SON DAKİKA
Hava Durumu

Erol Bilenser: Olay'ı görünce içim acıyor!

Olay Medya'nın sahibi Cavit Çağlar'ın geçen yıl kapattığı Olay Tv'yi ulusal çapta yeniden yayına geçireceğine ilişkin tartışmalar gündemde yerini korurken, Olay Gazetesi'nin kurucu kadrosunda Yazı İşleri Müdürü olan Erol Bilenser sosyal medyada dikkat çeken bir paylaşım yaptı.

Haber Giriş Tarihi: 15.09.2020 05:23
Haber Güncellenme Tarihi: 15.09.2020 05:23
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Erol Bilenser: Olay'ı görünce içim acıyor!

Bursalı iş insanı Cavit Çağlar Olay TV'nin tekrar yayın hayatına başlamasına ilişkin tartışmalarla yeniden gündeme gelirken, Olay Gazetesi'nin kurucu kadrosunda Yazı İşleri Müdürü olan ve uzun yıllar gazetenin Genel Yayın Yönetmenliğini yapan Erol Bilenser'in sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım dikkat çekti.

Olay Gazetesi'nden ayrıldıktan sonra emeklilik günlerini yaşayan Erol Bilenser, Facebook hesabından yaptığı paylaşımda, Cavit Çağlar'ın son yaptığı açıklamaların kendisine bunları yazdırdığını ifade etti.

7 yıldır gazetecilikten uzak olduğunu ve Sözcü dışında hiç bir gazeteyi okumadığını söyleyen Erol Bilenser, "Hala orada çalışan arkadaşlarım darılmasın ama Olay Gazetesi'ni okumuyorum, okuyamıyorum. Çünkü görünce içim acıyor!" dedi.

Basının bugün içinde bulunduğu vahim durumu ele alan ve geçmişle bugün arasında örneklerle kıyaslama yapan Erol Bilenser, "Bütün bunları bana, Cavit Bey'in Olay'la ilgili attığı tweetler yazdırdı" dedi.

İşte Bilenser'in Facebook hesabında paylaştığı yazısı:

"Yaklaşık 7 yıldır gazetecilikten uzaktayım. Belki inanmayacaksınız ama, bugün Sözcü dışında gazete okumak bir tarafa, elime başka gazete alamıyorum. Düşünsenize, A'dan Z'ye benim kurduğum bir ekiple bu günlere gelen OLAY'ı bile okumak içimden gelmiyor. Hele çocukluğumdan beri evimizden eksik olmayan Hürriyet ve Milliyet Gazetelerinden nefret ediyorum.

Bursa Hakimiyet'te 13 yılım geçti. Ayrılmadan bir kaç ay önce gazete Sönmez Grubu tarafından satın alınmış, çalışanlar olarak şaşkın ördek gibi ortada kalmıştık. Gazetenin yeni sahipleri, sanki bir tekstil fabrikasını çalışanlarıyla birlikte satın almışlardı. Ne arayan vardı, ne soran.

Patron vekili rahmetli Muhsin İğmen'le bir kaç kez telefonla görüşmüş, yayın politikası üzerine patronun direktiflerini iletmişti. O dönem rahmetli Ali Osman Sönmez'in ANAP'tan milletvekilliği gündemdeydi. Verilen ilk direktif, ANAP haberlerinin iyi verilmesiydi.

Hiç alışık olmadığımız bir durumla karşı karşıya kalmıştık.

Kuruluş yılından itibaren içinde bulunduğum Bursa Hakimiyet'e spor muhabiri olarak başlamıştım (1974). Yıllar süren editörlük ve sayfa sekreterliğinden sonra, ayrıldığım gün yazı işlerinin en tepesindeydim. Büyük Patron Günaydın ve Tan gazetelerinin de sahibi olan Haldun Simavi idi. Bırakın yayın politikasına karışmayı, tanışmak bile kısmet olmamıştı. Küçük patron rahmetli Armağan Gerçeksi de yayın politikamıza hiç karışmazdı.

Gazeteyi, Haldun Simavi'nin yazılı olmayan "basın etik kuralları"yla yönetirdik.

Bize ilk öğretilen Simavi kuralı "kalemini kır, asla satma" idi.

Reklamcılarla hiç geçinemezdik. Reklam Servisinden bazı haber teklifleri gelir, olumlu haberse kibarca geri çevirilir, reklam verenin olumsuz bir haberinin çıkmaması teklif dahi edilemezdi.

40 yıllık meslek hayatımın 13 yılını Bursa Hakimiyet'te geçirdim. Ayrıldığımda Bursa'nın en çok satan yerel gazetesiydi.

Sonra OLAY serüveni başladı. Teknik alt yapısını ve yazı işleri ekibini Sayın Cavit Çağlar'ın onaylarıyla ben oluşturdum. 1987 yılından, 2012 yılına kadar çeşitli nedenlerle bir kaç yıl ayrı kalmama karşın, Patronumuz Cavit Çağlar'la birlikte yayın politikasının oluşmasında hep ben vardım. Ayrıldığımda OLAY, Hürriyet ve Sabah gibi ulusal gazetelerin de önünde, Bursa'nın 'açık ara' en çok satan gazetesiydi. İlan gelirleri de satışıyla oranla artmış, küçük ilan sayfaları İstanbul gazetelerinin iştahını kabartır olmuştu.

