SON DAKİKA
Hava Durumu

Eğitim Sen Bursa: Geleceğimize sahip çıkıyoruz

Eğitim Sen Bursa Şubesi, 'Haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkıyoruz!' başlıklı basın açıklamasında bulundu.

Haber Giriş Tarihi: 17.09.2020 18:56
Haber Güncellenme Tarihi: 17.09.2020 18:56
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Eğitim Sen Bursa: Geleceğimize sahip çıkıyoruz

Eğitim Sen Bursa Şubesi, koronavirüs salgını sürecinin devam etmesiyle eğitim alanında yaşanan zorlukları dile getirmek amacıyla 'Haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkıyoruz!' başlıklı basın açıklamasında bulundu. Eğitim emekçileri, Kent Meydanı'nda bir araya geldi. 

Salgında yüz yüze eğitimden zorunlu olarak uzaklaşılmasının eğitim emekçileri, öğrenciler ve veliler için olumsuz durumları beraberinde getirdiği vurgulanan açıklamada, "Bugün okulların açılıp açılmaması ile ilgili yürütülen tartışmaları takip eden herkes, ülkemizde salgının geldiği aşamayı ve eğitim-öğretim süreçlerine yönelik olası etkilerini kaygıyla takip etmektedir." denildi. 

Basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem, 2020-2021 Eğitim- Öğretim yılında okul öncesi ve birinci sınıf öğrencileri için yüz yüze gerçekleşecek eğitimin seyreltilmiş olarak 21 Eylül tarihinde başlayacağını hatırlatarak, şunları aktardı:

"Eğitim Sen olarak sürecin başından itibaren eğitimin yüz yüze devam etmesi gerektiğini ısrarla vurgularken, uzaktan eğitimin var olan eşitsizlikleri daha da derinleştireceğini belirtmekteyiz. Yüz yüze eğitime geçilmesi için salgının belirli oranda bastırılması, okullarda sağlık riski oluşmasını engelleyecek gerekli tüm önlemlerin alınmasını ve okulların tam güvenli olarak açılması gerektiğini ısrarla vurgulamaktayız. 14 Mart'tan bu yana 6 aydan fazla zaman geçmesine rağmen, MEB, yaptığımız uyarıları dikkate almamış, yüz yüze eğitim için de, uzaktan eğitim için de gerekli hazırlıkları yapmamıştır."

"Özel okullar yüz yüze eğitime geçti"

Okulların açılmasında özel okul ve devlet okullarında farklı uygulamaların yapılmasının öğrenciler arasındaki eşitsizliği derinleştireceğini vurgulayan Erdem, "Uzaktan eğitime erişimde çok ciddi sıkıntılar yaşanırken, öğrencilerin uzaktan eğitime erişimini sağlayacak hazırlıklar yapılmadan atılacak her adımın mevcut eşitsizliği daha da derinleştirmesi kaçınılmazdır. Bazı özel okullarda 8. ve 12. sınıflarda yüz yüze eğitime başlamıştır. Özel okullar yüz yüze eğitime geçerken, MEB'in gerekli hazırlıkları yaparak bunu başaramamasını kabul etmek mümkün değildir." ifadelerini kullandı.

Eğitim Sen, süreçte önerilerini şöyle sıraladı: 

- "Öğrencilerin eğitim ve yaşam hakkı bir bütündür. Öğrencilerin, eğitim ve bilim emekçilerinin sağlığını, yaşamını güvenceye almadan eğitim hakkının güvenceye alınması mümkün değildir.

- Öğrencilerin okula gelip giderken kullandıkları ulaşım araçları önemli oranda sağlık riski oluşturmaktadır. Bu riski ortadan kaldırmak için öğrencilerimiz ve bütün eğitim emekçileri için ücretsiz servis olanağı sağlanmalıdır.

- Okullar açılmadan önce fiziksel mesafe ve hijyen planlaması yapılmalıdır. Devlet okullarında bir sınıfta en fazla 12 öğrenci olacak şekilde düzenleme yapılmalıdır.

- Taşımalı eğitime son verilerek, köy okulları yeniden eğitime açılmalıdır.

- Atıl kamu binaları ve öğrencilerimiz tarafından tercih edilmediğinden boş olan okullar, düzenleme yapılarak buralardan derslikler oluşturulmalıdır.

