÖZLERİ KARA MİZAH'

Basına baskı, darbe dönemlerini bile mumla aratacak düzeye ulaştı. Ama tüm bunların müsebbibi olan Sarayın kibirli kişisi dün çıktı; "Basın özgürlüğünden vazgeçmeyiz" dedi. Tam bir "kara mizah!" Genel Başkanımız dün, sadece bu konuya yönelik, bir basın toplantısı yaptı. Gazetelerin sahiplik yapısından, gazete dağıtım şirketlerine, RTÜK ve Basın İlan Kurumu'nun yapısından, gazetecilerin yargılanma usullerine kadar pek çok alanda, basın özgürlüğünü, haber alma hakkını korumak için yapılacakları içeren; "Medya Özgürlüğü İçin Asgari 10 Koşulu" açıkladı. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, bu ilkelerin tamamını hayata geçirmeye kararlıyız.

'HAKARET ETMEDİĞİ TEK BİR GÜN YOK'

Demokrasiyi hiçbir zaman içine sindiremeyen, demokrasiyi amaca giden yolda, "Vakti gelindiğinde inilecek bir tramvay" olarak gören, yalanı doğru gibi anlatıp, toplumu kutuplaştıran popülist siyasetçiler, tüm dünyada demokrasiye ciddi zararlar veriyor. Demokrasinin imkân ve araçlarını kullanarak demokrasiye büyük darbeler indiriyorlar. En son ABD'de yaşanan olaylar, seçimi kaybeden popülist bir siyasetçinin, koltuğunu bırakmamak için neler yapabileceğini, ne kadar ileri gidebileceğini tüm dünyaya bir kez daha gösterdi. Son 10 yılda, sorunları çözmek yerine, kaşıyıp, istismar eden, yalanı doğruymuş gibi anlatarak oy devşiren popülist siyaset tarzı, dünyanın her yerinde kutuplaşmayı, ayrışmayı derinleştirdi. Popülist siyasetin kutuplaştıran zehirli diline en aşina ülkelerden biri de biziz. Cumhurbaşkanı koltuğunda oturan, AK Parti Genel Başkanının, birine ya da birilerine hakaret etmediği tek bir günümüz geçmiyor. Saray gibi düşünmeyen herkes terörist... Saray; bu ülkede gazetecileri terörist ilan etti. Nobel ödüllü edebiyatçılarımızı terörist ilan etti. Soğan deposu sahiplerini terörist ilan etti. Elinde doları, avrosu olan vatandaşlarımızı terörist ilan etti. Anayasa referandumunda "Hayır" oyu verenleri terörist ilan etti. Mahalli İdare seçimlerinde, millet ittifakına oy veren yurttaşlarımızı terörist ilan etti.

'TERÖRİST DEMEK YERİNE KULAK VERİN'

Şimdi de Boğaziçi Üniversitesi'nde Rektör atamasına tepki gösteren öğrencileri terörist ilan etti. Bu gidişle bu ülkede, terörist iftirasına muhatap olmayan kimse kalmayacak. Bu ülkenin geleceği üniversiteli gençlerimizi, terörist ilan edeceğinize, bir de dinlemeyi deneseniz Sayın Erdoğan. Gençlerimiz, neden 4 yıl okuyacakları üniversiteye yapılacak rektör atanmasına karşı çıkıyorlar. Ne istiyorlar? Onları haksız yere terörist diyerek itibarsızlaştırmaya çalışmak yerine, taleplerine bir kulak verseniz ne çıkar? Tepesine çıktığınız kibir kuleleriniz mi çatlar?

