SON DAKİKA
Hava Durumu

28 barodan çevre için ortak açıklama

Bursa Barosu'nun da aralarında olduğu 28 il barosu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'ne ilişkin yaptığı ortak açıklamada, "Çevre ve kentleşme politikalarımızı yeniden gözden geçirmeli, ekolojik, yenilenebilir ve verimli enerjiyi öne alan bir anlayışla, toprağımızı, havamızı ve suyumuzu daha iyi korumalıyız" denildi.

Haber Giriş Tarihi: 06.06.2019 17:52
Haber Güncellenme Tarihi: 06.06.2019 17:52
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
28 barodan çevre için ortak açıklama

Bursa Barosu'nun da aralarında olduğu 28 il barosu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'ne ilişkin ortak açıklama yaptı. İnsanlığın doğaya verdiği zararın vurgulandığı açıklamada, "Çevre ve kentleşme politikalarımızı yeniden gözden geçirmeli, ekolojik, yenilenebilir ve verimli enerjiyi öne alan bir anlayışla, toprağımızı, havamızı ve suyumuzu daha iyi korumalıyız" denildi.

Baroların ortak açıklaması şöyle:

"Ülkemiz, giderek büyüyen çevre ve iklim sorunlarıyla karşı karşıyadır. Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkının sürekli ihlal edildiği günümüzde, sivil toplum kuruluşlarına ve meslek örgütlerine daha çok iş düşmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 17. ve 56. maddeleri; herkese maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı yanında, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını da tanımış, ayrıca her yurttaşa ve devlete çevreyi koruma ödevini de yüklemiştir.

Türkiye'nin taraf olduğu ve Anayasanın 90. maddesine göre üst hukuk normu niteliğinde olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 2. maddesi, yaşam hakkını mutlak ve vazgeçilmez temel insan haklarının başında saymaktadır. Yaşam hakkı, diğer temel hak ve özgürlüklere sahip olmanın ön koşulu olup bu da çevre hakkının sağlanması ile mümkündür. Bu anlamda çevre hakkı ile yaşam hakkı anlamlı bir bütünlük oluşturur.

Toplum yararını yok sayan yatırımlar, tarihi, kültürel ve doğal varlıklarımızın insan eliyle yok edilmesi, sürdürülebilir yaşamı tehdit etmektedir. Dünyada ve özellikle ülkemizde, temiz su kaynakları kirlenmekte, verimli tarım toprakları ve orman varlıklarımız azalmaktadır. Tüm canlıların içinde yaşadığı çevre ve iklim krizi, önümüzdeki süreçte daha da yoğun hissedilecek ve eko-sistem üzerinde büyük bir baskı yaratacaktır.

Çevre ve kentleşme politikalarımızı yeniden gözden geçirmeli, ekolojik, yenilenebilir ve verimli enerjiyi öne alan bir anlayışla, toprağımızı, havamızı ve suyumuzu daha iyi korumalıyız. Yoksa içine girdiğimiz küresel iklim krizinden başarıyla çıkacağımız söylenemez.

Bu nedenlerle, daha önce İzmir ve Antalya'da çevre ve kent hukuku çalıştaylarında bir araya gelmiş Barolar, Dünya Çevre Günü'nde anılan tehlikelere dikkat çekmeyi bir görev bilmektedir."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.