SON DAKİKA
Hava Durumu

Gamze Pamuk Ateşli'den Bursa CHP'ye isyan

Son kurultayda Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun listesinde gençlik kontenjanından CHP Parti Meclisi'ne seçilen Gamze Pamuk Ateşli, CHP Bursa İl Yönetiminin kendisini bir örgüt yöneticisi olarak yok saydığını ileri sürerek tepki gösterdi.

Haber Giriş Tarihi: 25.05.2020 11:54
Haber Güncellenme Tarihi: 25.05.2020 11:54
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Gamze Pamuk Ateşli'den Bursa CHP'ye isyan

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanlığı Ramazan Bayramı dolayısıyla Bursa'daki üyelerinden videolar isteyerek tüm Türkiye'nin bayramını kutladı. Ancak hazırlanan bayram videosunda Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclis Üyesi Gamze Pamuk Ateşli yer almadı.

Ateşli, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada yaşanan gelişmenin bardağı taşıran son damla olduğunu belirterek, CHP Bursa İl Başkanlığına ateş püskürdü.

Bursa İl Başkanlığının bir süredir kendini yok sayan bir politika izlediğini ileri süren Gamze Pamuk Ateşli, "Bu konuya daha fazla sessiz kalmam olanaksızdır. Çünkü bu haksızlık hatta saygısızlık sadece şahsıma yapılmamaktadır. Bu yok sayma ve umursamama aynı zamanda temsil ettiğim organa karşı uygulanmaktadır. Böyle bir keyfiyeti kabul etmem ve hoş görmem olanaksızdır" dedi.

CHP PM Üyesi Gamze Pamuk Ateşli, sosyal medyadan bayram mesajı yayınladı

Kendisi PM üyesi olarak bir bayram kutlama videosu hazırlayarak sosyal medya hesaplarından paylaşan Avukat Gamze Pamuk Ateşli'nin açıklaması şöyle:

Değerli Cumhuriyet Halk Partililer ve sevgili dostlarım.

Bugüne kadar parti içi hiçbir problemi sosyal medya hesaplarımda paylaşmamaya özen gösterip bu gibi konuların diyalog ve akılcı yöntemlerle çözülmesi yönünde bir tutumu kendime ödev bildim.

Bildiğiniz üzere partimizin 36. Olağan Kurultayı'nda Genel Başkanımızın önerisi ve kurultay delegelerimizin oyları ile henüz 24 yaşımda Parti Meclisi üyeliğine seçilmenin onurunu yaşadım.

En genç üye olarak şahsıma yüklenen sorumluluğun bilinci ile görevlendirildiğim her şehirdeki göreve davet edildiğim her etkinliğe katılım sağladım.

Ülkemizde yaşanan hak ihlallerine dair hiç kimseyi ideolojik bir ayrıştırmaya tabi tutmadan insan odaklı bir duruş içerisine girdim.

Hak ihlaline uğrayan kişinin kimliği, etnisitesi, aidiyeti değil mağduriyeti beni ilgilendirdi.

Ensar Vakfı davasında istismar edilen çocukların davasını da takip ettim, Adana'da yurtta yanarak can veren kız çocuklarının davasını da takip ettim.

Cizre'de 12 yaşında polis kurşunuyla başından vurulan Nihat KAZANHAN'ın da; Van'da 40 günlük bebeği tecavüz ederek öldüren sanıkların yargılandığı davayı da takip ettim.
Silopi'de panzer altında kalarak hayatlarına son verilen 6 ve 7 yaşlarındaki Furkan ve Muhammed kardeşlerin de, Gezi direnişi sırasında katledilen Berkin ELVAN'ın, Abdullah CÖMERT'in dosyasını da içim yana yana takip ettim.

Evinin önünde katledilmesi ile hepimizin canını acıtan Ceren ÖZDEMİR'in katilinin en ağır cezayı alması için Ordu'ya da gittim.

Genel Merkezimiz tarafından da verilen tüm görevleri büyük bir sorumluluk bilinci ile üstlendim.

Yeri geldi Sinop ve Kastamonu'da Belediye Başkanları ve Meclis Üyelerini belirlemek amacı ile heyet başkanı olarak görev aldım.

Yerel ve Genel Seçimlerde Genel Merkezimizin Avukat örgütlenmesini üstlendim. Anadolu'da birçok şehre Parti Okulu eğitimleri için görevlendirilip gittim.

