SON DAKİKA
Hava Durumu

Bakan Yılmaz'dan 'öğretmen alımı' açıklaması

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, aylardır yapılacak olan öğretmen atamasıyla ilgili, "Öğretmen ihtiyacımızı karşılamak üzere önümüzdeki ay duyurusuna çıkacağız. 20 bin öğretmen alımını gerçekleştireceğiz." dedi.

Haber Giriş Tarihi: 04.01.2018 18:55
Haber Güncellenme Tarihi: 04.01.2018 18:55
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Bakan Yılmaz'dan 'öğretmen alımı' açıklaması

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Bursa'nın merkez Osmangazi ilçesine bağlı Elmasbahçeler Mahallesi'nde, 5'i hayırseverler tarafından yaptırılan 18 eğitim kurumunun hizmete açılması nedeniyle Salih Şeremet Ortaokulu'nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Başbakan Binali Yıldırım'ın talimatı doğrultusunda daha kaliteli bir eğitimi çocuklara sağlamaları gerektiğini vurgulayarak, "Değişmez hedefimiz; kaliteli bir eğitim ve fırsat eşitliğini herkese eğitimde sağlamamız lazım. Kaliteli eğitim diyoruz ama ikili eğitimde kaliteli eğitimi verebilmek, sağlayabilmek mümkün değil. O halde ne yapmak lazım? İkili eğitimi ortadan kaldırmak lazım." diye konuştu. 

Yılmaz, bir ülke için yapılabilecek en önemli, katma değeri en yüksek olan yatırımın eğitim yatırımı olduğunu, bu anlayışla ülke genelinde yaklaşık 60 milyar liralık, Bursa'da da 1,5 milyar liraya yaklaşan eğitim yatırımı gerçekleştirdiklerini bildirdi. 

"Kızlarımızın yüksek öğretimde okullaşma oranı erkeklerden daha fazla"

AKP'nin iktidara geldiğinde ortalama eğitim süresinin 5,5 yıl olduğunu, şimdi ise 8 yıla yükseldiğini belirten Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık. Bir de okul öncesi eğitimi de yaygınlaştırıyoruz. Allah nasip ederse önümüzdeki yıldan itibaren eğitimin her kademesinde okullaşma oranının ve ortalama eğitim süresinin arttığını göreceğiz. 15 yaş üzeri okur yazar oranı 2002'de yüzde 85,1 idi. Şimdi 15 yaş ve üzerinin yüzde 95'i okur yazar. Genel okullaşma oranı 2002'de yüzde 62 iken şimdi yüzde 82'nin üzerine çıktı. Bir de bu sıralarda 'Kızları erken evlendiriyorsunuz. Dolayısıyla kızlar okuldan alınıyor' diye yanlış algıyı ileri sürenler, iddia edenler var. Bunun da doğru olmadığını açıkça belirtmek isterim. 2002'de kızlar için okullaşma oranı yüzde 88 idi. Bugün ilkokullarda yüzde 91, ortaokullarda yüzde 95. Yine 2002'de kızlar için okullaşma oranı orta öğretimde yüzde 42 iken bugün yüzde 82. Yüzde 100'den daha fazla artırmışız. Yüksek öğretimde kızların okullaşma oranı 2002'de yüzde 12 idi şimdi oranı yüzde 44. Türkiye'yi bu duruma getirenler, yüzde 12 eğitim imkanı sağlayanlar şimdi bizi eleştiriyorlar. Dolayısıyla eleştiriler doğru değildir. Kızlarımızın yüksek öğretimde okullaşma oranı erkeklerden daha fazla. Erkeklerde bu oran yüzde 40. Önümüzdeki dönemde çok daha iyi yerlere geleceğiz."

Yılmaz, Diyarbakır'da 5 yaş için okullaşma oranının yüzde 95, Hakkari'de yüzde 90, Erzincan'da ise yüzde 99 olduğunu vurguladı. Yılmaz, "Bursa'da da yüzde 64'ün üzerinde. Önümüzdeki dönemde yüzde 90'a yaygınlaştırdığımızda o zaman 4 yaşı da alacağız. 4-5 yaş okul öncesi eğitimde okullaşma oranını yüzde 90'a çıkardığımızda Türkiye'nin geleceği çok daha aydınlık olacaktır." dedi.

