SON DAKİKA
Hava Durumu

'Dışarıda olsaydım sonuçlar daha farklı olurdu'

Tutuklu bulunan HDP'nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, iktidar bloğunun yürüttüğü seçim kampanyası için, "Siyasetin ve etiğin, hiçbir dönemde alınmadığı kadar ayaklar altına alındığı bir seçim kampanyası yaşanıyor" ifadesini kullandı. Demirtaş seçim sonuçları için ise, "AKP-MHP bloğunun, halk tarafından sandıkta ağır bir şekilde cezalandırılacağını düşünüyorum" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 25.03.2019 17:22
Haber Güncellenme Tarihi: 25.03.2019 17:22
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
'Dışarıda olsaydım sonuçlar daha farklı olurdu'

İki yıldan fazla süredir Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş, bianet'ten Evrim Kepenek'in mektupla gönderdiği sorulara yanıt verdi. Demirtaş, "siyasetin ve etiğin hiçbir dönemde bu kadar ayaklar altına alınmadığını" ifade ederek, "Bunun adı siyaset falan da değildir" dedi. Tutuklu olduğu süre içinde yapılan seçimler ve referandumda dışarıda olması halinde sonuçların farklı olacağını söyleyen Demirtaş, "Ben ve arkadaşlarım bu amaçla atıldık hapse." ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş yerel seçimlerden açlık grevlerine, resimden, edebiyat ve sanata kadar geniş bir yelpazede görüşlerini paylaştı.

İşte Evrim Kepenek'in Demirtaş'la yaptığı mektuplu röportajdan bir bölüm:

- Karadeniz'den Ege'ye kadar Türkiye'nin pek çok ilinde sevilen bir HDP'li oldunuz. Sizce bunun nedeni nedir?

Bunun cevabını beni sevenler verebilir ancak. Ama sevgimizin karşılıklı ve samimi olduğunu söyleyebilirim.

- 2015 genel seçimlerinde Muğla mitinginizde, "Ahmet Kaya'yı gizli gizli dinlediğiniz gibi Selahattin Demirtaş'ı da dinlediğinizi biliyoruz" gibi bir pankart vardı. Sizce de, size hem çok kızıp hem de gizlice izliyorlar mı?

Bana kızanların beni izlediklerini sanmıyorum. İzleselerdi kızmazlardı. Kızanlar, beni tam izlemeden önyargı sahibi olanlardır. Onlara saygı duyuyorum. Herkes beni izlemek veya sevmek zorunda değil. Ama oy vermeyi düşünmeyen milyonların izleyip sevdiğini biliyorum. Kimi gizli (platonik :)) kimi açıktan sevip izliyor halen.

'DIŞARIDA OLSAM SONUÇLAR FARKLI OLACAKTI'

- Geçenlerde politikacı Nesrin Nas, "Demirtaş'ı çok özledik" gibi bir tweet attı. Sosyal medyada, "Demirtaş olsaydı her şey farklı olurdu" minvalinde yorumlar yapılıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

Ben de tüm dostları özledim elbette. Dışarıda olsaydım referandum dahil tüm seçimlerin sonuçları farklı olacaktı. Zaten ben ve arkadaşlarım bu amaçla atıldık hapse. HDP ise elinden gelenin en iyisini yapıyor. Fedakârca bir mücadeleyle, baskılara rağmen dimdik ayakta duruyor. Ortada ciddi bir başarı da var. Bu yönüyle, hepimiz bunu görmeli ve emeğe saygı duymalıyız.

"ÇOCUKLARI BİLE BUNLARDAN UTANACAK"

- Ana akım medya ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Ana akım medya diye bir şey yok artık. Hepsi havuzun, hatta kanalizasyonun dibindeler. Bence ne izleyin ne de okuyun bunları. Çok mecbur kalırsanız da burnunuzu kapatarak azıcık izleyin. Bu dönemin tetikçi medya şaklabanları, ileriki yıllarda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından sürekli, "yılın laleleri ödülü" ile "onurlandırılacaklardır" eminim. Çocukları bile bunlardan utanacak. Çocukları bile bunlardan utanacak. Ve maalesef, çok uzun yıllar boyunca sağlıklı ve güçlü bir medyanın oluşması imkânını da tahrip etmiş olarak silinip gidecekler. Allah affetmesin bunları, günahları çok çok büyük.