- Okulların çoğunda temizlik ve hijyen sorunu yaşanmaktadır. MEB'nın bu sorunları ortadan kaldırmak için kaynak ayırmaması ve okulların da kendi bütçesi olmadığı için bu konularda sorunlar yaşanması kaçınılmazdır. Eğitimin ihtiyaçlarının karşılanması için ek bütçe oluşturulmadan atılacak her adımın riski daha da büyütmekten başka bir sonuç vermeyeceği bilinmelidir. Eğitim kurumlarının bütün ihtiyaçları salgın koşullarına göre yeniden güncellenmeli ve bu ihtiyaçların giderilmesi için ek bütçe oluşturulmalıdır.

- Bütün eğitim kurumlarında sağlık birimleri oluşturulmalı, yeterli sayıda sağlık personeli görevlendirilmelidir.

- Okullarda temizlik ve hijyen işlerinde çalışacak personel açıkları kadrolu atama ile karşılanmalı, hijyen ve salgınla mücadele konusunda eğitim almaları sağlanmalı ve salgına karşı koruyucu ekipmanla donatılmaları sağlanmalıdır.

- Okulların yüz yüze eğitime açılmasına, bilim insanlarının önerileri doğrultusunda karar verilmeli, bu durumunda eğitim emekçilerine ve öğrencilere ücretsiz test ve aşı yapılmadır.

- Uygun koşullar sağlandığında yüz yüze eğitim için, önemli oranda öğretmen ihtiyacı olacaktır. Yeterli sayıda öğretmen ataması kadrolu, güvenceli olarak yapılmalıdır.

- Öğrencilerimize ve öğretmenlere uzaktan eğitim için gerekli internet, teknik destek, bilgisayar veya tablet ücretsiz olarak verilmelidir.

- Üniversitelerdeki akademisyen, idari, teknik personel ve memur arkadaşlarımız, esnek çalışmadan yararlanmalıdır.

"Öğretmenlerin emeğinin değersizleştirilmesi kabul edilemez"

Salgında sağlığın kaybedilme riskinin yanı sıra hak kayıplarının da yaşandığını belirten Erdem, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye ekonomisinde son yıllarda, özellikle geçtiğimiz birkaç ay içinde yaşananlar, döviz kurları ve altın fiyatlarındaki ani yükselişler ve TL'deki aşırı değer kaybı, enflasyonun çift hanelerin üzerinde seyretmesi vb. gibi nedenler, sayıları bir milyonu aşkın biz eğitim ve bilim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarını ciddi anlamda olumsuz etkilemiştir. Emeğimizin karşılığı olarak aldığımız maaşla geçimimizi sağlamamız her geçen gün daha da zorlaşmaktadır. Maaşlardaki erime, mutlaka ek zam yapılarak karşılanmalıdır. 

Eğitim emekçilerinin maaşlarını bir yük olarak gören bakanlık, son olarak ders ücretlerimize gözünü dikmiştir. Toplu sözleşmedeki "...Salgın dönemlerinde ders yapılamaması halinde öğretmenler ders görevini yapmış sayılacaktır." ifadesine rağmen, ders ücretlerini ödememenin yolları aranmaktadır. Üstelik uzaktan eğitimin bütün yükünü çeken öğretmenler, dijital ortamda canlı ders anlatırken, yüz yüze eğitim sırasında yaptığı hazırlıktan çok daha fazla hazırlık yaptığı düşünüldüğünde, öğretmenlerin emeğinin ısrarla görülmemesi ve sürekli değersizleştirilmesini kabul etmemiz mümkün değildir."

"Türkiye'nin dört bir yanında fedakârca görev yapan öğretmenleri, eğitim ve bilim emekçilerini mesleğine ve haklarına yönelik saldırılara, ekonomik krizin faturasının sırtımıza yıkılmasına karşı birlikte mücadele etmeye, haklarımıza ve geleceğimize birlikte sahip çıkmaya çağırıyoruz." diyen Erdem, sözlerini şöyle tamamladı:

"Yaşadığımız tüm olumsuzluklara, işimize, ekmeğimize, geleceğimize ve öğrencilerimizin eğitim hakkına yönelik ağır tehdit ve saldırılara, hukuksuz ihraç politikalarına karşı; öğrencilerimizin eğitim hakkı, mesleki saygınlığımız, öğretmenliğin uluslararası standartlara uygun, bilimsel bir anlayışla ele alınması ve tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, sosyal, mesleki, özlük ve demokratik taleplerinin karşılanması için mücadelemizi sürdüreceğiz."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.