ÇGD Bursa: Hukuksuzluğa son verin!

Odatv Sorumlu Haber Müdürü gazeteci Barış Terkoğlu ve gazeteci Hülya Kılınç'ın tutuklanmasının ardından Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan da Libya şehidi MİT mensubunun cenaze görüntülerinin yer aldığı haberi yayınladıkları gerekçesiyle tutuklanmıştı.

Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi, 'GazetecilikSuçDeğildir' etiketiyle açıklama yaparak, gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi. 

Açıklamada, "Türkiye yıllar sonra bir kez daha uluslararası kamuoyu önünde haberciliği halk adına denetleme bilinciyle yapanların hedef alındığı, gerçekleri açığa çıkaranların yargılandığı bir süreçle karşı karşı" denildi.

Odatv Haber Müdürü ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve gazeteci Hülya Kılınç, daha önce İYİ Parti milletvekili Ümit Özdağ'ın Meclis'teki basın toplantısıyla kimliğini açıklanan ve birçok medya kuruluşunda yer alan istihbarat görevlisinin cenaze töreni ile ilgili yayınlanan haber nedeniyle tutuklandığının belirtildiği açıklamada, "Odatv internet sitesi, 1. Yargı Paketi'ndeki düzenlemeye göre, "internet sitelerine yönelik verilen erişime engelleme kararlarında yalnızca ilgili içeriğin engellenmesi" gerektiği halde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun idari tedbir kararı ile tamamen erişime kapatıldı. Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik ve Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser ile Yeniçağ Yazarı Murat Ağırel aynı gerekçelerle tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tüm bu yaşananlar bizlere gösteriyor ki Türkiye tarihi bir tekerrür yaşıyor." ifadeleri kullanıldı.

"Toplumun geneline gözdağı veriliyor"

Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
"Bugün gazetecilere yönelik gözaltılar üzerinden, toplumun geneline gözdağı veriliyor.
İsimler değişiyor, Cemaat-Siyaset -Ticaret üçgenini ifşa edenlerin uğradığı hukuksuzluk değişmiyor.
Her dönemde bedel ödeyen yine aydınlanma penceresinden bakanlar oluyor.
Kirli savaş siyasetinin bir uzantısı olarak basına yönelik sindirme, yıldırma ve baskı politikalarının devamı olarak görülen bu kararlara rağmen bizler barışı, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve ifade özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Antidemokratik bir toplum yaratmak isteyenlerin baskılarını tanımıyoruz.
Geçmişte olduğu gibi bugün de altını çizerek söylemek isteriz ki;
Karanlığa karşı aydınlanma savunucularını korkutamayacaksınız!
Neyin intikamını aldığınızı biliyoruz.
Gazeteciler üzerindeki sindirme çabalarınızı kabul etmiyoruz!
Yıldıramayacaksınız!
Diz çöktüremeyeceksiniz!
Bu süreç de günün birinde geride kalacak.
O gün...
Gerçekleri açığa çıkaranların yargılanmasına neden olanlar bu süreç geride kaldığında tarihin çöplüğünde, çarpık vicdanlarıyla baş başa kalacak.
Hukuksuzluğa son verip, meslektaşlarımızı derhal serbest bırakın!"