'SÖZDE CUMHURBAŞKANI DEYİNCE ALINIYOR'

Peki, milletin en az yarısına bu ağır iftiraları atan, milletini "terörist" diyerek bölüp parçalayan kim? Anayasamıza göre; milletin bölünmez bütünlüğünü korumaya, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye bağlı kalacağına, görevini tarafsızlıkla yerine getireceğine, namusu ve şerefi üzerine yemin eden, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan, AK Parti Genel Başkanı. Bu yeminin gereğini yerine getiriyor mu? Ne gezer... Partisinin kongrelerine katılıyor. Muhalefete, muhalefet liderlerine ağzına geleni söylüyor. Sonra da kendisine "Sözde Cumhurbaşkanı" denince alınıveriyor. Bugün bu ülkede ciddi bir devlet krizi yaşanıyorsa, bunun nedeni, tarafsızlık yeminine sadık kalmayan Cumhurbaşkanının partisine Genel Başkan olmayı tercih etmesidir. Madem partili cumhurbaşkanlığı istiyordunuz, o zaman Cumhurbaşkanlığı yeminini de değiştirecektiniz. Hem tarafsız Cumhurbaşkanı zırhını giyeceksiniz, Siyasi eleştirilerden kendinizi münezzeh kılacaksınız, hem de Partili Cumhurbaşkanı olarak, dilediğinize dilediğiniz hakareti savuracaksınız. Oh ne ala...

'SARAYIN GÜRÜLTÜSÜ, MİDENİN GURULTUSUNU BASTIRMAZ'

Türkiye'miz bu ucube tek adam vesayet rejimiyle, Anayasal devlet olmaktan çıkmış, kâğıt üzerinde Anayasalı bir devlete dönüşmüştür. Bugün millete askıda kuru ekmek layık görülüyorsa, işsizlik adeta bir tsunamiye dönüştüyse, işte nedenlerini buralarda arayacaksınız. Dert belli... Zehirli dillerinin gürültüsünü artıracaklar, milletin midesinin gurultusunu, işsizlik feryatlarını bastıracaklar. Bu mümkün mü?

'BOŞ LAF DERTLERİ ÇÖZMÜYOR'

Bu kadar boş lafın, hakaretin, tehdidin, dükkânını kapattığınız esnafa, ücretsiz izin ödeneği veriyorum diyerek, günde 39 liraya mahkûm ettiğiniz emekçiye, tarlasını, traktörünü haczettiğiniz çiftçiye, ineğini elinden aldığınız besiciye, TÜİK makyajıyla enflasyona ezdirdiğiniz emekliye, memura, yaşı 65 olduğu için işe gidemezsin dediğiniz ev temizleyen kadına, ekmek parası bulmak için sazını sattırdığınız sanatkâra, bani bu millete, bu vatana ne faydası var? Hiçbir faydası yok. Bu ülkede insanlar, "Günlük 5 lira artırayım da elektrik faturamı ödemeye yarasın" diyerek, ucu bucağı görünmeyen Halk Ekmek kuyruklarında saatlerce bekliyorlar. Hem de kış gününde, hem de bu salgın döneminde. Saray ne yapıyor? 1978 yılından bu yana İstanbullulara ucuz, sağlıklı, kaliteli ekmek sunan Halk Ekmek Büfeleriyle uğraşıyor. Yeni büfe açılmasını engellemek, kuyrukların kısalmasını sağlayacak şekilde yeni büfelerin açılmasını engellemek için elinden geleni ardına koymuyor. Bunlar milletten o kadar kopmuşlar ki? Milletin ekmeğiyle bile uğraşabiliyorlar.

'TARLANIN TAŞIYLA TARLANIN KUŞUNU VURDULAR'

Tüm yurttaşlarımızın, bu fotoğrafa dikkatlice bakmalarını rica ediyorum. Bu sıradan bir fotoğraf değil. Bu fotoğrafta; tek kuruş borcu olmayan, kasasında milyarlarca Türk lirası var olan Türk Telekom'u soyan, Lübnanlı Hariri ailesinin bir ferdi var. Bu aile Hazine'ye, Telekom'un özelleştirme bedelini, Türk bankalarından borç alıp ödedi. Sonra milyonlarca dolarlık temettü gelirini, Türkiye'den Lübnan'a kaçırdı. Bizim bankalara 3,5 milyar dolarlık kredi borcu taktı. Bu borcu, Türk Telekom'un üzerine yıkıp, kaçıp gitti. Yani Hariri ailesi; ceplerinden tek bir kuruş çıkmadan "Tarlanın taşıyla, tarlanın kuşunu vurdu." Aslında tarlayı korumakla yani Türk Telekom'un milli haklarını korumakla görevli olan Yönetim Kurulu üyelerinin hepsi de bugün Beştepe Sarayında.