"Şeker Vatandır" şiarıyla Erzincan, Erzurum, Kars, Ağrı, Van, Muş, Elazığ, Eskişehir'de eylemler yapıp attığımız her adımda "şeker fabrikaları satılmasın!" diye haykırdık.

Yerel ve genel seçimlerde gerek şehrim Bursa'da gerekse Genel Merkez görevlendirmesi ile gittiğim şehirlerde partimizin başarılı olması için canla başla çalıştım.

31 Mart yerel seçimlerinde Genel Başkanımızın çağrısı ile İstanbul'da günler süren mazbata mücadelesinde onur duyarak görev aldım.

Ülkemizin içinde bulunduğu tek tipçi ve dayatmacı yapıya karşı evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde Mustafa Kemal Atatürk'ün göstermiş olduğu muasır medeniyet seviyesine ulaşma konusunda çaba sarf ettim.

En Genç PM üyesi olarak büyük bir heyecan ve sorumlulukla görev yaptığım her yerde ve her alanda sevgi ve saygı duyuldu ve verdiğim emekten dolayı takdir görüp onurlandırıldım.

Ancak doğup büyüdüğüm, yaşamaktan mutlu olduğum kendi şehrimde anlaşılmaz bir biçimde yok sayılmaktayım.

Bugüne dek bu tavırlara sessiz ve suskun kaldım. Hatalarını anlarlar ve düzeltirler diye bekledim ama maalesef bu saygısızlık ve yok sayma yönetimin rutini oldu.

Yönetim bugüne dek beni hiçbir faaliyetten haberdar etmedi. Davet etmedi. Benden yardım ve destek alma gereğini duymadı.

Bu konuya daha fazla sessiz kalmam olanaksızdır. Çünkü bu haksızlık hatta saygısızlık sadece şahsıma yapılmamaktadır.

Çünkü Cumhuriyet Halk Partisinde; Parti Meclisi, Kurultaydan sonra en yetkili organdır.

Bu yok sayma ve umursamama aynı zamanda temsil ettiğim organa karşı uygulanmaktadır. Böyle bir keyfiyeti kabul etmem ve hoş görmem olanaksızdır.

Parti hiyerarşisini yok sayan, görmezden gelen bir tavrı kabul etmem CHP geleneklerine, terbiyesine ve tüzüğüne aykırıdır.

Tekrar ederek diyorum ki; şehrimde yaşadığım yok sayılma politikasına sessiz kalmayacağımı belirtmek isterim.

Beni görmezden gelenler bilmelidir ki yapılan saygısızlık Parti Meclisine yapılmış bir saygısızlıktır.

Cumhuriyet Halk Partisi aynı zamanda bir okuldur. Türkiye Cumhuriyetini kuran bir partidir. Eğer bizler egolarımızı ve kaprislerimizi hatta kıskançlıklarımıza gem vuramazsak güvenilir ve saygın olamayız.

Uğruna mücadele ettiğimiz ilkeler ve değerlerin saygınlık kazanması için en üstten, en sade üyemize kadar saygı ve sevgi göstermek zorundayız.

Erkek egemen düzene rağmen kadın kimliğimizle ve geleceğe dair umudumuzla kararlı duruşumuzdan geri adım atmamızı bekleyenler, vazgeçmemiz için biz gençleri ve kadınları yok sayanlar, biz sizlere inat siyasette söz söylemeye devam edeceğiz.

Bu açıklama hem bilgilendirme hemde CHP'nin değerli üyeleriyle bir dertleşme amacıyla yazıldı. Çünkü İl başkanlığı bir bayramlaşma videosunda herkesten birer video istemiş ama yine PM üyesi olan şahsımı yok saymıştır.

Bu nedenle sevgili CHP'li ailemle kendi çektiğim videomu paylaşacağım ve herkese saygımı, sevgimi, dayanışmamı, bildirip sanaldan da olsa tüm örgütümüzle kucaklaşacağım.

SON SÖZ:

Umarım egoların çarpışmasıyla partimizi medyada tartışılır kılan veya karşılıklı yakışıksız ithamlarla tartıştıran yapılar hatalarından vazgeçerek CHP'ye hak ettiği değerin verilmesi için gayret ederler.

Unutmayın saygı sevginin vazgeçilmez ön koşuludur.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.