"20 bin öğretmen alımını gerçekleştireceğiz"

Bu yıl, belirlenen pilot okullarda yaklaşık 130 bin öğrenciye haftada 15 saat yabancı dil eğitimi verildiğine dikkati çeken Yılmaz, ilerleyen yıllarda bunu yaygınlaştıracaklarını aktardı.

Özel yetenekli çocuklara Bilim Sanat Merkezlerinde (BİLSEM) eğitim verildiğine değinen Yılmaz, "Bunlar için özel bir okul uygulaması yoktu. Bu yıl ilk defa BİLSEM sınavları esas alınarak 30 orta okuldan ve 30 liseden 60 öğrenciyi bir araya getirerek İstanbul'da bir araştırma okulu kurduk. Önümüzdeki yıldan itibaren bu okulları Ankara'da, İzmir'de ve ihtiyacı olan diğer illerde yaygınlaştıracağız. Her kimin eğitim bakımından her ne ihtiyacı varsa onu karşılayacağız." diye konuştu.

Bakan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Bugün her 3 öğretmenden 2'sinin ataması bizim dönemimizde gerçekleştirildi. Özlük haklarını da kısmen iyileştirdik. Haftada 15 saat ek dersle birlikte 2002'de öğretmenimize verilen toplam aylık 635 lirayken bugün 4 bin liraya yaklaşmış durumdadır. 2002'deki dolar karşılığı 380 doların altıydı, şimdi ise kura göre 940 ile 950 dolar civarında. Yine öğretmen ihtiyacımızı karşılamak üzere önümüzdeki ay duyurusuna çıkacağız. 20 bin öğretmen alımını gerçekleştireceğiz. Yeni öğretmenlerimizle birlikte eğitim ailemizi daha da güçlendirip 18 milyon evladımıza, 7 milyon 700 bin de üniversitede var, toplam 25 milyon evladımıza hak ettikleri nitelikli ve kaliteli eğitimi vereceğiz."

'Derslik başına düşen öğrenci sayısı 36 iken 24'e düştü'

Yılmaz, AKP İl Başkanlığında yaptığı konuşmada, eğitim şartlarını geliştirmek için mevcut okulları yenilediklerini ve yeni okullar yaptıklarını söyledi.

Son dönemde 282 bin derslik yapıldığını belirten Yılmaz, "Türkiye'de derslik başına düşen öğrenci sayısı 36 iken 24'e düştü. Türkiye'de 28 öğrenciye 1 öğretmen düşerken, şimdi 17-18 öğrenciye bir öğretmen düşüyor. Bazı meslek okullarında 12-13 kişiye bir öğretmen düşüyor." diye konuştu.

Türkiye'de ikili eğitimin tamamen kaldırılacağını dile getiren Yılmaz, Türkiye'nin 58 bin derslik ihtiyacının 45 bininin şu an yapıldığını, kalan 13 bin derslik ihtiyacının devlet-millet gayretiyle ilerleyen dönemlerde giderileceğini anlattı.

Yılmaz, öğretmenlerin ve öğrencilerin eğitimden memnun olduğunu öne sürerek, "Öğretmenlere, 'Öğretmen olmasaydınız ne olurdunuz?' diye sorun. Alacağınız cevap, 'Yeniden öğretmen olurdum." ifadesini kullandı.

"Türkiye'de her 4 kişiden 1'i öğretmen olmak istiyor"

OECD ülkelerinde "Kim öğretmen olmak ister?" diye bir anket çalışması yapıldığını aktaran Yılmaz, şunları kaydetti:

"Yüzde 2-3 gibi oranların çıktığı ülkeler var. Mesela Rusya'da 15 yaş üzerinde yüzde 2 gibi bir oran çıkıyor. Türkiye'de ise 100 kişiden 25 kişi. 'Kim öğretmen olmak ister?', 'Who wants to become a teacher?' diye. Bunda, Türkiye birinci. Türkiye'de her 4 kişiden 1'i Türkiye'de öğretmen olmak istiyor. Bu yeni yayınlandı, OECD'den. Genelde Türkiye aleyhine, negatif bir şey olduğunda hemen uluslararası raporlar bunu söylüyor. Burada iyi bir olgu var. OECD ortalaması yüzde 5 iken bizde yüzde 25. Yayınladığımız 'Öğretmen Strateji Belgesi'ndeki bir unsur da öğretmenin toplumdaki algısını daha da iyileştirmek. İşte toplumda öğretmenlik algısının çok iyi olduğunun göstergesi budur."