'SARAY HARİRİ'YE MİLYARLIK VURGUNUN HESABINI SORDU MU?'

Bugün eğer milyonlarca öğrencimiz internete ulaşamıyorsa, Avrupa'nın bugün en düşük internet hızına sahip ülkelerinden biriysek, aslında sebeplerinden biri de bu vurgundur. Bunun sorumlusu da bu vurguna göz yuman Saray'dır. Şimdi acaba Hariri Bey, ödemediği borcunu ödemek için mi Türkiye'ye gelmiştir? Saray, Hariri ile "Ekonomik ve ticari ilişkilerin" ele alındığını söylüyor da, bu ticari ilişkiler konuşulurken, Türk Telekom'daki milyarlarca dolarlık vurgunun hesabı da acaba sorulmuş mudur? Tüyü bitmedik yetimin hakkı geri istenmiş midir? Hiç zannetmiyoruz. Peki Beyefendi, bir kuruş ödemeden Telekom üzerinden milyarlarca dolar vurgun yapan bu adamla, aynı masaya nasıl oturabiliyorsunuz? Hiç içiniz sıkılmadı mı? Onu da sanmıyorum. Ne de olsa bu fukara milletin sırtından doyan doyana...

SORULAR VE YANITLAR

Soru - Açıklamanızdan kısa bir süre önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yazılı bir açıklama yaptı. Gündeminde hem dün Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylediği sözde Cumhurbaşkanı sözleri, hem de yine siyaset vardı ve HDP'nin kapatılmasını işaret etti Bahçeli. Eğer HDP'nin kapatılması için bir çalışma başlatılmazsa Siyasi Partiler Kanununun 100. maddesi gereği biz devreye gireriz dedi. Bahçeli'nin bu açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Faik Öztrak - Bahçeli'nin özellikle partimiz hakkında hezeyan içinde sarf edilmiş sözlerini ciddiye almamız... Bu ipe sapa gelmez değerlendirmelere cevap vermeyi doğru bulmuyorum.

Soru - DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Erdoğan'dan ittifak konusunda davet gelirse görüşür müsünüz sorusunu "HDP hariç her siyasi partiyle görüşürüz" şeklinde yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son dönemdeki ziyaretleri de düşünüldüğünde bunlar birer erken seçim habercisi olarak değerlendirilebilir mi?

Faik Öztrak - Şimdi baştan itibaren bizim tavrımız şu, herkes istediği partiyle görüşmekte özgürdür. Hem de aynı zamanda istişarede de her zaman hayır vardır. Ama ben çok merak ediyorum bu toplantılarda milletin sorunları görüşülüyor mu? Rekor kıran işsizlik görüşülüyor mu? Mutfaklardaki yangın görüşülüyor mu? Mutfaktaki boş tencere görüşülüyor mu? Arşa ulaşan borçlar, bunların nasıl ödeneceği görüşülüyor mu? Çiftçinin haczedilen tarlası, ineği bunlar görüşülüyor mu? Esnafın feryadı görüşülüyor mu? Milletin gerçek sorunları bunlar. Çok açık söyleyeyim yani giderek tehlikeye düştüğünü gördüğü bir koltuğu korumak için formül arama toplantılarıysa bunlar, açık söyleyeyim bunların milletimize hiçbir yararı yoktur.

Soru - İbrahim Kalın katıldığı bir programda, "Seçimleri gerektirecek bir ekonomik kriz, hükümet krizi, siyasal kriz, doğal afet, bir salgın krizi öyle bir şey yok. Seçimler 2023'te normal zamanında olacak" dedi. Sizce erken seçim için gerekli şartlar yok mu?

