SON DAKİKA
Hava Durumu

'Afrin'i seçimin reklam seti haline dönüştürdüler'

İYİ Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, 1974'teki Kıbrıs Barış Harekatı'nın ne Ecevit ne de Erbakan tarafından iç siyaset malzemesi haline getirilmediğini belirterek, "Bugünkü siyasi iktidar Afrin'i seçimin, parti kongrelerinin reklam seti haline getirdiler." dedi.

Haber Giriş Tarihi: 11.03.2018 19:21
Haber Güncellenme Tarihi: 11.03.2018 19:21
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
'Afrin'i seçimin reklam seti haline dönüştürdüler'

Merinos AKKM Osmangazi Salonu'nda gerçekleştirilen İYİ Bursa 1. Olağan İl Kongresi'nde Divan Başkanlığı yapan Aytun Çıray, salondaki katılım ve coşkudan iktidar işareti aldığını söyleyerek, "Bu devletin yeniden inşa edilmesi lazım. İYİ Parti olarak Meral Akşener'in cumhurbaşkanlığında parlamenter sistemi bir kardeşlik anayasası ile kurmaya söz veriyoruz." diye konuştu.

Konuşmasına, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın dinin güncellenmesine ilişkin sözlerine göndermede bulunarak başlayan İYİ Parti Genel Sekreteri Aytun Çıray, "Bizim güncelleştirecek dinimiz yok. Siz kendinizi güncelleyin. Gündemi değiştirmek istiyorsunuz anlıyorum da, çok fazla ileri gittiniz." diye konuştu.

AKP iktidarının iç ve dış politikasına yönelik eleştirlerde bulunan Aytun Çıray, "İktidar Türkiye'yi bir satranç tahtasına çevirdi. 'Eyy Amerika' dediklerine bakmayın. Yanyana geldiklerinde kuzu gibiler. Rehin bunlar rehin." dedi. Suriye'deki rejimin Türkiye'nin milli meselesi olmadığını dile getiren Çıray, "Suriye bu noktaya getirilmeseydi bugün Afrin'i konuşuyor olmayacaktık. Elbette Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yanındayız ancak siyasi iktidarlar verilen şehit sayısı ile değil, yaşattıkları insan sayısı ile övünürler." ifadelerini kullandı.

2002 yılında AKP iktidara geldiğinde terörden ölen insan sayısının 14'e düştüğüne dikkat çeken Çıray, şunları söyledi:

"Öcalan yakalanmış, PKK terörü bitmişti. Türkiye'nin elinde büyük bir fırsat varken, yeniden büyük bir siyasal sosyal ve ekonomik hamle yapmak varken, bir süreç başlattılar. Adına kimi zaman 'barış', 'kardeşlik' en sonunda da 'çözüm süreci' dediler. Bu süreçte dışarıda ne kadar PKK'lı varsa içeri girmesine izin verdiler. Güvenlik güçleri, kaymakam ve valilere 250 kez sordu. Verilen cevap, 'Başınızı öbr tarafa çevirin' oldu. Oralarda hendekler kazıldı, yerleşildi. Baktılar ki oy kaybediyorlar, çözüm sürecine son verdiler. PKK'yı dışarı çıkarmak adına oradaki suçsuz vatandaşlarımızın evini barkını yıktılar."

Suriye politikasında büyük hatalar yapıldığına dikkat çeken Çıray, "2002'de öyle bir Türkiye teslim edildi ki, iki ülke sınırındaki mayınları kaldırmayı tartışıyorduk. Suriye ile ortak toplantılar yaptık, vizeler kaldırıldı. Peki ne oldu da bir gün uyandık Esad oldu Esed. ABD bu arkadaşa, 'seni İhvan'ın lideri yapacağız' dedi. Nasıl olacak bu peki. Suriye'ye dalacağız. Sonra buraya geldik. Suriye'nin rejimi Türkiye'nin milli meselesi değildir. Siz Türkiye'ye demokrasi getirdiniz de şimdi Suriye'ye mi getireceksiniz, dedim. Bunların bulaştıkları Suriye bataklığı olmasaydı bugün Afrin'i konuşuyor olmayacaktık. Dağıttıkları Suriye olmasaydı bugün milli güvenliği tartışıyor olmayacaktık. Biz Türk Ordusunun yanındayız, Mehmetçiğin yanındayız. Siyasi iktidarlar verdikleri şehit sayısı ile değil, yaşattıkları insan sayısıyla övünürler." dedi.

Aytun Çıray, sözlerine şöyle devam etti:

"Rahmetli Ecevit, Erbakan Türk Ordusu Kıbrıs'a girdiğinde dünya o gün duymuştu. Milli siyaset, 90 yıllık Cumhuriyet tarihinde kim iktidar olursa olsun, muhalefet partileriyle de görüşerek oluşturulmuştur. Türkiye Afrin harekatını bir ilçe kongresinde duydu. Parti kongrelerini Türkiye'nin Afrin harekatının propaganda vesilesi haline getirdiler. Bugünkü siyasi iktidar Afrin'i seçimin reklam seti haline dönüştürdü.

Afrin neresi? Kilis'ten bakıldığında ışıkları görünen bir yer 38 kilometre. Dünyanın yedinci büyükj ordusuna sahip Türkiye. Kıbrıs'ı beş günde aldık. Dünyanın en zor işi sahilden çıkarma yapmaktır. Sen bir terör operasyonu yapıyorsun, o köyü aldım, bu köyü aldım diyorsun. Bunları şehitlerin kanı tutacak arkadaşlar.

Biz yapılan iyi şeyleri takdir ederiz. 15 yıldır övündüğün köprüleri fert başına bin dolar düşerken bir Süleyman Demirel yapmıştı zaten. O köprüyü milletin parasıyla Turgut Özal milli gelir üç bin dolarken yapmıştı zaten. Bu iktidarın bir Keban, bir Atatürk barajı yaptığını hatırlıyor musunuz? Ereğli Demir Çelik gibi, Aliağa Petkim gibi tesis yaptığını duydunuz mu? Bunlar sanki Cumhuriyet kendileriyle başlamış gibi kötülüyorlar. Nasıl oluyor bu. Bunlar yapmadıkları gibi Cumhuriyetin bütün eserlerini sattılar.

Türkiye'ye ABD Dışişleri Bakanı geldi, 3 saat 15 dakika tutanaksız devletin kayıtlarına girmeyen bir konuşma oldu. Bursalılar adına söz veriyoruz. Devletin kayıtlarına geçirmedikleri bu sözleri tarihin çöplüğüne atacağız. Türkiye'yi satranç tahtasında piyon yaptılar. O barıştan sonra ilk karar şeker fabrikaların satışı oldu. O şeker fabrikalarını da satarlarsa geri alacağımıza söz veriyoruz.

Siz kürsülerde 'Ey Amerika' diye bağırdıklarına bakmayın, bunlar yan yana geldiklerinde kuzu gibiler. Rehin bunlar rehin. Siz bu tapelere, siz bu yolsuzluk iddialarına niye şaşırıyorsunuz ki? Siz bu gemilerin nereden geldiğini sanıyorsunuz. Asıl sorun, bunlar FETÖ ile koalisyon halindeyken devletin tüm kurumlarını bunlara teslim ettiler. Zamanın Başbakanı 'beni dinlemişler' dedi. Kriptolu telefonları TÜBİTAK veriyordu. Siz TÜBİTAK'ı FETÖ'ye verdiniz. Asıl sorun burada. Devletin bütün sırları yabancı ellerde."
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.