SON DAKİKA
Hava Durumu

'Ege adalarına sahip çıkamayanlar mı milliyetçi?'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 94'üncü Kuruluş Yıldönümü'nde yaptığı konuşmada, adı yolsuzluğa karışan eski bakanların aldıkları rüşvetleri açıkladı.

Haber Giriş Tarihi: 09.09.2017 12:01
Haber Güncellenme Tarihi: 09.09.2017 12:01
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
'Ege adalarına sahip çıkamayanlar mı milliyetçi?'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezindeki Parti Meclisi toplantısında yaptığı konuşmada, CHP'nin 94. kuruluş yıl dönümü kutlamaktan dolayı yaşadığı sevinç ve heyecanı dile getirdi.

Ülkenin kurucularının kurduğu bir partinin genel başkanlığını yapmanın ayrıcalığını yaşadığını belirten Kılıçdaroğlu, partisinin kuruluş tarihi hakkında bilgi verdi.

Partisinin, ezilenlerin yanında olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, devlette de liyakata, bilgiye, ahlaka ve adalete önem verdiğini anlattı.

Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan hakkında ABD'de dava açılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, adı yolsuzluğa karışan eski bakanların aldıkları rüşvetleri tek tek açıkladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığındaki heyet, partisinin 94'üncü kuruluş yıl dönümü dolayısıyla, Anıtkabir'i ziyaret etti.

Saat 10:00'da beraberindeki yönetici ve partililerle Aslanlı Yol'dan yürüyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün mozolesine çelenk koyarak, saygı duruşunda bulundu.

'Çağdaş uygarlık hedefinde ilelebet yürüyeceğiz'

Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayan Kılıçdaroğlu, deftere şunları yazdı:

"Büyük Atatürk, Sayın Genel Başkanım. Devrimlerinizin ve Cumhuriyetimizin yılmaz savunucusu olan arkadaşlarımızla birlikte huzurunuzdayız. Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte iki büyük eserinizden biri olarak nitelendirdiğiniz CHP'nin 94'üncü kuruluş yıl dönümünde sizi bir kez daha şükranla anıyor, aziz hatıranız önünde saygıyla eğiliyoruz. İlke ve devrimleriniz, dün olduğu gibi bugün de yolumuzu aydınlatmakta, özgürlük, adalet ve huzur içerisinde yaşamak isteyen dünyadaki tüm mazlum milletlere ilham vermeye devam etmektedir. Karakteri 'Hürriyet ve İstikbal' olan bizler, mazlumların güvencesi , adaletsizliğe uğrayanların gür sesi olarak gösterdiğiniz çağdaş uygarlık hedefinde ilelebet yürüyeceğiz. Ruhun şad olsun"

Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler ardından 2'inci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün kabrine de çelenk bıraktı ve saygı duruşunda bulundu.

'Sevsinler senin milliyetçiliğini sen mi milliyetçisin'

Kemal Kılıçdaroğlu'nun Parti Meclisi Toplantısı'nın açılışı öncesi konuşmasından satır başları şöyle:

"Bugün geldiğimiz nokta hüzün vericidir. Gönül isterdi ki biz de Avrupa Birliği'nin tam üyesi olalım.

Cumhuriyet Halk Partililer devlet yönetiminde liyakata, adalete önem vermişlerdir. Daha önce Atatürk'e suikast düzenleyen kişinin çocuğu büyükelçi oldu. Biz liyakata önem veririz.