Kuruluşundan itibaren ilk 15-20 yıl yayın politikamızda hiç sapma olmadı. Siyasetle iç içe olmasına karşın patronumuz Cavit Çağlar, ufak tefek olaylar dışında yayına hiç karışmadı desem yalan olmaz.

Burada küçük bir anekdotu araya sıkıştırmam gerekiyor.

Yanlış anımsamıyorsam, 1991 seçimleriydi.

ANAP'ın düşüşe geçip, Doğru Yol Partisi'nin yıldızının parladığı seçimler.

CHP ile yapılan koalisyon sonucu rahmetli Süleyman Demirel, yıllar süren büyük bir mücadele sonrası Başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Devlet Bakanı Cavit Çağlar da, Kabine'de Erdal İnönü'den sonraki gizli Başbakan Yardımcısıydı...

Koalisyon Hükümeti'nin ilk icraatı ise, benzinden mazota, içkiden sigaraya neredeyse herşeye yapılan büyük zamlardı.

Ertesi gün OLAY'ın manşeti anlamlıydı:

"Zamlar silindir gibi"

Hükümet'i yerden yere vuran ve eleştiren bu haber için, ne patronumuz Cavit Çağlar'dan, ne de DYP'nin Bursalı yöneticilerinden hiç bir tepki almamıştık. Çünkü biz gazeteciliğin gereğini yapmıştık.

Aradan aylar, belki de yıllar geçmiş, Hürriyet'in Genel Yayın Müdürü Ertuğrul Özkök, Cavit Bey'le görüşmek üzere Bursa'ya gelmişti.

Cavit Bey'in gazetemizdeki odasında, Özkök'le Bursa basını ve yerel gazetecilik üzerine hoş bir sohbete dalmıştık.

Ertuğrul Özkök'ün o gün OLAY için, söyledikleri, hâlâ kulaklarımda çınlıyor:

-Arkadaşlar, hepinizi tebrik ediyorum. Gerçekten güzel gazete yapıyorsunuz.

Sayın Özkök zamların açıklandığı gün OLAY'ın manşetini merak etmiş ve bugünkü Cavit Bey'in gazetesini bulun bana demiş. OLAY'ı masasına getirdiklerinde de şaşkınlığını gizleyememiş

-Gazetenizin manşetini görünce çok şaşırdım. Muhalif bir gazete ancak böyle bir başlık atabilirdi. Yürekli habercilik yapabildiğiniz için sizleri, çalışanlarını özgür bıraktığı için de Cavit Bey'i kutluyorum...

İşte OLAY'ı olay yapan bu yayıncılık anlayışıydı.

Şimdi yeniden bugüne dönelim.

Ertuğrul Özkök belki yayın müdürü değil ama, hala Hürriyet'te yazıyor.

Şimdi Sayın Özkök'e sesleniyorum. O gün OLAY çalışanları ve patronumuz Cavit Çağlar için söyledikleriniz, beni fazlazıyla mutlu etmişti. Keşke ben de bugün Hürriyet çalışanları ve patronunuz Demirörenler için aynı şeyleri söyleyebilseydim, eminim siz de çok mutlu olurdunuz.

Nereden nereye değil mi?

Bugünkü OLAY'a gelince.

Hala orada çalışan arkadaşlarım darılmasın ama, okumuyorum, okuyamıyorum. Çünkü görünce içim acıyor.

Bütün bunları bana, Cavit Bey'in OLAY'la ilgili attığı tweetler yazdırdı.

Ne diyordu Cavit Çağlar;

Gazeteciler kendi işlerini yaparlar, asla benim müdahalem olamaz.

Evet OLAY'ı kurarken de, OLAY'ı olay yapan süreçte de tanıdığım Cavit Çağlar buydu.

Bugün neler oldu, neler değişti bilmiyorum.

Yorumu sizlere bırakıyorum..."

Cavit Çağlar ne demişti?

Olay Tv'nin tekrar yayın hayatına başlayacak olması nedeniyle yeniden gündeme gelen Cavit Çağlar, kanalın satıldığına ilişkin iddialar karşısında, kanalı satmadığını ulusal çapta yayına başlayacaklarını söyledi.

AKP'li olmadığını ama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı beğendiğini ifade eden Çağlar, "Yakınsam Tayyip Erdoğan'a yakınım" ifadelerini kullanmış, Fatih Altaylı da Çağlar'ın, yayına başlayacak Olay Tv için; "Yorum yok, taraf tutmak yok, yorum yapanı kulağından tutar atarım, baskı olursa kapatır giderim" dediğini aktardı.

Yaptığı açıklamaların tartışmaları sürerken, Çağlar Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Kulağından tutup atarım" sözlerini yalanladı ve "Gazeteciler kendi işlerini yaparlar, asla benim müdahalem olamaz. Olay TV de profesyonel gazetecilere yöneticilere emanettir. Yayın ilkelerimiz doğrultusunda onların editoryal bağımsızlığının garantisi de benim. Yıllardır gazeteci arkadaşlarımla birlikte yayıncılık yapan biri olarak, 'gazetecileri kulağından tutar atarım' demedim, diyemem. Ben hem siyasetçi olarak hem medya patronu olarak gazetecilerle hep dostane bir ilişki kurdum." ifadelerini kullandı.

Bu paylaşım üzerine Fatih Altaylı da Çağlar'ı yalanlayarak, ''Vallahi de billahi de öyle dedi demekten başka ne diyebilirim ki'' dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.