Faik Öztrak - Yani hakikaten bu sözler saray sosyetesinin oturdukları saraydan milletin halini görmediklerinin en güzel göstergesi. Evet ülkede ekonomik kriz değil ekonomik buhran var, 12 milyon işsiz var, esnaf cinnet getirme noktasında, çiftçilerin kendisi dahil her şeyi hacizli diyoruz. Hükümet değil, hükümet krizi değil devlet krizi var. Anayasa askıda. Doğal afet değil ama çok kötü yönetilen büyük bir salgın krizi var diyoruz, memlekette büyük bir toplumsal buhran var diyoruz ama anlaşılan bunlar saraylarından ülkeye dürbünün tersinden bakıyorlar. Milletin hakikaten halini görmüyorlar. Millet sandık önüne gelsin diye artık gün sayıyor. O sandık geldiğinde de durumundan gerçekten bu sözlerle habersiz olduğunu gösterenlere, saray sosyetesine yerlerini gösterecek.

Soru - Geçen hafta önce Cumhurbaşkanı, ardından da İçişleri Bakanı İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu için terörist suçlamasında bulunmuştu. Dün ise İbrahim Kalın Boğaziçi'nde yaşananlar için "Bir partinin İl Başkanının orada olması durumu siyasallaştırdı" dedi. Söylemlerdeki farklılık için sizin yorumunuz ne olacak?

Faik Öztrak - Söylemlerin nereye doğru gittiği gözüküyor. Buradan açıkça ifade ediyorum, yakında hem Boğaziçi'nde teröristlikle itham ettikleri Boğaziçi'nde okuyan 49 öğrenciden, hem İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu'ndan özür dileme noktasına gelecekler.

Soru - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "sözde Cumhurbaşkanı" ifadesi yeni bir tartışma başlattı. Sizin bu tartışmaya ilişkin değerlendirmenizi alabilir miyiz?

Faik Öztrak - Arkadaşlar, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet egemenliğini bu anayasanın koyduğu esaslara göre yetkili organlar eliyle kullanır. Hiç kimse veya hiçbir organ kaynağını bu anayasadan almayan bir devlet yetkisini kullanamaz. Burada yazılı olmayan işleri yapamaz. Bunu biz demiyoruz anayasamız diyor. Tarafsızlık yemini edeceksiniz ondan sonra Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacaksınız AK Parti Genel Başkanı da olacaksınız arkasından sonra da kendinizi mahkemelerin yerine koyup hem savcı, hem de yargıç olacaksınız istediğinizi terörist ilan edeceksiniz. Bu anayasa Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan AK Parti Genel Başkanına böyle bir devlet yetkisini vermiyor. Milli egemenlik karşıtlığı falan gibi laflar ediyorlar. Milli egemenlik karşıtlığı arıyorlarsa anayasamızı çiğneyenlerde ve ettikleri tarafsızlık yeminine uymayanlarda arayacaklar. Yani saraydaki aynaya bir bakacaklar.

Soru- WhatsApp tartışmaları üzerine kamuoyunda birçok kurum BİP uygulamasına geçiyor ya da alternatif arayışlara giriyor. Siz hangi programı kullanıyorsunuz varsa Whatsappınızı silecek misiniz?

Faik Öztrak - Şunu söyleyeyim, veri ticaretine izin vermemek bakımından açık kaynak kodlu platformların tercih edilmesini daha doğru buluyoruz. Ama şu anda bu dijital dünyada yaşanan gelişmelere baktığımız zaman da, özellikle burada bir takım küresel düzenlemelere de ihtiyaç olduğu ortaya çıkıyor. Saray hükümeti de sosyal medyaya sansür uygulayacak bir takım yollar aramak yerine ülkenin verilerinin korunmasına yönelik düzenlemelere yer vermesi gerekir.

Soru - Cumhurbaşkanının onur, şeref ve saygınlığının ihlal edildiği ve kişilik haklarının ağır bir şekilde zedelendiği gerekçesiyle Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine Ankara Asli Hukuk Mahkemesine 1 milyon TL'lik manevi tazminat davası açılmış. Bu konuya ilişkin yorumunuz ne olacak?

Faik Öztrak - Bu açtıkları kaçıncı dava Genel Başkanımız hakkında... Onlar dava açmaktan, Genel Başkanımızda dava kazanmaktan yorulmadı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.