Cumhuriyet Halk Partililer 'önce Türkiye' demeyi belleklerine yazarlar. Bizim milliyetçiliğimizi eleştiriyorlar. Milli olduklarını söylüyorlar. Ege adalarına sahip çıkamayanların milliyetçiliği boşunadır. Biz Kıbrıs'a çıktığımızda milliyetçiliğimizi Kıbrıs'ın Beşparmak dağlarına yazdık. Akdeniz'e yazdık biz milliyetçiliğimizi. Bizim milliyetçiliğimiz lafla değil, bizim milliyetçiliğimiz eylemledir. Halkın çıkarlarını koruruz. Bizim milliyetçiliğimiz kafatası milliyetçiliği değildir. 80 milyonu vatanseverlik bağlamında kucaklayan bir milliyetçiliktir. Bizim milliyetçiliğimizi sorgulayanlar Süleyman Şah Türbesi'ni kendi topraklarından kaçıranlardır. Ege Adaları'na sahip çıkamayanlardır. Sevsinler senin milliyetçiliğini sen mi milliyetçisin. Tüm Türkiye için CHP'nin varlığı çok önemlidir. Biz doğruluğun adresiyiz. Biz insan odaklı bir düşüncenin adresiyiz. Bizim haklılığımızı tarih hep göstermiştir. Türkiye'nin onuruyla oynuyorlar bu bizim ağırımıza gidiyor.

'Gazetecilerin hapiste olduğu bir Türkiye'yi kimseye anlatamazsınız'

Biz üreten bir Türkiye istiyoruz. Her bilim insanının özgürce her siyasal partiyi eleştirdiği bir Türkiye istiyoruz. Gözü, ağzı, kulakları kapalı bir Türkiye istemiyoruz. Biz zengin bir Türkiye istiyoruz. Biz yaratılan her artı değerin eşit dağıtılmasını, refahın yükselmesini istiyoruz. Biz adaletin olduğu bir ülke istiyoruz. Biz gazetecilerin özgür olduğu bir Türkiye istiyoruz. Gazetecilerin hapiste olduğu bir Türkiye'yi kimseye anlatamazsınız diyoruz. Türkiye'nin yarı açık bir cezaevine dönmesini istemiyoruz. Elbette tartışmalar ve eleştiriler olacaktır ama eleştirinin haklı ve mantıklı olması lazım. Böyle olursa biz de hatamızı görürüz hepimiz otururuz kendimize çeki düzen veririz.

Biz taşeron işçilere kadro verilmesini istiyoruz. Size kadro verilene kadar ben bunu söyleyeceğim. Emekliye ikramiye verilene kadar, çiftçiye hakkı verilene kadar ben bunu söyleyeceğim.

'Çiftçi borç batağında'

Fındık üreticilerine sesleniyorum. Sizin hakkınızı peşkeş çektiler onlar, sizin cebinizi değil kendilerini düşünüyorlar. Fındık Karadeniz için stratejik üründür. Eğer siz fındıkta hak ettiği ücreti ödeyemezseniz bu adam ne ile geçinecek, çocuklarını askere, üniversiteye nasıl gönderecek? Türkiye kalkındı diyorsunuz iyi de bu kalkınmadan neden köylüye, fındık üreticisine pay vermiyorsunuz? Bu tuzağa hiçbir Karadenizli'nin düşmemesi lazım. Namus sözü veriyorum bütün dünyada fındık fiyatını sadece ve sadece Türkiye belirleyecek. Varsa bir yalanım çıkın söyleyin. Ben doğruları söylediğim için iktidarın hedefindeyim. Çifçisi, esnafı borç batağında. Eğer CHP iktidara gelirse, çiftçinin borçlarını tamamen sileceğim. Faizleri sileceğim. Bunlar faiz lobisine hizmet ediyor vatandaşa değil. Ben bunu söylüyorum diye kızıyorlar. Verdiğim rakam yanlışsa çıkın söyleyin. Söyleyemiyorlar çünkü faiz lobisine hizmet ediyorlar.

'CHP'ye komplo kuracağız diyorlar'

Bizi eleştiriyorlar sabah akşam kızıyorlar 'CHP şunu yaptı' diye. Sanki Türkiye saman ithalatını biz yaptık. Sizin aklınıza gelir miydi Türkiye Cumhuriyeti saman ithalatı yapacak. Bu ayıbı yapacaksınız sonra CHP'yi suçlayacaksınız. Sanki dünyanın en pahalı mazotunu çiftçiye satacaksın sonra ben bunu dillendirdim diye CHP'ye kızacaksın. 'Herkesin sesini kestik. CHP'ye de komplo kuracağız' diyorlar. Biz haktan, adaletten ve hukuktan yanayız. Ne yaparsanız yapın biz konuşmaya devam edeceğiz.

