SON DAKİKA
Hava Durumu

Eğitim-Sen'den yıl sonu değerlendirme raporu

Eğitim-Sen Bursa Şube Başkanı Derya Şimşek Aksakal, 2018-2019 Eğitim Öğretim yılının sona ermesiyle yıl sonu değerlendirme raporunu kamuoyu ile paylaştı.

Haber Giriş Tarihi: 15.06.2019 15:35
Haber Güncellenme Tarihi: 15.06.2019 15:35
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Eğitim-Sen'den yıl sonu değerlendirme raporu

Eğitim-Sen Bursa Şubesi, 2018-2019 Eğitim Öğretim yılının sona ermesiyle değerlendirme raporunu kamuoyuna sundu.

Şube Başkanı Derya Şimşek Aksakal'ın açıkladığı raporda, eğitimde yaşanan sorunlara vurgu yapıldı.

Eğitim-Sen Bursa Şubesinin yıl sonu değerlendirme raporu şöyle:

"Bir eğitim öğretim yılını tamamladık. Öğrencilerimiz karnelerini aldılar, hepsine bol bol dinlenip, eğleneceği verimli bir tatil diliyoruz. Velilerimize de çocuklarıyla birlikte verimli zaman geçireceklerini ve iyi tatiller diliyoruz.

Eğitim-öğretim yılı büyük sorunlar yumağı içinde tamamlandı. Bursa'da yaşananlar üzerinden değerlendirme yapmaya çalışacağız.

Eğitimde kadrolaşmaya uyarı

Bu yıl LGS sonrası öğrencilerin liselere yerleştirilmesinde tam bir karmaşa yaşandığını biliyoruz. Birçok öğrenci yerleştirmeden dolayı mağduriyet yaşadı. Adrese dayalı sistemde ortaya çıkan hatalar yüzünden kimi öğrenci evinin yanında ki liseye yerleşemedi, adres dışı öğrenciler kayıt edildi. Bazı üyelerimizin çocukları dahil olmak üzere birçok öğrenci velisi bu konuda yaşadıkları sıkıntıları bizimle paylaştılar. Bir taraftan da nitelikli okul uygulamasında yeni sorunlarla karşılaştık. Nitelikli okul olarak ilan edilen okullar daha sonra proje okuluna dönüştürülünce yerleştirilen öğrenci sayısı azaltıldı. Ayrıca proje okul uygulamasında okul yöneticilerin ve öğretmenlerin Bakanlık tarafından İl Milli Eğitim dışında atanması özerk- ayrıcalıklı bir yapının ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu da iş barışı ve kadrolaşmaya yönelik yeni problemlere neden olacaktır.

Okullarda mobbinge maruz kalan öğretmenler 

Bu yıl maalesef birçok okulda aralarında üyelerimizin de olduğu öğretmen arkadaşlarımız yöneticilerin mobbingine maruz kaldı. Bu bazen ders programı üzerinden, bazen sözlü biçimde gerçekleşti. Bu durum iş barışının sağlaması gereken yöneticiler tarafından uygulandığı göz önüne alınınca eğitimciye yakışmayan tavırların ortaya çıktığı görülmektedir.

Bu yıl okullarda sınıf mevcutlarının 45'i aştığını biliyoruz. Özellikle Anadolu liselerine yığılmalar olduğunu gözlüyoruz. Birkaç okul mesleki ve teknik liseye çok az öğrenci kaydının yapıldığını, bazı alanların bu nedenle kapandığını biliyoruz. Meslek liseleri Bursa'da BTSO ile protokol imzaladı. Bu uygulama meslek liselerini yeni bir boyuta dönüştürdü. Öğrencilerimiz sermaye- fabrikalara ucuz işçi olarak sunulacak.
2019 yılında tüm okullarımız tam gün eğitime geçecek denmişken Bursa'da hala birçok okulda ikili eğitim devam etmektedir. Bu okulların tam gün eğitime geçebilmesi için okul binası yapılması gerekiyor. Ancak biliyoruz ki depreme dayanıksız olduğu gerekçesi ile yıkılan okullar bile yapılmadı. Ne zaman yapılacağını da bilmiyoruz. Hala inşaat bile başlamadı. Özellikle aynı binada iki ayrı okulun eğitim-öğretimi hem öğrencilerimiz, velilerimiz hem de öğretmenlerimiz için oldukça zorlaştırmaktadır. Sabah erken saatte derse başlanması, gece geç saatte çıkmak, ulaşım vb. konular oldukça yorucu olmaktadır. Özellikle bu okullardaki öğrenci ve öğretmenlerin karşılaştığı zorlukları çözme konusunda daha kapsamlı bir çalışma yürütülmesini bekliyoruz. Özellikle ulaşım, yemek vb. sorunlar maliyet ve zaman açısından öğrencilere ve velilere yük getirmiştir.