Yılmaz, 10. Kalkınma Planı'nda eğitimle ilgili alt komisyon raporlarında "eğitime harcanan kaynağın OECD ülkelerinin ortalamasına yaklaştırılması" diye bir tavsiye kararı olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:

"OECD ülkelerinde eğitime harcanan miktar yüzde 5,2. Türkiye şu anda milli gelirden yüzde 6,2'sini eğitime harcıyor. Ben, gerçek rakamın bunun da üstünde olduğunu düşünüyorum. Geçmişte OECD ülkelerinin gerisindeydik. Avrupa'da bizden daha fazla, iddiayla ve bilerek söylüyorum; eğitime bizden daha fazla ayıran hiçbir ülke yok. Bu sefer 'Bunu doğru yere mi harcıyorsunuz?' deniyor. Bu kaynağın yüzde 80'ine yakını öğretmenlere. Öğretmen, eğitimin en önemli yatırımı, unsurudur. Kitap, derslik, akıllı tahta olmasın ama öğretmen varsa ders yapılır. Öğretmen varsa sıcak hava olması kaydıyla kırsala da çıkılabilir. Harman yerine de götürüp öğretmen ders anlatabilir. Akıllı tahta, kitap, her şey var ama öğretmen yoksa ders işlenmez."

"Eğitim, eleştirisiz olmaz"

Eğitim alanında hizmetlerin eskiye oranla kat kat arttığına dikkati çeken Yılmaz, "Avrupa'dan her alanda ileriyiz ama bir alanda gerideyiz. O da okul öncesi eğitimdeydi. Şimdi 5 yaş için okullaşmada yüzde 90'ları yakalıyoruz. Gelecek yıl, 4-5 yaş için yine bu rakamı hedefleyeceğiz. 2015'te yayınlanan Milli Eğitim Bakanlığı Stratejik Belgesi'nde, 2019'da 5 yaş için okul öncesinde okullaşma oranının yüzde 90 hedef konulmuş. Hedefi yakalarız. Bunun çoğunluğunu da son 2 yılda başardık." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin her alanda iyi bir noktada olduğunu ifade eden Yılmaz, "Eğitimde eleştiriler var ama eğitim eleştirisiz olmaz. Her dönemde var. Dünyanın neresine giderseniz gidin eğitimle ilgili mutlaka eleştiri var. Eleştiri, eğitimin kötü olduğunu göstermez." dedi.

Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi gelmiş birisi, 'Türkiye, çağın ihtiyaçlarını karşılayamıyor.' diyor. Doğru değil. Çağın ihtiyaçlarını karşılayamasa Türkiye, 2002'de toplam milli gelir açısından İsveç, İsviçre, Hollanda'nın gerisinde, şimdi ise İsveç, İsviçre, Hollanda'nın önünde. Hatta satın alma gücü paritesi bakımından Hollanda'nın 2, diğer ülkelerin de herhalde 3 kat önündeyiz. Bu, eğitim olmadan olmaz, ileri gitmez. Türkiye'de bu dönemde en iyi giden şeylerden biri eğitim. Bunu içeridekiler eleştiriyor. Eleştirildiği zaman hiç kimse kalkıp benim gibi savunmuyor. Eğitimi savunmayınca herkes, 'Bu gerçek mi?' diyor. Bugün Türkiye'de ne başarı varsa arkasında eğitim var, ne eksiklik varsa onun da arkasında eğitim var. Eksikleri gidermenin yolu da eğitimden geçiyor."

Konuşmanın ardından AKP Bursa İl Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı Mustafa Sayılgan, Yılmaz'a hediye takdim etti. Yılmaz da Sayılgan'a öğrenciler tarafından yapılan bir tablo hediye etti.

Bakan Yılmaz, Bursa Valisi İzzettin Küçük ve BursaBüyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ı da ziyaret etti.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.