SON DAKİKA
Hava Durumu

Bursa Barosu: AYM emsal bir karar vermiştir

Bursa Barosu, AYM'nin 'Çocuklar Ölmesin' dediği için hapis cezası alan öğretmen Ayşe Çelik'e ilişkin ihlal kararının emsal kabul edilmesini istedi. Barodan yapılan açıklamada, "Anayasa Mahkemesi, terör örgütü propagandası suçu ve ifade özgürlüğü açısından geç de olsa önemli ve emsal bir karar vermiştir" ifadeleri kullanıldı.

Haber Giriş Tarihi: 11.05.2019 17:59
Haber Güncellenme Tarihi: 11.05.2019 17:59
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Bursa Barosu: AYM emsal bir karar vermiştir

Öğretmen Ayşe Çelik'e 2016 yılında telefonla bağlandığı televizyon programında 'Çocuklar Ölmesin' dediği için 'Terör örgütü propagandası yapmak' suçlamasıyla verilen 1 yıl 3 ay hapis cezası verilmişti. Anayasa Mahkemesi Ayşe Çelik'e verilen cezanın iptaline karar verdi.

Bursa Barosu, AYM'nin bu kararına yönelik destek açıklaması yaparak, kararın emsal teşkil ettiğini ve aynı durumdaki diğer kişilere de uygulanması gerektiğini bildirdi.

Bursa Barosu'ndan yapılan açıklama şu şekilde:

"Bilindiği üzere 2016 yılında telefonla bağlandığı bir televizyon programında yalnızca 'Çocuklar Ölmesin' dediği için hakkında 'Terör örgütü propagandası yaptığı' iddiası ile dava açılan ve kamuoyunda "Ayşe Öğretmen" olarak tanınan Ayşe Çelik hakkında mahkeme tarafından AİHM kararlarına aykırı bir şekilde 1 yıl 3 ay hapis cezası verilmişti. Bu süreçte anne olan Ayşe Çelik'in cezasının infazı 2 kez ertelenmiş, akabinde Ayşe Öğretmen cezaevine girmişti. Cezaevine girdikten sonra cezası bir kez daha ertelenerek tahliye olan Ayşe Çelik hakkında Anayasa Mahkemesi 'Tedbir kararı' verilmesi istemlerini reddetmiş, Ayşe Çelik cezasının infazı için tekrar cezaevine konulmuştu.

Anayasa Mahkemesi, başvurusundan 2,5 yıl sonra 09/05/2019 tarihinde Ayşe Çelik hakkında verilen ceza ile Anayasa'nın 26. maddesiyle güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine yönelik kararının ardından Ayşe Çelik tahliye edildi.

Anayasa Mahkemesi, terör örgütü propagandası suçu ve ifade özgürlüğü açısından geç de olsa önemli ve emsal bir karar vermiştir. Mahkeme kararında "...Başvurucu konuşmasında, Türkiye'nin doğu ve güneydoğusunda yaşanan ölümler konusunda toplumda bir farkındalık oluşturmayı amaçlamış; programa katılan sanatçıların yaşananlara sessiz kalmamasını istemiştir. Başvurucu; çatışma bölgelerinde yaşananların medya organlarınca farklı aktarıldığını, çatışmalardan etkilenen kadın ve çocukların yaşadığı sıkıntılardan toplumun haberdar olmadığını ileri sürmüştür. Başvurucu, esas itibarıyla sebebi her ne olursa olsun çatışmaların durdurulması için kamuoyu oluşturulması çağrısında bulunmaktadır. Söz konusu konuşmanın kamu yararına ilişkin sorunlara yönelik olduğu konusunda hiçbir tereddüt bulunmamaktadır. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun sözlerini terörün övülmesi, terörizme destek gösterisi, şiddet kullanımına veya silahlı direnişe ya da başkaldırıya doğrudan veya dolaylı teşvik olarak nitelendirmemiştir. 'Toplumsal ve siyasal ortama veya sosyoekonomik dengesizliklere, etnik sorunlara, ülke nüfusundaki farklılıklara, daha fazla özgürlük talebine veya ülke yönetim biçiminin eleştirisine yönelik düşüncelerin devlet yetkilileri veya toplumun önemli bir bölümü için rahatsız edici olsa bile açıklanması, yayılması, aktif, sistemli ve inandırıcı bir şekilde başkalarına aşılanması, telkin ve tavsiye edilmesi ifade özgürlüğünün koruması altındadır.' şeklindeki gerekçelerle, müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı sonucuna ulaşılmış, Anayasa'nın 26. maddesiyle güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetmiştir.

Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararının ardından 'çocuklar ölmesin' dediği için hukuka aykırı bir şekilde cezalandırılan Ayşe Çelik tahliye edilmiştir ancak, bugün ülkemizde halen yalnızca ifade ve düşünce yayma, açıklama özgürlüğünü kullandıkları için yargılanan, tutuklanan, haklarında dava açılan onlarca avukat, gazeteci, aydın, yazar ve toplumun her kesiminden yurttaşımız bulunmaktadır. Toplumu kutuplaştırarak şiddete açıkça çağrı yapanlar yargılanmazken, hemen hemen her muhalif görüş açıklayan cezalandırılmak istenmektedir. Barış Akademisyenleri hakkında açılan davalar ve verilen cezalar, kısa bir süre önce Cumhuriyet Gazetesi yazarlarının yargılandığı davada verilen mahkumiyet kararları ile en son Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi üyelerinin yargılandığı davada verilen cezalar bunun son örnekleridir.

İfade ve düşünceyi yayma özgürlüğü, demokratik toplumun temelini oluşturmaktadır. Anayasamız ve AİHS ile güvence altına alınmıştır. İfade özgürlüğü çoğulcu demokrasilerde vazgeçilemez ve devredilemez bir niteliğe sahiptir. AİHM'nin ve Anayasa Mahkemesi'nin ifade özgürlüğüne ilişkin vermiş olduğu önceki kararları ile son olarak Ayşe Çelik hakkındaki emsal karar da dikkate alınarak tüm yargı organlarını; demokratik haklarını ve ifade özgürlüğünü kullandıkları için yargılanan yurttaşlarımızın yargılamalarında insan hakları ve evrensel hukuk ilkelerini gözeterek hukuka uygun davranmaya davet ediyoruz."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.