Eski bakanların aldıkları rüşveti açıkladı

Amerika'daki Rıza Sarraf davası konuşuluyor. Ben şimdi size o bakanların isimlerini ve aldıkları rüşvet miktarını tekrar söyleyeceğim.

Zafer Çağlayan 28 seferde 52 milyon dolar rüşvet aldı. 700 milyarlık kol saati ve piyano hariç.

Muammer Güler 10 seferde 10 milyon dolar rüşvet aldı oğlunun kendi boyunda kasalar çıktı.

Egemen Bağış 3 seferde 1 buçuk milyon dolar rüşvet aldı. Bu içlerinde en garibi. Diğerleri çuvalla bu çikolata kutusuyla alıyordu. Kuran'la Allah'ın ayetleriyle dalga geçen kişiyi hala yanında taşıyor. Bu ülkedeki tüm Müslümanlar'a sesleniyorum. Allah'ın kelamıyla Bakara Makara diye dalga geçen adamı yanında tutana destek mi olacaksınız?

Zafer Çağlayan Amerika'ya gitse yargılanacakmış. Bize karşı pis kokular geliyor diyor. Biz Türkiye'de burnumuzu tutuyorduk ya defalarca söyledik 'yapmayın' dedik. Türkiye Cumhuriyeti'nde bakanlık yapmış birinin başka bir ülkede yolsuzluk nedeniyle yargılanması utanç vericidir.

''Herhalde siyaseti bırakacak' dedim'

Geçen gün Erdoğan bir açıklama yaptı. Dedi ki 'Yolsuzluğa bulaşanlarla yollarımızı ayıracağız'. Dedim herhalde siyaseti bırakacak. Meğer partililerine söylüyormuş.

Tayyip Erdoğan'da bir Kılıçdaroğlu hastalığı var. Beni görünce kan beynine sıçrıyor. Çünkü doğruları görmeye tahammül edemiyor. Ben ona sadece ve sadece doğruları söylüyorum. Varsa hatam, yanlışım çıksın söylesin.

Yanlışı görüp de susarsak dilsiz şeytan oluruz. İstiyorlar ki Rıza Sarraf olayı kapansın, taşeron sorunu kapansın, enflasyon kapansın istiyorlar. Bundan dolayı ahlaksızca CHP'yi suçladılar. 15 yıldır iktidarlar. Hangi sorunu çözdüler. Devlet bir kişiye teslim edilemez.

Türkiye'nin bu kadar derdi varken, sizin derdiniz niye CHP? Çıkıp, 'Bu ülkede adalet var' diyemiyorlar. Hangi sorunu çözdüler? Hiçbir sorunu çözmediler, tam tersine yeni sorunlar getirdiler. Devlet böyle yönetilmez, devlet akılla yönetilir, adaletle yönetilir, liyakatla yönetilir, bir kişiye teslim edilmez. Bir kişiye teslim edilen devletler, tarihin çöp sepetinde duruyorlardır."

'Cesaretin varsa çıkarsın karşımıza'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Kemal Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:

"Benimle hesaplaşmak mı istiyorsun Sayın Erdoğan? Gayet basit. Söyledim, yine söylüyorum. Senin televizyon kanalında, senin gazetecilerin önünde oturalım iki medeni insan gibi konuşalım. Cevap bile veremedi, çekiniyor, korkuyor, cesur değil... Konuları önceden sen belirle, o konuları tartışalım medeni insan gibi. "

Kılıçdaroğlu, "Biz buradayız. Cesaretin varsa çıkarsın karşımıza, öyle uzaktan maval okumanın anlamı yoktur. Millet, televizyonda kim yalan söylüyor, kim doğru söylüyor onu görür, gözlerinden anlar." dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.