- Yerel seçimlere giderken Türkiye'nin atmosferini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Siyasetin ve etiğin, hiçbir dönemde alınmadığı kadar ayaklar altına alındığı bir seçim kampanyası yaşanıyor. Bunun adı siyaset falan da değildir. Sınırsızca yalan, iftira, tehdit ve hakaretlerle oy toplamaya çalışmanın nesine siyaset diyebiliriz ki? Yapılanlar çok ayıp ve ucuz. İlkesizlik. Manipülatif söylemler ve kara propagandalar korkunç bir kutuplaşmaya yol açıyor. Zaten kapanması zor yaraları iyice kanırtıp kanatıyorlar. Bu şekilde seçim kazansan bile toplumun bağrına rüzgâr ekmiş olursun. Ancak toplumun ekseriyetinin bu yalanlardan ve kamplaştırma siyasetinden artık bıkıp usandığını görüyoruz. Hiç kimse bu düşmanlaştırma politikasının kucağına düşmemelidir. Ülke hepimizindir ve barış içinde, huzur içinde yaşamanın yolunu bulacağız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

'DAHA AĞIR BASKILARA HAZIRLIKLI OLUNMALI'

- Avrupa Birliği süreci gibi konular yeniden demokratikleşmeye neden olabilir mi?

Girdiği kabın şeklini almakta zorlanmayan pragmatizm esaslı ve omurgasız bir siyasetin nereye evrileceğini kestirmek zor. Ama herkesin daha ağır baskılara hazırlıklı olmasında yarar var.

- Seçim sonuçları ne olur sizce?

Az önce belirttiğim sosyo-psikolojik ortamın yanında, bir de dibe vurmuş ekonomi gerçeği var. Seçim sonuçlarını çok net bir şekilde ekonomi ve demokraside yaşanan kötü gidiş belirleyecek. AKP-MHP blokunun, halk tarafından sandıkta ağır bir şekilde cezalandırılacağını düşünüyorum.

- Cezaevinde olmasaydınız şu anda politik anlamda nerede olurdunuz?

Kehanette bulunmak gibi bir niyetim yok ama nerede mücadele varsa orada olurdum. Şimdilik zindanlarda mücadele var ve buradayım.

- Politik anlamda, kendinizi 10 yıl sonra nerede görüyorsunuz?

İş başvurusu görüşmesinde gibi hissettim. ???? Politik olarak bir yerlerde olma gibi bir derdim hiç olmadı. Hayata karşı durduğum yeri ve çizgiyi korumaya gayet ediyorum sadece. Siyasi kariyer arayışı, hırsı, çabası olan biri değilim ki. Mümkünse parti siyaseti ve seçilmişlik görevlerinden uzak bir yerde mücadele etmeyi tercih ederim. 10 yıl değil, 100 yıl daha yaşasam ezilenlerin, sömürülenlerin, ötekilerin içinde, yanında olmaya devam edebilmişsem yeterlidir benim için.

'16 ŞARKI SÖZÜ YAZIP BESTELEDİM'

- İçeride sanatçı kimliğiniz de öne çıktı. Bir değil birçok Demirtaş'la karşılaştık. Bunu nasıl başardınız? Yeni sanat projeleri var mı?

Siyasetçi kimliği bana biraz da mecburiyetten yakıştırıldı. Ben esasında, insan hakları savunucusu bir avukatım. Sanat ve edebiyata da siyasetten fazla ilgi duyuyor ve anlam biçiyorum. Siyasetin nobranlığını, çirkinliğini ancak sanat ve edebiyatla törpüleyebilirsiniz. Ben bütünlüklü bir insan olmaya çabalıyorum; iyi bir siyasetçi olmaya değil. Sanatı da edebiyatı da insan hakları alanını da siyasetten çok seviyor ve daha anlamlı buluyorum. Hepsi için de çok çalışmak ve yüreğini ortaya koymak, hesapsız, çıkarsız bir yaklaşım sergilemek gerekiyor. Yoksa güzel üretimler yapamazsınız. Benim yaptıklarımın güzel olup olmadığına da sonuçta halk karar veriyor. "Güzel olmuş" denilince de bayramlık çocuklar gibi seviniyor ve motive oluyorum. Bir şeyleri ne pahasına olursa olsun başarmaya değil güzel yapmaya, güzel olmaya çalışıyorum. Şu ana kadar 16 şarkı sözü yazıp bestelerini yaptım. Bir ikisini siz dışarıda dinlediniz ama ben o kayıtları henüz dinleyemedim.

RÖPORTAJIN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.