Dernek ve vakıflardan okullarda propaganda

Bu eğitim öğretim yılında da okullarda siyasi ve dini kimliği ile tanınıp bilinen kişilerin seminer, konferans vb. adı altında farklı amaçlara hizmet eden çalışmalar yapıldı. Siyasi ve dini alanda faaliyet gösteren dernek ve vakıfların okullarda kendi amaçlarına uygun ancak milli eğitimin temel amaçlarıyla ters düşen etkinlikler de yapılmaya devam edildi. Bunların protokollere dayanarak yapılıyor. Son olarak okullarda çeşitli vakıf ve cemaatlerin yaz okulu programlarının öğrencilere dağıtıldığını biliyoruz. Ancak bilimsellikten uzak, laiklik ilkesini karşı yapılan her türlü çalışmanın gelecek nesiller üzerinde yaratacağı tahribat ülkemizi daha da karanlığa sürükleyecektir. 

Bazı okullarda giriş-çıkış zillerinin siyasi çağrışım yapan müzikler kullanılmaya devam edildi.

Bursa'da oldukça çok sayıda mülteci öğrenci bulunuyor. Bu çocuklara uyum ve dil eğitimi yapılmadan diğer öğrencilerle birlikte eğitime alınmasının yarattığı bazı sorunlar ortaya çıkmaktadır. Birbirleriyle ilişki kuramayan öğrenciler ve veliler olumsuz etkilenmeler yaşayabiliyor, bu durumda travmatik sonuçlar ortaya çıkmasına neden olabiliyor. 
İlimizdeki okullarda yaşanan her türlü şiddet olaylarına karşı eğitim ile ilgili ve ilişkili tüm kurumların bir araya gelerek bu konuda yapılabilecekler hakkında acil eylem planı oluşturması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için sendika olarak elimizden gelen tüm çabayı göstereceğimizi Milli Eğitim Müdürlüğüne de ilettik. 

Ayrıca "toplumsal cinsiyet eşitliği", " kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet" konularında tüm okullarda bir seminer çalışması yapılması zorunlu hale gelmiştir. Bunun için başta Mili Eğitim ve Uludağ Üniversitesi olmak üzere tüm kurumlarla işbirliği yaparak şehrimizde yaşanan bu olaylara karşı kapsamlı bir mücadele yapılması gerektiğini düşünüyoruz.

Şiddeti önleme, uyuşturucuyla mücadele çalışmaları kapsamında İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının imzaladığı protokolle okul polisleri uygulaması yürütülüyor. Ancak bu kişilerin pedagojik eğitimi olmayan güvenlik güçlerinin doğrudan okulun içinde öğrencilerle bir arada bulunmasının sakıncaları göz ardı edildi. Polislerin okulun dışında güvenliği sağlayacak şekilde bulunmasını sağlayacak yöntemler kullanılması konusunda ki önerilerimiz dikkate alınmadı. 

"Bu bürokrat derhal görevden alınmalı"

Okullarımızda öğrencilere ve öğretmenlere dönük, kendi alanında yaptığı çalışmalarla öne çıkan yazar, düşünür, kültürü insanı gibi kişilerle etkinlikler düzenlenmesi çok önemli. Gerek yerel gerek ulusal seviyede tanınan bu kişilerin öğrencilere ve öğretmenlere tecrübeleriyle katkı sağlayacaklarına inanıyoruz. Bir taraftan da tamamen bir parti propagandası yapılan seminer ve etkinlikler düzenlenerek öğrencilerin ders saatinde zorlanarak katılması sağlanan öğrencilerimiz oldu. 
Öğretmenlik meslek kanunu ile ilgili gündem, yeni ders programları Milli Eğitimin eğitimde reform başlığı ile açıklandı. Bu düzenlemeler maalesef toplumun beklentilerini karşılamaktan çok uzak. Hele ki bir bürokratın öğretmenleri tanımlarken "patinaj yapan araçlar" demesi en basit ifade ile aymazlıktır. Bu bürokrat derhal Milli Eğitimde ki görevinden alınmalı, öğretmenlere hakaret ettiği için suç duyurusunda bulunulmalıdır. 

Bu kadar sorunlar yumağı içinde ki eğitim sistemini hala ayakta ise bunun nedeni öğretmenlerdir. Biz öğretmenler, ekonomik ve sosyal birçok sorunla boğuşmak zorunda olmamıza rağmen, sınıflarda öğrencilerimizin eğitimine canla başla devam ederek işimizi yapmaya devam ediyoruz. Öğretmenliğin ne demek olduğunu bilmeyen kişilerin eğitime yön veren politikalar oluşturması sorunlara ancak kısa zamanlı çözümler sağlar. Temel olarak üretime dayalı sisteme geliştirilemediği sürece bu sorunları aşma şansımız yoktur. Bilimsel, laik, kamusal eğitimi esas alan anadilinde eğitimi geliştiren bir sistem ancak kalıcı çözümler sağlayabilir. Eğitim sen'liler olarak çocuklarımızın, öğrencilerimizin eğitim hakkı için mücadelemizi artırarak sürdüreceğiz."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.